Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2098 E. 2022/77 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş vekili ve davalı … … … … Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, mahkemece … … … … Şirketinin istinaf talebi 25/06/2019 tarihli ek karar ile istinaf karar ilam harcının eksik yatırıldığından bahisle reddedilmiş ve davalı tarafından ek karar süresi içerisinde istinaf edilerek, süresinde eksik harcın ikmal edildiği belirtilmiş, yapılan incelemede davalı tarafından eksik harcın ikmali için çıkartılan muhtıra tarihinden önce 23/05/2019 tarihinde mahkeme veznesine yatırıldığı, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakla, davalı … … … … Şirketi hakkındaki ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, her iki davalı açısından başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/12/2015 tarihinde, davalı …’nin sevk ve idaresindeki, … …’nin işleteni olduğu, davalı … … AŞ tarafından ZMMS ile, davalı … … … … Şirketi tarafından Kasko Poliçesi kapsamında İMMS ile sigortalı aracın, öncesinde meydana gelen kaza nedeniyle bankette duran … …’un kullandığı araca ve bu araca müdahale etmek için duran ambulans ve bir kamyonete çarpması neticesinde 3 aracın sürüklenerek kazaya müdahale etmekte olan trafik görevlilerine ve … …’a çarpması sonucunda ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı …’nin araçların hızını aracın yük ve teknik özelliğine görüş, yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, kaza neticesinde müvekkili …’nin eşi diğerlerinin babası olan … …’un vefat ettiğini, müvekkillerinin ölenin desteğinden mahrum kaldığı gibi manevi olarak da ızdırap çektiklerini, müvekkillerinin zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili … için 80.000,00-TL, diğerleri için ayrı ayrı 40.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar …, … ve … … … … Şirketinde kaza tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkili … için 6.000,00-TL, diğerleri için 1.000,00’er TL maddi tazminatın davalılar …, … ve … … A.Ş’den kaza tarihiden itibaren işeleyecek olan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 26/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … için destek zararı taleplerini 156.806,64-TL’ye, … için 18.514,49-TL’ye, … için 6.110,16-TL’ye çıkardıklarını bildirerek ıslah ile artırılan kısımlar yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile tahslini talep etmiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde; davalı …’e ait aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluklarının … limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacıların kusuru ve zararını kanıtlaması gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … … … . Şirketi vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından İMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının … limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait aracın kaza yaptığının doğru olduğunu, ancak kazanın meydana gelmesinde asli kusurun vefat eden … olduğunu, bu nedenle müvekkilinin tazminat hukuku açısından da hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında her türlü işçi sağlığı ve iş güvenliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerinde getirdiğini, zararlardan sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın yol üzerindeki gizli buzlanmadan kaynaklandığını, kaza öncesi buzlanmanın önlenmesi için KGM’nin hiçbir önlem almadığını, tuzlama çalışması yapılsaydı kazanın olmayacağını, kaldı ki davacıların da yolun karlı ve buzlu olduğunu belirttiğini, davayı kabul etmemekle beraber talep edilen maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … … vekili yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, beyan dilekçesinde; kazanın meydana gelmesindeki kusuru kabul etmediklerini, ayrıca davacıların ölenin kendilerine destek olduğunu da kanıtlaması gerektiğini, aynı kaza nedeniyle başka şahıslar tarafından da dava açıldığında davaların birleştirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı …’un sürücüsü, …’in işleteni, … … … … Şirketi tarafından İMMS ile, … … tarafından ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kazada … …’un vefat ettiği, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde, davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, davacı …’nin ölenin eşi diğer davacıların ise ölenin çocukları olduğu, davacıların destek zararları yönünden alınan aktüer bilirkişi raporunda, davacı …’nin destek zararının 156.806,64-TL, …’nin destek zararının 18.614,49-TL, …’in destek zararının 6.110,16-TL, olduğu, diğer davacılar … ve …’in destek zararının olmayacağının belirtildiği, buna göre davacılar … ve …’in destek zararı olamayacağından maddi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, diğer davacıların destek zararı yönünden ise raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacıların destek zararlarını sürücü, işleten ve ZMMS kapsamında davalı … … A.Ş’den talep etmekte haklı olduğu, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise kazanın oluş şekli kusur oranları, tarafların sosyal ekonomik durumu, vefat edene yakınlık durumları vefat nedeniyle çektikleri acı ve ızdırap birlikte değerlendirildiğinde, davacı … için 70.000,00-TL, diğerleri için ise 25.000,00-TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, davacıların zararlarını davalı …, davalı … ve İMMS kapsamında ve … limiti ile sınırlı olarak davalı … … … … Şİrketin’den talep edebileceği gerekçesi ile “1-Davanın Kısmen Kabulü, Kısmen Reddi ile; Davacı … için toplam 156.806,64-TL miktarındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 6.000,00-TL ‘lik kısmının davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015’ten, davalı … … A.ş. yönünden dava tarihi olan 24/02/2016 ‘dan, Bakiye 150.806,64-TL ‘lik kısmının davalılar…, … ve … … Aş yönünden ıslah tarihi olan 26/11/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile;
Davacı … için toplam 18.614,49 TL miktarındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 1.000,00-TL ‘lik kısmının davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015’ten, davalı … … Aş yönünden dava tarihi olan 24/02/2016 ‘dan, Bakiye 17.614,49-TL ‘lik kısmının davalılar…, … ve … … Aş yönünden ıslah tarihi olan 26/11/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile;
Davacı … için toplam 6.110,16-TL miktarındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 1.000,00-TL ‘lik kısmının davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015’ten, davalı … … Aş yönünden dava tarihi olan 24/02/2016 ‘dan, Bakiye 5.110,16-TL ‘lik kısmının davalılar…, … ve … … A.Ş. yönünden ıslah tarihi olan 26/11/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı … … AŞ ‘nin sorumluluğunun ZMMS … poliçesi limiti ile sınırlı olması koşuluyla işbu ismi geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
2-Davacılar …, … ve …’un diğer davalı … … … … Şirketi yönünden istedikleri destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin lehlerine kabul edilen maddi tazminat miktarlarının toplam miktarının davalı … … Aş ‘nin düzenlediği ZMMS … poliçesinin teminatı ve limiti dahilinde olması, limiti aşan, artan, fazlaya dair bir miktar olmaması nedeniyle ihtiyati mali mesuliyet … poliçesinden dolayı sorumluluğu olmadığından reddine,
3-Davacılar … ve …’nun destekten yoksun kalmaya dair maddi tazminat taleplerinin subut bulmadığından reddine,
4-Davacı … için 70.000,00-TL, Davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 25.000,00-TL ve davacı … için 25.000,00-TL miktarlarındaki manevi tazminatın davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015 ‘ten, davalı … … … … Şirketi yönünden dava tarihi olan 24/02/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı … … … … Şirketinin sorumluluğunun ihtiyati mali mesuliyet … poliçesindeki manevi tazminatla ilgili limitle sınırlı olması koşuluyla işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
5-Davacıların manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,” Karar verilmiş hüküm davalı … … A.