Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2246 E. 2022/541 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın gayri resmi eşi, diğer davacıların babası olan …’ın sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı araç ile … … ….. Plaka sayılı otobüsün karıştığı ölümlü trafik kazası sonucunda …’ın öldüğünü, kaza tarihinde … Plaka sayılı aracın ZMMS poliçesinin olmadığını, … … … Plaka sayılı aracın kusuru nispetinde Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesine destekten yoksun kalma tazminat davasının açıldığını, … Hesabı’nın hukuken sorumluluğunun yerine getirilmesi için yapılan müracaata davalının zamanaşımı süresinden dolayı tazminat ödemesinin reddedildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kadıyla şimdilik … için 1.000,00 TL, … … için 500,00 TL, … … için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davanın görev yönünden reddi gerektiğini, … Hesabı’nın sorumluğunun kaza tarihi itibariyle vefat hallerinde ZMMS teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçedeki teminat limitlerini aşamayacağını bildirerek, haksız açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, hükme esas alınan tazminat bilirkişisinin raporuna göre; dava konusu kazada vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalan davacı eşi … için 34.251,26 TL, oğlu … … için 4.562,39 TL. ve oğlu … … için 7.549,62 TL. destekten yoksun kalma tazminatının olduğunun belirlendiğini, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve oluşa uygun olduğu gerekçesiyle davacının davasının KABULÜ ile; davacı … için destekten yoksun kalma zararı olarak 34.251,26 TL’nin, davacı … … için destekten yoksun kalma zararı olarak 4.562,39 TL’nin ve davacı … … için destekten yoksun kalma zararı olarak 7.549,62 TL’nin davalı … Hesabı’ndan ıslah tarihi olan 13/12/2018 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … Hesabı vekili istinaf dilekçesinde; rizikonun meydan geldiği tarihte, … plakalı aracın tramer sorgulamasına göre …. no’lu poliçe ile kaza tarihini ve saatini kapsar şekilde … Sigorta AŞ. nezdinde sigortalı bulunduğunu ve davanın esasına girilmeden müvekkil kurum yönünden husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasına müteveffanın anne-babasının destek paylarının eklenmemiş olmasının hatalı olduğunu, müteveffanın dava dışı eşten 7 çocuğu, imam nikahlı eşten 2 çocuğu bulunduğunu, toplam 7 çocuk için pay ayrıldığını, 2 çocuk için pay ayrılmadığını, yine müteveffanın çocuklarından bazıları evlenmiş olup evlenme tarihine kadar desteklik payı hesaplanması gerektiğini, … tarafından davacıya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil Kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri bünyesinde kurulmuş özel bir hesap türü olan … Hesabı, … Hesabı Yönetmeliğinin 9/1 maddesinde belirtilen durumlarda, zarar görenlerin başvurması halinde ilgili zorunlu sigortaya ilişkin olarak olay tarihinde geçerli poliçe limitleri dâhilinde ödeme yapmakla mükellef olan bir kuruluştur.
Davalı … Hesabı, trafik kazası nedeniyle oluşan zararlardan belirli ve sınırlı hallerde sorumlu olup, olay tarihini kapsar zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunması halinde davalıya husumet yöneltilmesi mümkün olmayacağından, bir davada davalı yana husumet düşüp düşmeyeceğinin mahkemece re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Davalı … Hesabı, olay tarihi itibarıyla … Sigorta AŞ. tarafından düzenlenen poliçe olduğunu iddia ettiğinden bu konuda gerekli araştırmalar yapılmalıdır.

Yapılacak araştırma neticesinde geçerli bir poliçe bulunmadığı ve … Hesabının sorumlu olduğu kanaatine varılırsa, 6098 Sayılı TBK 53/3 maddesinde ölüm hâlinde uğranılan zararlar arasında sayılan “Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar” ifadesi ile Yargıtay uygulamalarına göre desteğin başkasının geçimini kısmen veya tamamen, sürekli ve düzenli olarak sağlayan veya ona ileride bakması kuvvetle muhtemel olan kişi olduğu kabul edilmiş, bir kimsenin, başkalarının desteği sayılabilmesi için, fiili bakım ilişkisinin varlığı yeterli sayılmıştır. Destek ilişkisini, hukuki bir ilişkiyi değil fiili bir durumu amaçladığını, hısımlık ilişkine ve nafaka hakkındaki hükümlere dayanmadığını belirterek, kanun gereğince bir kimseye yardım etmek zorunda bulunan kişinin değil, fiilen ve düzenli olarak, onun geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde yardım eden ve olayların normal akışına göre, eğer ölüm gerçekleşmeseydi, gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimsenin destek sayılacağı kabul edilmiştir.
Yargıtay uygulamalarında anne ve baba çocuklarının ölümü tarihinde bakıma muhtaç olmasalar dahi ileri tarihlerde çocuklarının bakımına ihtiyaç duyabilecekleri, anne ve babanın çocuklarından her zaman maddi ve manevi destek alacağı, bu nedenle tazminat hesabı yapılırken sağ olan anne ve babaya destek payı ayrılması gerektiği kabul edilmektedir.
Diğer taraftan, hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda PMF 1931 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre destek tazminatı hesaplanmıştır. Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarının, hak sahibi davacı eş ve çocuğun müteveffadan destek alacakları süre esas alınarak hesaplanması gerekmektedir.
Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Önceki yıllarda bakiye ömür ve destek süresi Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, …’nca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür ve destek sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı).
Bu itibarla, somut olayda destek tazminatı hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak (hükme esas alınan hesap bilirkişi raporundaki veriler esas alınarak ve davalı … Hesabı lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek) hak sahibi davacı eş, çocuk ve dava dışı anne ve babanın bakiye destek süresinin belirlenmesi ve buna göre tazminat hesabı yapılması gerekirken, yazılı olduğu gibi PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre tazminat hesabı yapılması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, öncelikle geçerli bir poliçenin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bulunmadığı anlaşılırsa destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada göz önünde tutulması gerektiğinden ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin anne ve babasına pay ayrılmadan desteğin eşi ve çocukları için yapılan hesaplamaya karşı davalı sigorta şirketleri tarafından desteğin anne ve babasına pay ayrılması gerektiği belirtilerek itiraz edilmiş olmasına göre desteğin sağ olan anne ve babası için pay ayrılmadan hesaplama yapılması doğru görülmediğinden, Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde anne ve baba için de pay ayrılarak destekten yoksun kalanların pay oranlarının belirlenmesi için yapılmış bir hesaplama bulunmadığı, bu hususa ilişkin hiç delil toplanmaması ve rapor alınmaması nedeniyle davalı … Hesabı istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli, 2018/494 Esas – 2019/285 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ilgın İcra Dairesinin 2019/903 Esas sayılı dosyasına yatırılan teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.