Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2183 E. 2022/120 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/09/2015 tarihinde, davacı idaresinde bulunan … plakalı araç ile davalı … idaresinde bulunan… plakalı araç ve dava dışı sürücü … idaresindeki….. plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacı aracının hasar gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı aracındaki hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından ödendiğini, ancak araçta oluşan değer kaybı ile araç mahrumiyeti bedelinin karşılanmadığını belirterek, HMK 107/2.maddeye göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20,00-TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, 20,00-TL araç mahrumiyeti bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi ve yetkili mahkemenin … ya da …. mahkemeleri olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kendisinin tamamen kusurlu olmadığını, davacı aracında belirlenen hasar miktarını kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan…. plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, davalının doğan zarardan poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı aracındaki değer kaybının rayiç değeri ve daha önce kazaya karışıp karışmadığının dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sürücü … idaresinde bulunan araç ile davacı idaresinde bulunan aracın karıştıkları kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile davacı aracının hasar gördüğünü ve hasar nedeni ile değer kaybına uğradığını, aracın tamir süresince kazanç kaybı oluştuğunu, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartları uyarınca hesaplama yapılması gerektiğini belirterek, davacı aracındaki değer kaybının10.400,00-TL olarak belirlendiğini, kazanç kaybının ise 500,00-TL olduğunu belirterek, davanın kısmen kabulüne, 10.400,00-TL değer kaybı tazminatının sigorta şirketi yönünden 28/01/2016 tarihinden diğer davalı için kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 500,00-TL araç yoksunluğu bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ait araçtaki değer kaybı ve araç mahrumiyetine ilişkin olarak 5 farklı rapor alındığını ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin usule aykırı bulunduğunu, davacı tarafın iki kez ıslah yaptığını ve HMK 176. maddeye göre iki kez ıslah yapılmasının mümkün olmamasına rağmen ikinci ıslah dilekçesine dayalı karar verilmesinin de hatalı olduğunu, ilk ıslah dilekçesine göre dava değeri 5.500,00 TL olup, red edilen kısım için davalı lehine 2.725,00-TL vekalet ücreti takdir edilmemesinin ve buna uygun olarak yargılama gideri belirlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeni ile kazanç kaybı bedeli ve değer azalması bedeli istemine ilişkindir.
İstinafa gelen davalı vekili tarafından davacı tarafın iki ıslah dilekçesi vermesinin ve ikinci ıslah doğrultusunda karar kurulmasının usule aykırı olduğuna dair istinaf talebi bulunsa da; dava HMK 107. maddede düzenlenen belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, belirsiz alacak davasında bir kez bedel artırım, bir kez de HMK 176. Maddeye göre ıslah yapılması mümkün olduğundan, bedel artırım ve ıslah dilekçesine dayalı olarak karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir.

Dava konusu kaza nedeni ile hasar gören davacı aracında değer kaybı olup olmadığı ve miktarı ile davacının kazanç kaybına uğrayıp uğramadığı ve miktarı konusunda Yerel Mahkeme tarafından birden fazla bilirkişi raporu alınmıştır: Karayolları’nda görevli teknik elamandan alınan 19/01/2017 tarihli raporda; davacı aracının değer kaybının 5.000,00-TL, 10 gün için kazanç kaybının 900,00-TL olacağı belirlenmiştir.
Rapora yapılan itirazlar üzerine, makine mühendisi bilirkişiden alınan 13/02/2018 tarihli raporda da ise; davacı aracındaki hasar bedeli 12.550,00-TL olarak belirtilmiş, davadaki talepler dikkate alınarak bilirkişiden 04/05/2018 tarihli ek rapor alınmış, aracın değer kaybının 5.500,00-TL ve kazanç kaybının 10 gün üzerinden 800,00-TL olacağı belirtilmiştir. Bilirkişinin sonuç rakamları belirlerken kullandığı kriterleri açıklamaması nedeni ile ikinci ek rapor alınmış ve 27/08/2018 tarihli ek raporda; Sigorta Genel Şartların’daki hesap yöntemine göre hesap yapıldığı belirtilerek, 8.183,00-TL değer kaybı hesaplanmıştır.

Mahkeme, bilirkişi rapor ve ek raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı talepleri ile davalı itirazları üzerine yeniden rapor alınmasına karar vermiş, makine mühendisi bilirkişiden alınan 15/03/2019 tarihli raporda ise; Sigorta Genel Şartları’na göre yapılan hesaplamada değer azalması bedelinin 10.400,00-TL, kazanç kaybı bedelinin ise 500,00-TL olacağı belirtilmiştir.
İstinafa gelen davalı vekilinin dilekçesinde iddia edildiği gibi; Yerel Mahkeme tarafından 5 ayrı bilirkişi raporu değil, sadece 3 ayrı bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişilerden biri tarafından 2 defa ek rapor düzenlenmiş olup, ek raporların ayrı rapor olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, mahkeme tarafından alınan 15/03/2019 tarihli rapor çelişkinin giderilmesi amacı ile alınmıştır.
Ancak, dosyadaki ikinci raporu düzenleyen makine mühendisi bilirkişiden alınan 27/08/2018 tarihli ek rapor ile değer kaybı bedeli 8.183,00-TL olarak belirlenmiş, bu rapora davalı taraf itiraz etmiş olmakla birlikte, davacı vekili tarafından 06/12/2018 tarihli oturumda “bilirkişi ek raporuna bir diyeceğimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunularak, bu rapor kabul edilmiştir. 27/08/2018 tarihli bilirkişi raporunun davacı tarafça kabul edilmesi karşısında, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden ve bu raporda belirlenen 8.183,00-TL değer kaybı bedelini aşar şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Yine, araç hasarı nedeni ile davacının uğradığı kazanç kaybı bedeli yönünden davacı vekilinin 22/02/2017 tarihinde verdiği bedel artırım dilekçesi ile talebini 900,00-TL’ye yükselttiği, mahkemece talebin 500,00-TL üzerinden kabul edildiği, ancak red edilen 400,00-TL için davalı … lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kazanç kaybı bedeline dair takdir edilmeyen red vekalet ücreti ve araç değer kaybı bedeli yönünden bu davalı için yargılamada oluşan usulü kazanılmış hak nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 13/06/2019 tarih, 2016/73 Esas 2019/522 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
10.400,00-TL değer kaybı tazminat bedelinin (davalı … 8.183,00-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bu bedele davalı sigorta yönünden dava tarihi olan 28/01/2016 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 27/09/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiz yürütülmesine,
500,00-TL tamir süresi araç yoksunluk kaybının 27/09/2015 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Değer kaybı tazminatı yönünden; bu karar nedeniyle alınması gerekli 710,04-TL harçtan (davalı … bu bedelin 558,98-TL’sinden sorumlu olmak üzere) peşin alınan 224,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 486,22-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 13/1.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 13/2.maddesine göre belirlenen 2.217,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.245,00-TL yargılama giderinin (davalı … için davanın kısmen kabul edildiği gözetilerek, kabul ve red oranına göre, davalı … 1.705,20-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Araç yoksunluk tazminatı yönünden; bu karar nedeniyle alınması gerekli 44,40-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 13/2.maddesine göre belirlenen 400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davalı … tarafından yatırılan 186,14-TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan 31,50-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.