Ş. ve … … … … A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … … … Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin kararında davacılar lehine 170.000,00-TL manevi tazminata hükmettiği, müvekkilinin … limiti ile sorumlu olduğu belirtilmiş iken kararda limitin gösterilmediğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca manevi tazminatın fahiş olarak belirlendiğini, fakirleşmeye yol açacağını savunarak kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacıların çift taraflı trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … …’un vefatı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, müvekkili tarafından sigortalı olan karşı aracın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğununun kabul edilerek karar verildiğini, kararın hatalı olduğunu, davacının müvekkiline müracaat etmeden dava açmasının KTK’nın 97. maddesine aykırı olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur raporunun uygun olmadığını, olay tarihinde vefat edenin, kaza öncesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek direğe çarpması sonrasında, yapılan kurtarma çalışması sırasında, gece 22.15 sıralarında buzlu yolda seyreden sigortalı araç sürücüsünün vefat edenin aracına ve olay yerinde bulunan iki araca çarptığını, kazanın gece olması ve aydınlatmanın olmadığı yolda meydana geldiğini, ilk olay sonrasında olay yerine intikal eden kamu görevlilerinin, yeni bir kaza oluşumuna engel olacak gerekli tedbir ve önlemleri almadıklarını, bu nedenle davaya konu 2. kazanın meydana gelmesinde ihmalleri ile neden olduklarını, kaza noktasına yakın bir mesafeye uyarıcı lehva ve işaret konulmadığını, bu nedenle emniyet mensuplarının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, mahkemece, …’in vefatının birinci kazadan mı, ikinci kazadan mı kaynaklandığına ilişkin illiyet bağını ortaya koyacak şekilde rapor da alınmadığını, vefat edenin ilk kaza neticesinde iç kanama geçirmesi nedeniyle ikinci kaza sonrasında vefat etmiş olabileceğini, bu nedenle davanın reddini karar verilmesi, aksi durumda ise hakkaniyet indirimi gerektiğini, hesap raporu yönünden ise, bilirkişi tarafından vefat edenin anne ve babasının hayatta olup olmadığı değerlendirilmeksizin destek paylarının belirlendiğini, anne ve baba sağ ise destek payı ayrılması gerektiğini, vefat edenin kazada müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, emniyet kemerinin takılı olup olmadığının değerlendirilmediğini, mahkemece evlenme ihtimaline istinaden indirim yapılmadığını, ancak davacının eşinin kaza tarihinde 47 yaşında olup, çocuklarından …’nin 16 yaşında, …’in ise 19 yaşında olduğunu, bu nedenle %2 oranında evlenme ihtimaline binaen tenzil yapılması gerektiğini, mahkemece … ve …’nın tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasına göre müvekkili lehine vekalet ücreti takdirinin gerektiğini, gerekçeli kararda iddia ve savunmalarının değerlendirilmemiş olması nedeniyle kararın usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda yeniden yargılama yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılı görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı … kaza neticesinde eşini, diğer davalılar ise babalarını kaybetmiş olmaları nedeniyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve ölüm sebebiyle manevi tazminat talep etmiştir. Öncelikle mahkeme gerekçeli kararında hüküm fıkrasında davalı … … … … Şirketinin sorumluluğunun kaynağı açısından “ihtiyati mali mesuliyet sigortası” denilmiş ise de, davalı hakkındaki davanın ihtiyari mali mesuliyet sigortasından kaynaklanmış olması, “ihtiyati” ibaresinin sonuca etkili olmayan yazım hatasından kaynaklandığının anlaşılmasına göre, davalı … … … … Şirketi’nin ihtiyari mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan sorumluluğu çerçevesinde istinaf talepleri değerlendirilmiştir.
Kaza tespit tutanağında; “sürücü …,…çekici ve …plakalı yarı römork ile … istikametinden gelerek, 260/11 karayolunu takiben Kayseri ili istikametine seyrederken 7,850 m. geldiği sırada, daha önceden kaza yapan ve yolun sağ tarafında bankette duran, sürücü … …’un kullandığı…. plakalı kamyonetin sağ orta kısmına kendi aracının sağ ön kısmı ile çarpması sonucu, yarı römorkun buzlu yolda savrularak, daha önce meydana gelen kazaya müdahale için duran … plakalı ambulansın sol arka kısmına, ambulansın ön tarafında kazaya yardım amacıyla duran … plakalı kamyonetin sol yanına çarpması neticesinde, çarpmanın etkisi ile her üç aracın sürüklenerek bir önceki kazaya müdahale etmek için kaza mahallinde bulunan ….. kod no’lu trafik ekipleri görevlilerine çarpması sonucu, ölümlü, yaralamalı maddi hasarlı çok araçlı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda … çekici, … yarı römork sürücüsü …, 2918 Sayılı KTK’nın sürücülere ait diğer kusurlardan araçlarının hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu