Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2180 E. 2022/41 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/03/2016 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı … … AŞ tarafından ZMMS ile sigortalı motosikletle davalı … … tarafından ZMMS ile sigortalı traktörün karıştığı kazada müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kalıcı ve geçici iş göremezlik zararları için ayrı ayrı 1.000,00’er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan değişen oranlarda avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, 18/12/2017 tarihli dilekçesi ile … … AŞ hakkındaki davalarından feragat ettiklerini, davalı … … AŞ hakkındaki davalarını ise atiye terk ettiklerini belirtmiş, akabinde mahkemece atiye terk talebini açıklaması için verilen süre sonrasında yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında karar verilmesini istemiş, 16/05/2019 tarihli dilekçesi ile … … A.Ş.’den olan talebine yönelik olarak geçici iş göremezlik tazminatını 2.927,22 TL olarak, sürekli iş göremezlik tazminatını ise 16.880,36 TL olarak belirleyerek, davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı … … AŞ. (… … AŞ )vekili cevap dilekçesinde; Davanın reddini talep etmiş, feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini belirtmiştir.
Davalı … … AŞ (… … AŞ vekili) Cevap dilekçesinde; sorumluluklarının … teminat limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, olayda hatır taşıması olduğunu, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin de haksız olduğunu, ancak dava dilekçesinin tebliğinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, meydana gelen kaza nedeniyle cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacının … … A.Ş. hakkındaki davasından feragat etmesi nedeniyle davalı … … AŞ hakkındaki talepleri yönünden yargılamaya devam edildiği, kusur bilirkişisinden alınan 17/12/2018 tarihli raporda göre olay tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu davalı … … AŞ tarafından sigortalı araç ile davalı … … A.Ş. tarafından sigortalı traktörün karıştığı kazada, … … AŞ tarafından sigortalanan aracın %25 oranında, … … A.Ş. tarafından sigortalanan davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin ise %75 oranında kusurlu olduğu ve ayrıca davacının da müterafik kusurunun bulunduğunun belirtiliği, meydana gelen kaza neticesinde davacının %8 oranında maluliyetinin meydana geldiği ve iyileşeme süresinin 9 ayı bulacağının … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan rapor ile tespit edildiği, aktüer bilirkişiden alınan raporda ise davalı … … A.Ş.nin kusuruna isabet eden geçici iş göremezlik zararının 2.927,22 TL, sürekli sakatlık tazminatının ise 16.880,36 TL olduğunun hesaplandığı, davacının hatır için taşınması nedeniyle %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, gerekçesi ile davalı … … AŞ hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … … AŞ hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 15.846,07 TL geçici iş göremezlik ve sürekli iş görmezlik tazminatının 15/04/2016 dava tarihinden itibaren davalı … … A.Ş.den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı … … A.Ş. (… … A.Ş.) vekili tarafından, istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; geçici iş göremezlik zararlarının … teminatı kapsamında olmadığını, bu nedenle kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece hatır taşıması indirimi yapılmış ise de yetersiz olduğunu en az %40 oranında yapılması gerektiğini, kazaya tali yoldan anayola aniden çıkan diğer aracın kusuru ile neden olduğunu, müvekkili tarafından sigortalı aracın kusuruna ilişkin somut delil bulunmadığı, mahkemece alınan raporda müterafik kusur bulunduğu belirtilmesine rağmen kusura ilişkin değerlendirme yapılmamasının hatalı olduğu davacının ehliyetsiz olan arkadaşının motosikletinde yolcu olduğu ve kendi beyanına göre kasksız ve koruyucu tertibatsız seyrettiği, en az %40 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, mahkemece hatır taşıması nedeniyle reddedilen kısmın olmasına rağmen müvekkiline vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, ayrıca davacının 19/12/2017 tarihli celsede müvekkili … şirketi yönünden taleplerini atiye terk ettiklerini beyan etmelerine rağmen, 29/01/2018 tarihli celsede de, davayı ikinci kez takip etmediklerini, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, dosyanın usul ve yasaya aykırı olarak işlemeden kaldırıldığını, sonrasında ise davacının yenileme dilekçesi ve atiye terk talebinden vazgeçtiklerine dair beyan dilekçesine istinaden davanın esası hakkında karar verildiğini, yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Kısmen kabulüne karar verilen davada hüküm davalı … … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Öncelikle davalının, davanın açılmamış sayılamasına karar verilmesine ilişkin usule aykırılık iddiasının incelenmesinde; davalı vekili tarafından davacının 19/12/2017 tarihli celsedeki müvekkili hakkındaki talebini “atiye bıraktıklarına” yönelik beyanlarının davanın takipsiz bırakılması mahiyetinde olduğu ve takip eden 23/01/2018 tarihli celsede, davacı tarafından davanın takip edilmemiş olması karşısında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacı 19/12/2017 tarihli celsede davalı … … A.Ş. vekilinin de hazır bulunduğu celsede davalıdan olan taleplerini “atiye terk” ettiklerini belirtmiş, mahkemece söz konusu celse davacıya talebini açıklaması için mehil verilmiştir. Bu nedenle davanın takipsiz bırakılmış olması söz konusu değildir. Kaldı ki davada hazır bulunan davalı vekilinin dahi bu beyana karşılık beyanın davanın takipsiz bırakılması mahiyetinde olduğu ve kendilerinin de muvafakat ettiklerine yönelik beyan ve kabulü bulunmamaktadır. Bu durumda davanın 19/12/2017 tarihinde takipsiz bırakıldığından veya karşılıklı beyanlar ile davanın geri aldığından söz edilemeyeceğinden davalının, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülemiştir.
