Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2264 E. 2021/2439 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 17/10/2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki araç ile tek taraflı kaza yapması sonucu vefat ettiğini, ölenin müvekkili …’in eşi diğerlerinin ise babaları olduğunu, meydana gelen kaza sonucu müvekkilerinin ölenin desteğinden mahrum kaldığını, zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya müracaat ettikleri halde sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir müvekkil için 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin kaza tarih olan 17/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/04/2019 tarihli dilekçesi ile taleplerini; müvekkili … için 223.318,06 TL’ye, müvekkili … için 6.350,00 TL’ye, müvekkili … için 14.127,91 TL’ye, müvekkili …. için 46.204,03 TL’ye çıkartarak, davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu kazanın tek taraflı olduğunu, müteveffanın kendi kusuru ile vefatına sebebiyet verdiğinden talebin teminat kapsamı dışında olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul etmemekle beraber dava dilekçesinde bahsi geçen aracın müvekkil şirket nezdinde 26/02/2015 – 26/02/2016 tarihlerini kapsamak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının sigorta limiti ve zarar ile sınırlı olduğunu davacıların zararı kanıtlaması gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalının KTK’nın 91. Maddesi gereğince işletenin sorumlu olduğu zararlardan ZMMS limiti ile sorumlu olduğu, davalı tarafından 01/06/2015 tarihli Genel Şartlara göre meydana gelen kaza nedeniyle sorumluluklarının olmadığını iddia etmiş ise de; Yeni genel şartların C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, daha önce yapılan poliçelerdeki sorumluluk açısından uygulanamayacağı, 17/10/2015 tarihli trafik kazasını kapsar ZMMS poliçesinin başlangıç tarihinin 26/02/2015 olduğu, bu nedenle davalının zararının teminat kapsamında olmadığına yönelik savunmasının yerinde olmadığı, alınan kusur raporuna göre kazanın sürücünün alkollü araç kullanarak KTK’nın 48. Maddesini ve Yönetmeliğin 97. Maddesini ihlal ederek, viraja gelmesine rağmen hızını azaltmaması nedeniyle meydana geldiği ve ölenin %100 oranında kusurlu olduğu, zarar görenlerin üçüncü kişi olması nedeniyle araç sürücüsünün kusurlu olmasının davalının sorumluluğunu kaldırmadığı, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre davacı eş …’in aktif ve pasif dönem için 249.358,12-TL, davacı çocuk … … aktif ve pasif dönem için 7.350,00-TL, davacı çocuk … ……. aktif ve pasif dönem için 17.127,91-TL, davacı çocuk …”in aktif ve pasif dönem için 51.204,03-TL talep edebileceğinin hesaplandığı, sigorta şirketinin teminat limiti ile sorumlu olmasına göre davacıların davasını ıslah ettiği, ıslah edilen miktarda taleplerinde haklı oldukları gerekçesi ile; davanın kabulü ile; davacı … için 223.318,06-TL’nin, davacı … … için 6.350,00-TL’nin, davacı … … için 14.127,91-TL’nin, davacı … için 46.204,03-TL’nin kaza tarihi olan 17/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, araç sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde vefat etmiş olması nedeniyle davacıların zararlarından müvekkilinin sorumlu olmamasına rağmen, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca desteğin tek kolunun olmamasına rağmen özürlü donanımına sahip olmayan ve hatta otomatik dahi olmayan aracı kullandığı esnada kazanın meydana gelmesine göre zararın artmasına desteğin neden olmuş olmasına göre tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasının da haksız olduğu gibi müvekkilinin davadan önce temerrüdü olmamasına göre dava tarihinden yasal faiz işletilmesi gerekirken, kaza tarihinden itibaren işletilmesinin de haksız olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararını kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemidir.
Davacılar vekili, davacıların desteğinin idaresinde bulunan araç ile neden olduğu kaza sonucu vefat ettiğini belirterek aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağına göre kazanın 17/10/2015 tarihinde meydana geldiği, desteğin neden olduğu tek taraflı kazada tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre sigortalının … … olduğu, poliçenin 26/02/2015 tarihinde düzenlendiği, 26.02.2015-2015 tarihlerini kapsadığı görülmüştür.
Davalı … şirketi vekili, davalı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile neden olduğu kaza sonucu işletenin vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalanların zararının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamında olmadığını savunmuştur.
Davalının sorumluluğu ZMMS’den kaynaklandığından, davalının sorumluluğu poliçe tanzim tarihindeki Kanun ve Genel Şartlara göre belirlenir. Poliçe tanzim tarihi itibariyle Yargıtay’ın sürücü ve işletenin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalanlar tarafından açılan davalarda verilen kararların temyiz incelemeleri sonunda istikrar kazanan uygulamasına göre, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketi zarardan sorumludur. (Yargıtay HGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nın 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nın 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 K. HGK.nın 14.03.2019 tarih 2017/17-1089 E- 2019/294 K.sayılı ilamları uyarınca)
Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, poliçe tarihi itibariyle davalının zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacıların destekten yoksun kalma zararından sorumlu olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … şirketi vekilinin aşağıda belirtilen nedenler dışındaki tüm istinaf nedenlerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin faiz başlangıcına yönelik istinaf talebine gelince; davalı … şirketi kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ile ZMMS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir.
Somut olayda, davacıların, davalı … şirketine zararın karşılanması için müracaatları üzerine 28/06/2018 tarihli yazı ile davalı zararın sigorta teminatı kapsamında kalmadığından ödeme yapılmayacağı, davacılara bildirilmiştir. Bu durumda davacılar tarafından bu tarihten önce temerrüdün gerçekleştiği kanıtlanamadığına göre ödeme talebinin reddediliği 28/06/2018 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, davalının kaza tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmuş olması doğru değildir.
Bu nedenle, davalının sair istinaf sebeplerinin reddi ile yukarıda yazılı nedenlerle istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, faiz başlangıcının 28/06/2018 olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesinin kararında kesinleşen yönler korunarak, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 21/06/2019 tarihli, 2018/467 Esas – 2019/587 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-DAVANIN KABULÜ ile;
223.318,06-TL’nin 28/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
6.350,00-TL’nin 28/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’e verilmesine,
14.127,91-TL’nin 28/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’e verilmesine,
46.204,03-TL’nin 28/06/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
2-Alınması gerekli 19.809,90 TL harçtan, dava başında davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harç ve 983,68 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 18.790,33 TL karar ve ilam harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan; 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 983,67 TL ıslah harcı toplamı 1.055,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan; 74,00 TL tebligat gideri, 73,50 TL müzekkere gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 997,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’nin 13/1.maddesi uyarınca davacı lehine taktir edilen 23.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacı tarafa iadesine,
8-Artan delil avansının karar kesinleştikten sonra delil avansını yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı tarafça yatırılan 44,40 TL ve 4.908,60 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 40,50 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 161,80 TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
lV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.