diğer araç sürücülerinin ise bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır.” denilerek, kazanın oluş şeklinin tespit ediliği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 15/08/2018 tarihli kusur raporunda da; Ceza dosyasındaki deliller, kaza tespit tutanağı, beyanlar, olay yeri inceleme raporu tüm bilgi ve belgeler incelenerek kazanın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde olduğu değerlendirilerek, 1.kazada maktul sürücü … …’un direksiyon hakimiyetini kaybederek yaralandığı daha sonra ambulans içerisinde tedavi edildiği esnada 2. kazanın meydana geldiği kanaatine varıldığı belirtilerek, 1. kazada maktul sürücü … …’un yaralandığı olayda, yönetimindeki kamyoneti ile yol ve hava durumunu gözeterek hızını yeterince azaltıp kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyretmediği sevk ve idare hatası ile aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafındaki elektrik direğine çarpması ile yaralandığı, kazada asli kusurlu olduğu, sürücü … …’a ambulans içerisinde müdahala edilirken çekicinin çarpması ve ölümü ile gerçekleşen 2. kazada ise; davalı sürücü … yönetimindeki çekicisi ile yola gereken dikkatini verip mahal şartlarını yol, zemin durumunu, daha önce meydana gelen kaza nedeniyle bulunan araçları ve tepe lambalarını dikkate alıp hızını azaltarak kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip sevk ve idare hatası ile aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek banket üzerinde daha önce kaza yapan kamyonete ve diğer araçlara çarpması ile gerçekleşen kazada asli %100 oranında kusurlu olduğu, olay mahallinde bulunan ekip araçlarının sürücüleri ve …plaka sayılı kamyonet sürücünün meydana gelen kazada atfıkabil bir kusuru bulunmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Mahkemece duruşmada dinlenen tanık beyanlarına göre, … …’un ilk kaza sonrasında sadece yüzünde kan olduğu, durumunun iyi olduğunu beyan ettiği, kaza yapan aracın dışında ayakta olduğu, yürüyerek ambulansa bindiği tanıklarca beyan ediliği görülmüştür. …
Ceza Soruşturmasında, vefat eden ……. ölüm sebebi olarak genel beden travmasına bağlı, kafatası, yüz kemikleri ve çok sayıda kaburga kırığı ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, iç organ harabiyeti, ve iç kanama sonucu öldüğünün tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Meydana gelen kazanın, davalı araç sürücüsünün buzlu yolda seyretmesine rağmen, aracın hızını yol şartlarına ayarlamaması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonrasında, önceki kaza nedeniyle yol kenarında bankette duran araç ve bu araca yardım için gelen araçlara ve kurtarma ekiplerine çarpması ile meydana geldiğinin, dinlenen tanık beyanları, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamından anlaşılmasına göre oluş şekiline göre mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda davalı araç sürücünün %100 kusurlu olduğunun kabul edilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamasına, tanık beyanlarına göre vefat edenin ilk kaza sonrası sadece yüzünde yaralanması olması, kendi başına yürür vaziyette olduğu halde, meydana gelen ölüm olayı sonrasında yapılan ölüm muayenesinde tespit edilen ölüm nedenine ilişkin bulgulara göre ölümün ikinci kaza sonrasında meydana geldiğinin anlaşılmış olmasına, davaya konu ikinci kazanın vefat edenin ambulans içerisinde devam eden tedavisi sırasında meydana gelmiş olmasına göre vefat edenin tespit edilen müterafik bir kusurunun bulunmamasına göre davalı … … A.Ş. vekilinin, kusur durumuna, kaza ile ölüm arasındaki illiyet bağına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi, davalı vekilinin KTK’nın 97. maddesine aykırı olarak müvekkiline müracaat edilmeden dava açıldığına ilişkin istinaf sebebi de, dava tarihi itibariyle KTK’nın 97. maddesindeki değişkliğin yürürlükte bulunmamasına, dava tarihinde davacının, doğrudan dava ve talep hakkının bulunmasına göre başvuru şartının yerinde getirilmediğine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili tarafından aktüer hesap raporunun uygun olmadığı istinaf talebinde ileri sürülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, TRH 2010 Yaşam tablosuna göre muhtemel yaşam ve destek süreleri belirlenerek, 1,8 teknik faiz