Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2120 E. 2022/39 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde; 11/06/2014 tarihinde sürücü … …’nun, sevk ve idaresinde bulunan ve işleteni … … olan, davalı … Sigorta AŞ tarafından ZMMS ve kasko poliçesi ile sigortalı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarptığını, meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, davalıların, davacının maddi ve manevi zararlarından sorumlu olduğunu, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren yasal faizi, davalı Sigorta Şirketinden ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde; asıl davaya konu olayda, kazaya neden olan sürücü … …’nun ve idaresindeki aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, davalının müvekkilinin maddi zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatın dava tarihinde itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 22/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin dava değerini 30.642,96 TL olarak ıslah ederek, asıl ve birleşen dava davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, manevi tazminatın ise asıl davada davalılardan, sigorta şirketi sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkiline ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, öncelikle talebin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen şirkete karşı olması gerektiğini, teminat limitinin kişi başı 68.000,00 TL olduğu, sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında olduğunu, davacının kusuru, zararı kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalılar … … ve … … vekili cevap dilekçesinde; kazanın davacının kusuruyla meydana geldiğini, davacının aşırı hız yaparak ve kask takmayarak zararın artmasına sebebiyet verdiğini, Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu alınması gerektiğini, kazanın davacının kusurundan kaynaklanması sebebiyle davalıların doğan zarardan sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) vekili birleşen davada cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, kusur ve maluliyet oranları konusunda Adli Tıp kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olduğunu, faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazası sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, kazaya konu aracın sigorta poliçesinin incelenmesinde; … plaka sayılı aracın 11/11/2013-11/11/2014 tarihleri arasında davalı … (HDI) Sigorta Anonim Şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalandığı, aynı tarihler arasında aracın davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından….. Poliçesi ile sigortalandığının anlaşıldığı, Meydana gelen kaza nedeniyle Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/24 E sayılı dosyası ile davalı … hakkında açılan davada, davalı …’nın olayda asli kusurlu, davacı İlker’in tali kusurlu olduğunun belirlenerek sanığın cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/12/2015 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden aldırılan raporda da, davalı sürücü … …’nun %70 (Yüzde Yetmiş) oranında, davacı sürücü …’in, %30 (Yüzde Otuz) oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan raporda davacının %3.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, Aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda da, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 30.642,96 TL olduğunu hesaplandığı, davacının zararlarından, davalıların sorumlu olduğundan maddi tazminat talebi yönünden dava ve ıslah dilekçesinin kabulüne karar vermek gerektiği, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise olay tarihi, olayın oluş biçimi, kusur oranları, davacı ile davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacının olay nedeniyle duyduğu manevi elem ve acının kısmen de olsa karşılanabilmesi bakımından hakkaniyet ilkeleri de gözetilerek davacı için 7.500,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu ve davalılar … ve … … kaza tarihi olan 11/06/2014 tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faiziyle talep edilebileceği gerekçesi ile; “Maddi tazminat talepleri yönünden; Dava ve ıslah dilekçesinin KABULÜ ile, 30.642,96 TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının davalı … (…) yönünden dava tarihi olan 07/03/2016 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden dava tarihi olan 31/12/2015 tarihinden, davalılar … ve … … kaza tarihi olan 11/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, Manevi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile, 7500 TL manevi tazminatın davalılar … ve … … kaza tarihi olan 1/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşetrek ve müteselsilen tahsiline,” denilerek, karar verilmiş hüküm asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin İMMS kapsamında sorumluluğu bulunduğundan, ZMMS kapsamını aşmayan maddi zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, ayrıca müvekkilinin bedeni zarardan sorumluluğunun olmaması nedeniyle buna karşılık gelen vekalet ücretinden ve yargılama giderinden sorumlu tutulmasının da hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan cismini zarar nedeniyle, maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise aynı kaza nedeniyle ZMMS kapsamında cismani zarar istemidir.
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık olması halinde, HMK’nın 355. Maddesi gereğince resen incelenebilir.
6100 sayılı HMK’nın 294-297. maddelerinde, hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HMK’nın 297/II maddesinde; hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır.
Anılan madde uyarınca mahkemece, taleplerin hepsi hakkında karar verilmesi gerekir. Mahkemenin taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılamaz. Çünkü, bu talep hakkında ortada olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur.
Diğer yandan; davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleştirilen davalar, birbirinden ayrı ve bağımsız davalar olup, hüküm kısmında her davada talep edilen tazminatlar yönünden ayrı ayrı karar vermek gerektiği gibi yargılama gideri ve vekalet ücretinin de ayrı ayrı belirlenmesi, asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur.
Somut olaya gelince; davacı vekili tarafından asıl davada, davalı … Sigorta A.Ş.’den ZMMS ve Kasko Poliçesi kapsamından düzenlenen İMMS kapsamında maddi ve manevi tazminat talep ettiği, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, kaza tarihinde kazaya karışan aracın sadece kasko poliçesinin müvekkili tarafından tanzim edildiği, ZMMS’nin müvekkili tarafından yapılmadığının savunulması üzerine, davacı tarafından ZMMS kapsamında … Sigorta A.Ş. hakkında birleşen Eskişehir Aliye Ticaret Mahkemesinin 2016/232 E. Sayılı dosya ile dava açıldığı ve maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece verilen kararda, davalı … Sigorta A.Ş.nin hangi gerekçe ile maddi tazminattan sorumlu tutulduğuna ilişkin gerekçe yer almadığı gibi, davacının davalı … Sigorta A.Ş.’den talep ettiği manevi tazminat talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Belirtilen şekilde verilen karar infazda tereddüt yaratacağı gibi, müşterek ve müteselsil sorumluların ödemeden sonraki aralarındaki iç ilişkideki sorumlunun belirlenmesinde de tereddütte neden olabilecektir. Bunun yanı sıra, asıl ve birleşen davadaki talepler açısından ayrı ayrı hüküm oluşturulmaksızın, tüm talepler bir dava çerçevesinde değerlendirilerek hüküm oluşturulmuş bu açıdan da HMK’nın 297. Maddesine uygun hüküm fıkrası oluşturulduğunun kabulü mümkün görülmemektedir. Bu haliyle verilen karar kamu düzenine aykırılık taşıdığı gibi usul ve yasaya da aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenler istinaf eden tüm davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulü ile yerel mahkemesinin kararının kaldırılmasına, Mahkemece, tarafların, İstinaf Mahkemesi’nin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli, dava dilekçesindeki tüm talepleri olumlu olumsuz karşılayacak şekilde gerekçeli, asıl ve birleşen davalardaki talepler yönünden ayrı ayrı taraflara yüklenen borçların ve tanınan haklarının infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde gösterildiği bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre istinaf edeninin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25/04/2019 tarihli 2015/849 Esas 2019/409 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı … Sigorta A.Ş. tarafından İstinaf peşin harcı olarak yatırılan 524,00 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafından Eskişehir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/7020 E. Sayılı dosyasına depo edilen 70.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.