2-Davalı vekilinin kazanın meydana gelmesindeki kusur durumuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Dosyaya kazandırılan soruşturma evrakında, davacı kazaya ilişkin beyanında; “18.03.2016 günü arkadaşım … ile birlikte, …’nin idaresinde olan …’e ait olduğunu bildiğim motosikletle birlikte …. gittik, motosikleti … kullanıyordu. Motorda bir kask vardı. Onu da … takmıştı, … içerisinde ana caddeye paralel bir sokak üzerinde iken birden devrildiğimizi hatırlıyorum. Biz mi yere çarptık yoksa yoldan gelen bir araç mı çarptı hatırlamayorum” şeklinde olayın oluş şeklini ifade etmiştir. Dava dışı sigortalı araç sürücüsü ise; “Traktörüm ile … merkezine geldim, bir esnaftan gübre aldım, traktörün arkasındaki römorka yükledim ve köye dönmek için yola çıktım, saat 16.00 sıralarında sonradan öğrendiğim kadarı ile … sokak üzerinden … Caddesi istikametine seyir halinde iken … Caddesine çıkmadan önceki ara sokaktan hızla bir araç önümden geçince zaten yavaş gittiğim için hemen fren yaptım ve durdum. Bu araç önümden geçti. Ben de idaremde olan traktör ile tam kalkış yaptığım esnada bir önceki araç ile aynı sokaktan hızla gelen ve üzerinde öndeki kasklı arkadaki kasksız olan iki çocuk bulunan motosiklet geldiği hızı ile benim idaremde bulunan traktörümün önünde pancur altında bulunan ön ağırlık kısmına çarptı ve sol tarafına devrildi. Ben zaten durur vaziyette olduğum için hemen traktörden inerek bu çocuklara yardım etmeye koştum” şekilinde olayın oluş şeklini ifade etmiştir.
Olaya ilişkin kaza tespit tutanağı düzenlenmiş ise de, basit krokiye göre kazanın kavşak içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece trafik kusur bilirkişisinden alınan kusur raporunda, olay nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağı olmadığı, basit şekilde hazırlanan krokiye göre ise olay yerinin; asfalt kaplı, düz ve eğimsiz, olduğu davalı … … tarafından sigortalı başak marka … plakalı traktörün anayolda seyrettiği ve diğer davalı … … tarafından sigortalı …..4 plakalı motosikletin sürücü belgesiz yaşı küçük sürücüsü ….. sokak içerisinden ilk geçiş hakkını traktöre vermeden kontrolsüzce ana yola çıkış yaparak traktörle çarpışmasına bağlı kazanın meydana geldiği, kazada kask takmadan yolculuk yapan davacının dosya kapsamına göre yaralandığı, kaza yerinin … sokak ile … sokağın olduğu yerleşim alanı içerideki kavşak olduğu havanın ve görüşün açık, gün durumunun gündüz olduğu, davacının kask takmamış olması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğu ancak oranın takdirinin mahkemeye ait olduğu, kazanın meydana gelmesindeki kusur açısından ise sürücü belgesiz motosiklet sürücüsünün kavşak noktasında geçiş önceliği bulunan traktöre geçiş önceliği tanımaksızın kavşağa girmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli %75 oranında, davalı … … A.Ş. tarafından sigortalanan traktör sürücüsünün ise sevk ve idaresindeki … plakalı traktörü ile seyri sırasında seyir ettiği taşıt yolunda … sokak ve … sokak kavşak başlarının olması yanında yine olay mahallinin yerleşim alanı olmasına bağlı görüş mesafesinin açık olduğu yolda önündeki seyir alanını daha dikkatlice ve tedbirlice kontrolü altında tutarak ve seyir hızını; 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 52/a-b yönetmeliğin 101/a-b maddelerine göre azaltarak kavşağa yaklaşmaması nedeniyle motosikletle çarpışarak tali %25 oranında kusurlu olduğunun tespit ediliği, davalı tarafından alınan kusur raporuna itiraz edildiği görülmüştür.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, kusurun doğru şekilde belirlenmiş olması, failin tazminattan sorumluluğunun bulunup bulunmaması ve sorumlu olunan zararın tespit açısından önemli olduğundan kusur durumunun doğru şekilde tespit edilmelidir. Kusur durumunun tespitinde kaza mahallinin özellikleri, kazanın oluş saati, yol ve hava şartları yanı sıra kazaya neden olan araçların teknik özellik ve yeterlilikleri de değerledirilmelidir. Sadece kazaya etki eden fiziki bulgular çerçevesinde kusur sağlık bir şekilde tespit edilemeyeceğinden, kazanın oluşumuna ilişkin beyanlar da değerlendirilerek, kazanın ne şekilde olduğu net bir şekilde ortaya konularak kusur durumu belirlenmelidir.