uygulanarak, “devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemi” uygulanarak hesaplamanın yapıldığı anlaşılmaktadır. Kaza tarihi itibariyle davalının sorumluluğu TBK hükümlerine ve Yargıtay tarafından belirlenen gerçek zararın hesaplanmasında uygulanacak yönteme göre belirlenmelidir. Her ne kadar kaza tarihinde sigortanın Genel Şartlarda TRH 2010 Yaşam tablosu, 1,8 teknik faiz uygulanarak, “devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemi” ile sorumluluğu düzenlenmiş ise de, Genel Şartlar Kanuna aykırı olamayacağından, sorumluluğun Genel Şartlara göre belirlenmesi mümkün değildir. Ayrıca mahkemece verilen karar öncesinde PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre ve progresif rant yöntemi ile gerçek zararın hesaplanacağı Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Daireleri tarafından kabul edilmişken, mahkemece verilen karardan sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından içtihat değişikliğine gidilerek gerçek zararın hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ve hesaplananın “progresif rant yöntemi” uygulanarak belirleneceği kabul edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan raporda uygulanan hesaplama yöntemi, her iki durumda da, davalı lehine olması nedeniyle istinaf talebi yerinde olmadığı gibi, vefat edenin anne ve babasının kendisinden önce vefat etmiş olduğunun nüfus kaydından anlaşılmış olmasına, davacı eşin evlenme ihtimalinin değerlendirilmiş olması yanı sıra hali hazırda yaşı nazara alındığında evlenmemiş olmasına göre davalı … … vekilinin aktüer heaplamaya ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davalı … … A.Ş. Vekili; davacılar … ve …’nın maddi tazminat talepleri yönünde ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini istinaf talebinde ileri sürmüştür. İhtiyari olarak davacıların birlikte dava açması halinde davacıların davasının reddi halinde, davaların birbirinden bağımsız olması nedeniyle davacıların ayrı ayrı ret vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir ise de; davacılar … ve … destek zararı talepleri ayrı ayrı 1.000,00 ‘er TL olup, hükmedilecek vekalet ücreti AAÜT’nin 13/2 maddesi gereğince reddedilen miktarı geçemeyeceğinden ayrı ayrı 1.000,00-TL vekalet ücretinin talebi reddedilen davacılardan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, mahkemece tek vekalet ücreti takdir edilmesine rağmen, hükmedilen vekalet ücretinden tüm davacıların sorumlu tutulması, hükmedilen vekalet ücretinin de hükmedilen miktarın üzerinde 2.725,00-TL olarak takdir edilmesi karşısında, ilk derece mahkemesi kararı davalı lehine olduğundan, davanın vekalet ücretine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmeyerek, davalı … … A.Ş. vekilinin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı … … … … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; davalı vekilinin manevi tazminatın fahiş olduğu ileri sürülmüş ise de, kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, ölen ile davacıların yakınlıkları nazara alındığında, manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talepleri yerinde değil ise de, davacılar, davalı … … … … Şirketi’nden Kasko Poliçesindeki İMMS kapsamında teminat altına alınan zararlardan sorumluluğu kapsamında dava açmış olup, … şirketinin sorumluluğu poliçede gösterilen teminat ile sınırlıdır. Poliçede … şirketinin sorumluluğu 100.000,00-TL ile sınırlı olduğundan, davalı İMMS kapsamında kalan zararlardan bu miktarla sınırlı olarak sorumludur.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 96. maddesi hükmüne göre garameten ödeme ilkesi gereğince, bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da … sözleşmesinde öngörülen … bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, … bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını öngörülmektedir.
Zarar görenlerin birden fazla olması hâlinde, bunlar arasında eşitlik esasını dikkate alan bu ilkenin, zarar sigortası olan kasko sigortalarında da dikkate alınması gerekmektedir. Birden fazla kişi zarar görmüşse sigortacı, poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağından zarar gören üçüncü kişiler oranlama yoluyla (garameten-oranlı eşit paylaştırma esasına göre) tazminat isteyebileceklerdir. (Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2021/5604 E. 2021/6493 K.)
