Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2257 E. 2022/347 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/12/2016 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu ve sürücü … idaresinde bulunan … plakalı araç ile sürücü … idaresinde bulunan …. plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi davalı … şirketi tarafından yapıldığını belirterek HMK 107. maddeye göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının sürekli ve geçici iş göremezlik zararı için 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; 10/12/2016 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu ve sürücü … idaresinde bulunan … plakalı araç ile sürücü … idaresinde bulunan….. plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan …plakalı aracın ZMMS sigortasının bulunmadığından davalı kurumun doğan zarardan sorumlu olduğunu, aynı kazaya ilişkin olarak Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/457 esas sayılı dosyasında yürüyen dosya ile bu davanın birleştirilmesi gerektiğini belirterek HMK 107.maddeye göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının bakiye sürekli ve geçici iş göremezlik zararı için 3.500,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … … AŞ vekili asıl dava cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın dava konusu kazayı 10/12/2016 tarihinde saat 08:50’de yaptığını, davalı … şirketinin düzenlediği poliçenin ise aynı gün saat 09:32’de düzenlenmiş olması nedeni ile dava konusu kazayı kapsar şekilde düzenlenmiş poliçe bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Hesabı vekili asıl ve birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce KTK 97. maddede belirtilen şekilde başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davaya bakmaya yetkili mahkemenin Şişli Mahkemeleri olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalının kaza nedeni ile doğan zarardan poliçe limiti ile sınırlı olarak ve kusur oranında sorumlu olduğunu, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalının yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu, davacının müterafik kusuru var ise belirlenerek tazminattan indirim yapılmasını ve hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının yolcu olarak bulunduğu ve … idaresindeki araç ile … idaresinde bulunan aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in %25 oranında, sürücü …’ün ise %75 oranında kusurlu olduklarını, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünü %15 oranında kayıp edecek ve 9 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, davacının talep edebileceği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı miktarlarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını belirterek, asıl davanın kabulüne, 2.560,16-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 36.652,52-TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın kabulüne, 7.680,50-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 45.717,58-TL sürekli iş göremezlik tazminatının kısmi ödemenin yapıldığı 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile yaralanan davacının kalıcı maluliyetinin %15 olduğu kabul edilse de yaralanmasının boyutları ile maluliyet oranının daha fazla olduğunun dikkate alınmamasının ve maluliyet raporları için ödenen 2.000,00-TL faturalı harcamanın yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmemesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;

6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı yasada yapılan değişiklik ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre geçici iş göremezliğin hastahane dışı tedavi süreci içerisinde olmasına ve 6511 sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesine göre SGK’nun sorumluluğunda bulunması nedeni ile teminat dışı olmasına rağmen, geçici iş göremezlik tazminatından davalı … şirketini sorumlu tutar şekilde hüküm kurulmasının ve birleşen dava yönünden davalı kurumun faiz sorumluluğunun dava tarihinden başlatılmamasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararanını kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nın 124.maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere; davalının, “temsilde yanılma ya da maddi hatadan kaynaklanan yanılma” nedeni ile yanlış gösterilmesi hallerinde, davalının rızası olmaksızın taraf değişikliği yapılması, HMK’nın 30. maddesinde düzenlenen “usul ekonomisi ilkesine” uygun olacağı için getirilmiş olan bir düzenlemedir.
Somut olayda, asıl dava yönünden dava, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olarak … … A.Ş.’ne karşı açılmış, ancak kaza tarihini kapsar şekilde poliçe bulunmadığının belirlenmesi üzerine, HMK 124. maddeye göre taraf değişikliği talep edilerek, dava … Hesabı’na yöneltilmiştir. Mahkeme, 11/10/2017 tarihinde verdiği ek karar ile taraf değişikliğini kabul etmiş ve davaya … Hesabı ile devam edilmesine karar vermiştir.
Ancak, asıl dava yönünden HMK 124. maddeye göre taraf olmaktan çıkartılan … … A.Ş. için, aynı maddede yer alan düzenlemeye göre lehine yargılama gideri takdir edilmesi gerekmekte olduğundan, karar başlığında “HMK 124. maddeye göre taraf olmaktan çıkartılan” olarak gösterilmesi ve yargılama gideri konusunda bir karar verilmesi gerektiği açıktır. Yerel Mahkemece, HMK 124. maddeye göre taraf olmaktan çıkarılan … … A.Ş.’nin karar başlığında gösterilmemiş olması, yargılama giderleri konusunda hakkında karar verilmemiş olması yanında, kararın kendisine tebliğ edilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan hususlardaki eksiklikler ikmal edilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23/05/2019 tarih, 2017/457 Esas 2019/372 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Ankara 11. İcra Dairesinin 2019/8864 sayılı dosyasına yatırılan 149.000,00-TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.