Somut olayda, davalı … … A.Ş. tarafından sigortalı araç römorklu traktör olup, sigortalı araç sürücüsü yavaş şekilde seyrettiği sırada, birden motosikletin tali yoldan önüne çıkması ile kazanın meydana geldiğini beyan etmiş, davacının beyanı da kazanın ani şekilde gerçekleştiği yönündedir. Basit krokide de, kaza mahallinde 1,5 m. fren izi olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda … … A.Ş. tarafından sigortalı araca seyir hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmadığından ve dikkatli tedbirli davranmadığından bahisle kusur verilmiş, aracın römork taklı traktör olması, kazanın kavşak içerisinde olması, fren mesafesi, çarpma noktası ve soruşturma dosyasındaki beyanlar değerlendirilmeden, kazanın kavşak noktasında meydana gelmesine göre genel değerlendirme ile kusur durumu ve oranları belirlenmiştir. Rapor dosya kapsamına uygun olmadığından karar vermeye uygun değildir. Davalı tarafından alınan bilirkişi raporuna itiraz edilerek, kazanın meydana gelmesinde müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığı ileri sürülmüş olmasına göre, davalının itirazları da nazara alınarak, bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmaması nedeniyle, yeni bir bilirkişiden yahut ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur durumunun tespiti açısından, dosyadaki beyanların ve davalı tarafından sigortalı aracın özellikle arkasında yüklü römork olmasına göre hız yapmaya müsait bir araç olup olmadığının ve söz konusu kazadan meydana gelmiş ise taşıt yolundaki 1,5 m. uzunluğundaki fren izine göre davalı aracın hızlı sayılıp sayılmayacağının, çarpma noktasına göre traktör sürücünün alabileceği tedbir olup olmadığının değerlendirildiği, gerekçeli, oluşa uygun kusur rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile, ayrıca bilirkişi raporunda müterafik kusura yönelik değerlendirme yapılmış iken, bu hususta karar gerekçesinde bir değerlendirme yapılmaksızın davanın esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin eksiksiz olarak toplandığı ve değerlendirildiği söylenemeyeceğinden, davalı … … vekilinin kusura ve zarara ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, kazanın meydana geliş şeklinin değerlendirildiği ve meydana geliş şekline göre araçların teknik özellikleri ve sürücülerin eylemlerinin değerlendirildiği, somut olayın özellikleri gözetilerek hazırlanan denetime elverişli, gerekçeli rapor alınarak ayrıca davalı tarafın müterafik kusura ilişkin itirazları da değerlendirilerek, hükmün davalı … … A.Ş tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usulü kazanılmış hakları da korunarak karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılmış olmasına göre davalının sair itirazlarının incelemesine yer olmadığına, karar vermek gerekiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 28/05/2019 tarihli 2016/370 Esas 2019/554 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … … A.Ş. vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 271,00 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-Ankara 11. İcra müdürlüğünün 2019/8191 E. Sayılı dosyasına depo edilen 32.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.