Bu nedenle, zararının … limitini aşması halinde, sigortalının sorumlu olduğu limitin yanı sıra ihtiyari olarak birden fazla kişinin birlikte dava açmaları halinde, davacıların davaları birbirinden bağımsız olduğundan, … şirketinin her bir davacının zararından ne miktarda sorumlu olacağı, infazda tereddüt yaratmaması açısından belirlenip gösterilmesi gerekir.
İlk derece mahkemesi kararında, davacıların manevi tazminat taleplerine yönelik olarak taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek, davacı … için 70.000,00-TL, diğerleri için ayrı ayrı 25.000,00-TL olmak üzere toplam 170.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiş, davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktar kararda gösterilmeksizin, davalı … … … … Şirketinin … limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu belirtilmekle yetinilmiştir. Davalı hakkında bu şekilde oluşturulan hüküm fırkası HMK’nın 297. maddesine aykırı olduğu gibi taraflara yüklenen hak ve borçların açık şekilde gösterilmemiş olması nedeniyle infazada tereddüte neden olacağından doğru olmadığından davalı … … … Şirketinin buna ilişkin istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Yukarında açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … … A.Ş. vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf talebinin HKM’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince reddine; davalı … … … … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile; mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre, ilk derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına; davalının … … … … Şİrketi’nin sorumluluğuna ilişkin olarak hüküm fıkrasının düzeltilmesine, karar verilmiştir.
Buna göre; kazaya karışan davalı …’un sürücüsü olduğu aracın kaza tarihinde Genişletilmiş Kasko Poliçesindeki İhtiyari Mali Mesuliyet klozu ile manevi zararlar da dahil 100.000,00-TL’ye kadar işletenin zararlardan sorumluluğunu teminat altına aldığından, davalının söz konusu teminat limitinden daha önce ödeme iddiasında bulunmamasına göre davacıların manevi zararlarından 100.000,00-TL ile sorumlu olup, davacıların toplam manevi zararları teminat limitini aşarak 170.000,00-TL olarak takdir ediliğinden, davacıların zararlarından … şirketi 100.000,00-TL … limiti ile sınırlı olarak garameten sorumlu olacağından, yapılan oranlamaya göre de, davalı … şirketi davacı …’nin manevi zararının 41.176,48-TL’sinden, diğer davacıların ise ayrı ayrı 14.705,88- TL’sinden sorumlu olacağından, davalı … … … Şirketinin manevi zararlardan bu miktarlardan sorumlu olduğuna karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararındaki, istinaf edilmeyerek yahut istinaf nedenleri yerinde görülmeyerek kesinleşen yönler korunarak ve sadece istinaf talep eden hakkındaki kısımlar düzeltilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … … A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı … … … … Şirketi vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 18/02/2019 tarihli, 2016/1127 Esas 2019/169 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın Kısmen Kabulü, Kısmen Reddi ile;
Davacı … için toplam 156.806,64-TL miktarındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 6.000,00-TL ‘lik kısmının davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015’ten, davalı … … A.Ş. yönünden dava tarihi olan 24/02/2016 ‘dan, Bakiye 150.806,64-TL ‘lik kısmının davalılar…, … ve … … A.Ş. yönünden ıslah tarihi olan 26/11/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile,
Davacı … için toplam 18.614,49-TL miktarındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 1.000,00-TL ‘lik kısmının davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015’ten, davalı … … Aş yönünden dava tarihi olan 24/02/2016 ‘dan, bakiye 17.614,49-TL ‘lik kısmının davalılar…, … ve … … A.Ş. yönünden ıslah tarihi olan 26/11/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile,
Davacı … için toplam 6.110,16-TL miktarındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 1.000,00-TL ‘lik kısmının davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015’ten, davalı … … Aş yönünden dava tarihi olan 24/02/2016 ‘dan, bakiye 5.110,16-TL ‘lik kısmının davalılar…, … ve … … Aş yönünden ıslah tarihi olan 26/11/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı … … A.Ş. ‘nin sorumluluğunun ZMMS … poliçesi limiti ile sınırlı olması koşuluyla işbu ismi geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
