Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2158 E. 2021/2414 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29/12/2016 tarihinde, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı aracı ile seyri esnasında müvekkilinin oğlu …’nin sevk ve idaresindeki ,,,, plakalı araca çarparak maddi hasar verdiğini, davalının tutanak tutmak istemeden olay yerini terk ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracın onarımı için 7.701,26 TL ödediğini belirterek, davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen 7.701,26 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/02/2018 tarihli dilekçesi ile, hasar bedeli için talep edilen 7.701,26 TL’yi 2.373,81 TL azaltarak 5.327,45 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğini, kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketine 09/07/2014-09/17/2017 tarihleri arasında ….. poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru olması halinde söz konusu olduğunu, her ne kadar davacı tarafın iş bu davada 7.701,26 TL hasar bedeli olduğunu iddia etmiş olsa da iş bu bedelin tespitinin yapılması bunun üzerinden hasar bedelinin belirlenmesinin gerektiğini, davacının reeskont faizi isteminin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın olayla ilgili iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacı yan ile sulh olmaya çalıştığını, davacının görüşmeleri reddettiğini, kazaya karışan kişinin … değil … olduğunu, bu sebeple davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, dosyaya sunulan faturanın müvekkilin karıştığı kazada meydana gelen hasarı karşılamak için yapılan masrafa ilişkin olduğunu destekleyen somut bir delil olmadığını, bu nedenle faturalandırılmış tutarı kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacı yanın kazanın meydana gelmesinde sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, somut olayda; 29/12/2016 tarihinde maliki davacı … olan dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki …..plakalı araç ile davalı …’ün kullandığı …. plakalı aracın çarpıştıkları alınan bilirkişi raporuna göre davalı …’ün meydana gelen trafik kazasında %75, dava dışı sürücü …’nin kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu, makine mühendisi bilirkişiden alınan rapora göre davacının aracının kaza nedeniyle hasarlandığı, araçta meydana gelen hasar bedelinin 7.103,27 TL olduğunun hesap ve tespit edildiği, davacı yanın sürücülerinin kusuru nispetinde davalı yandan talep edebileceği gerçek zarar bedelinin 5.327,45-TL olarak hesaplandığı, her ne kadar davalı … tarafında kazaya karışan kişinin … değil … olduğu, bu sebeple davanın öncelikle usulden reddi gerektiği iddia edilmiş ise de davacının araç maliki olarak aktif dava ehliyetine sahip olduğu yine davacının ıslahla talep sonucunu daraltmasının kısmi feragat niteliğinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle, 5.327,45 TL’nin davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 06/03/2017, davalı … yönünden kaza tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kusur oranları belirlenirken tek taraflı olarak yalnızca davacının çizmiş olduğu kroki üzerinden tespit yapıldığını, tek taraflı ifade beyanı ile hazırlanmış herhangi bir kanıt niteliği taşımayan sadece davacının kroki çizimine dayanılarak bilirkişi raporu hazırlanması ve rapor doğrultusunda mahkemece karar verilmesinin hatalı olduğunu, söz konusu kazada iki sürücü birlikte maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlemediğinden, kazaya karışan sürücülerden … tarafından 27.12.2016 tarih ve saat 04.34’de düzenlenen kaza tespit tutanağının tarafsız bakış açısını yansıtıp yansıtmadığının belirsiz olduğunu, kusurun hatalı tespit edildiğini, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini ve ayrıca davacı bilirkişi raporu sonrası davasını “ıslah” ederek talep azaltma yoluna gittiğini, bu hususta ret vekalet ücretine dair herhangi bir hüküm kurulmadığını, davacının davasında müddeabihin azaltılarak ıslah yoluna başvurulması mümkün olmayıp ancak davadan kısmi feragat edildiği anlamına geldiğini, talebin 7.701,26 TL olduğu gözetilerek fazlaya ilişkin istemin reddi ile reddedilen miktar yönünden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin taraflar arasında kabul ret oranına göre paylaştırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça sunulan faturadaki hasar onarım bedellerinin denetlenmesini sağlamak amacıyla, fatura edilen hasarların kazayla uyumlu olup olmadığı, hasar onarım bedellerinin piyasa rayiç değerleriyle uyumlu olup olmadığı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekli olup, alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, denetime elverişli ve somut olaya uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Islahla talep sonucunun daraltılması konusunda ise,
6100 sayılı HMK’nın 176/1. maddesine göre, “Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” Eldeki davada davacının talebi, bir usul işlemi olmayıp maddi hukuka taalluk eden kısmi feragattir. Doktrinde buna talep sonucunun daraltılması (azaltılması) da denilmektedir. Davacının talep sonucunu azaltması, davayı genişletme ya da değiştirme sayılmaz. Tam veya kısmi feragat için karşı tarafın iznine ve ayrıca bunun için ıslah yoluna başvurulmasına gerek yoktur. (Baki Kuru – Hukuk Muhakemeleri Usulü – altıncı baskı cilt IV sayfa 4048-4049)
Mahkemenin talep sonucunun daraltılmasının kısmi feragat anlamına geldiğine ilişkin değerlendirmesi yerinde ise de, bu kapsamda yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılmasına ve davalı taraf lehine reddedilen miktar yönünden yürürlükteki AAÜT gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ret vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderinin paylaştırılmaması isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kesinleşmiş yönler korunarak HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2019 tarih ve …. sayılı kararının HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
5.327,45 TL hasar bedelinin davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 06/03/2017, davalı … yönünden kaza tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13. Maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine
3-Davalı … Sigorta A.Ş. kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan takdiren 2.373,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 757,80 TL yargılama giderinden takdiren 552,88 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 363,92 TL harçtan peşin alınan 131,52 TL harcın düşümü ile arta kalan 232,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 131,52 TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
II-İstinaf Başvurusu Nedeniyle Yapılan Harç ve Masraflar Yönünden;
1-Davalı tarafından yatırılan 121,30 istinaf başvuru harcı ve 91,00 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 23,50 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
3-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.