Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/01/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 01.12.2017 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait park halindeki araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu aracın hasar gördüğünü, değer kaybı oluştuğunu, 1 ay kullanılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında dava değerini 5.111,88 TL hasar bedeli, 6.063,00 TL değer kaybı olarak ıslah etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, davacı tarafından davalı şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, davacının değer kaybına ilişkin taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın oluşumunda…. sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, park halinde olan davacıya ait aracın kusuru olmadığı, araçta KDV dahil toplam 11.361,88-TL tutarında hasar meydana geldiği, davalı … şirketinin aracın hasarına yönelik 6.250,00 TL ödeme yaptığını, 5.111,88-TL bakiye zarar kaldığı, 6.063,00 TL değer kaybı oluşacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile, 5.111,88 TL hasar bedeli, 6.063,00 değer kaybı olmak üzere toplam 11.174,88 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Dava öncesi davacı tarafından davalıya herhangi bir başvuru yapılmamış olması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, mahkemece bu husus değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiğini, KTK madde 97 hükmü gereği yargı yollarına başvurmadan önce davacıların sigorta şirketine başvuru yapma zorunluluğunun dava şartı olduğunu, kanunda ifade edilen bu başvuru alelade bir başvuru olmayıp belli nitelikleri haiz olması gerektiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği müracaatçılar, genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletmekle mükellef olduğunu, mahkeme tarafından gönderilen 04.12.2018 tarihli müzekkereye verilen cevapta da açıkça belirtildiğini, başvuru yapıldığı yönünde herhangi bir belge de ibraz edilmediğini, davacı tarafından başvuru koşulu yerine getirilmemiş olduğundan mahkeme tarafından işin esasına girilmeksizin HMK madde 114/2 gereğince davanın usulden reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … şirketi vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nın doğrudan doğruya talep ve dava hakkı başlıklı 97.maddesinde; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklindeki düzenleme 26.04.2016 tarih 29695 sayılı … Gazete de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14.04.2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile değiştirilmiş “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez yada verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi sigorta tahkim komisyonuna da başvuru yapabileceği belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarının düzenlendiği 114/2 maddesinde; “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”denilmiştir.
Dava şartlarının incelenmesi başlıklı 115. maddesinde ise;
“(1)Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK’nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK’nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi hâlinin dahi HMK’nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava 12.01.2018 tarihinde açılmış, davacı tarafından dosyaya sunulan belgelere göre sigorta şirketine 26.02.2018 tarihinde başvuru yapılmış, davalı … şirketi tarafından 05.03.2018 tarihinde 6.250,00 TL ödeme yapılmış olması da dikkate alındığında HMK.nın 115/2 ve 3. Maddeleri gereğince dava şartı olan sigortaya başvuru şartının tamamlandığının anlaşılmasına göre dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 763,35 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL.+87,29 TL.nin mahsubu ile kalan 631,66 TL harcın davalı …Ş.’den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 23.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.