2-Davacılar …, … ve …’un diğer davalı … … … … Şirketi yönünden istedikleri destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin lehlerine kabul edilen maddi tazminat miktarlarının toplam miktarının davalı … … A.Ş ‘nin düzenlediği ZMMS … poliçesinin teminatı ve limiti dahilinde olması, limiti aşan, artan, fazlaya dair bir miktar olmaması nedeniyle ihtiyati mali mesuliyet … poliçesinden dolayı sorumluluğu olmadığından reddine,
3-Davacılar … ve …’nun destekten yoksun kalmaya dair maddi tazminat taleplerinin subut bulmadığından reddine,
4-Davacı … için 70.000,00-TL (Davalı … … … … Şirketi 41.176,48-TL ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere), davacı … için 25.000,00-TL (Davalı … … … … Şirketi 14.705,88-TL ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere), davacı … için 25.000,00-TL (Davalı … … … … Şirketi 14.705,88-TL ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere), davacı … için 25.000,00-TL (Davalı … … … … Şirketi 14.705,88-TL ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere) ve Davacı … için 25.000,00-TL (Davalı … … … … Şirketi 14.705,88-TL ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere) miktarlarındaki manevi tazminatın davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/12/2015 ‘ten, davalı … … … … Şirketi yönünden dava tarihi olan 24/02/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
5-Davacıların manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
6-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 12.400,40-TL nisbi karar ve ilam harcından davacılardan peşin olarak alınan 853,88-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 585,87-TL ve reddedilen maddi tazminat yönünden alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye eksik kalan 10.916,25-TL harcın davalılar…, … ile … … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Maddi tazminat yönünden davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 853,88-TL, başvurma harcı olarak yatırılan 29,20-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 585,87-TL den 44,40-TL harcın mahsubuyla kalan toplam 1.424,55-TL harcın davalılar…, … ile … … A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar …,… ve …’a verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davacılar …, … ve … lehine 16.841,87-TL nispi vekalet ücretinin davalılar…,… ile … … A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar …, … ve …’a verilmesine,
Reddedilen maddi tazminat nedeniyle 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
9- Davacı tarafça yapılan 428,00-TL tebligat, 199,10-TL müzekkere Adli Tıp Dosya gönderme ve rapor masrafı olarak 361,50-TL, bilirkişi masrafı olarak 350,00-TL olmak üzere toplam 1.338,60-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre hesaplanan 968,60-TL’sinin (davalı … … … … Şirketi 323,70-TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacının üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansı olması ve talebi halinde karar kesinleştiğinde taraflarına iadesine,
11-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 11.612,70-TL (davalı … … … … Şirketi 6.831,00-TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) nisbi karar ve ilam harcının davalılar…, … ile … … … … şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
12-Manevi tazminat yönünden davacılar lehine AAÜT ne göre belirlenen 16.150,00-TL nispi vekalet ücretinin (Davalı … … … … Şirketi 10.750,00-TL’si ile sınırlı sorumlu olmak olmak üzere) davalılar…, … ile … … … … şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
13-Reddedilen manevi tazminat miktarı nedeniyle AAÜT’ ne göre belirlenen 8.050,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar…, … ile … … … … şirketine verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III- İstinaf talebi reddedilen davalı … … A.Ş’den alınması gereken 12.400,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 3.101,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.299,40-TL’nin davalı … … A.Ş. alınarak hazineye irat kaydına,
IV- İstinaf talebi reddedilen davalı … … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
V-İstinaf talebi kabul edilen, davalı … … … … Şirketi tarafından yatırılan (44,40-TL + 2858,77-TL) 2.903,17-TL istinaf karar harcının talep halinde davalı … … … … Şirketi’ne iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … … … … Şirketi tarafından yatırılan 121,30-TL istinaf başvuru harcının davacılardan alınarak alınarak davalı … … … … Şirketi verilmesine,
lV-HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V- Kararın taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.