Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/01/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 13.12.2016 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yeşil ışıkta geçen davacıya ait araca çarptığını, araçta hasar bedeli ve değer kaybı meydana geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere zarar ve değer kaybı için 1.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında ıslah dilekçesi ile dava değerini 5.695,60 TL hasar bedeli, 210,00 TL değer kaybı olarak ıslah etmiştir.
Davalı Sigorta vekili, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 31.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, dolayısıyla kazanın meydana gelmesindeki sürücü kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davacının kırmızı ışıkta geçtiğini, kendisinin yeşil ışıkta geçtiğini, kusuru kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …’ın yargılama aşamasında vefat etmesi nedeniyle mirasçılarına yapılan tebligata rağmen mirasçılar duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 25.01.2019 tarih ve 2018/3539 E-2019/122 K. sayılı kararından sonra bilirkişi raporuna göre tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi gereğince tehlike eşit varsayıldığından kusurunun yarı yarıya paylaştırılabileceği, araçta 210,00 TL değer kaybı ve 5.695,60 TL hasar bedeli belirlendiği, , davacı vekilinin dava değerini 4.905,60 TL arttırarak 5.905,60 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından davacının 24.04.2017 tarihli dilekçesindeki talebinin kabulü ile 210,00 TL değer kaybı ile 790,00 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacının ıslah dilekçesine ilişkin olarak bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından ıslah dilekçesine ilişkin talep miktarı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacının 24.04.2017 tarihli dilekçesindeki talebinin kabulü ile 210,00 TL değer kaybı ile 790,00 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, davacının ıslah dilekçesine ilişkin olarak bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından ıslah dilekçesine ilişkin talep miktarı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminata ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, dava dilekçesinde araçta meydana gelen maddi zarar ile araçta oluşan değer kaybı için 1.000,00TL’nin talep edildiğini, mahkeme tarafından verilen 2017/312 E.-2018/777 K. sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2018/3539 Esas ve 2019/122 Karar sayılı kararı ile mahkeme kararının kaldırıldığını, 18.02.2019 tarihinde bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini 4.905,60 TL artırarak 5.905,60 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edildiğini ancak mahkeme bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile talepleri hakkında karar verilmediğini istinaf mahkemelerinde bozma değil, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiğini, ıslah talebi doğrultusunda toplam 5.905,60 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yeşil ışıkta geçen davacıya ait araca çarptığını, araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybının davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece 02.10.2018 tarih ve 2017/312 E-2018/777 K. sayılı kararda davanın kısmen kabulü ile 210,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 25.01.2019 tarih ve …….K. sayılı kararı ile davacının dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden de talepte bulunduğu, mahkemece hasar bedelinin tazminine yönelik karar verilmediği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece yeniden yapılan yargılama sırasında davacı vekili 18.02.2019 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna göre dava değerini ıslah ettiklerini 5.695,60 TL hasar bedeli ve 210,00 TL değer kaybı olmak üzere 5.905,60 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş mahkemece bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile ıslah edilen miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK.nın 177 .maddesi 22.07.2020 tarih 7251 sayılı kanunun 18. Maddesi ile değiştirilmiş “(1) Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Mahkemece her ne kadar davanın ıslah edilmemiş hali ile kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; istinaf incelemesi aşamasında yürürlükte bulunan usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. Maddesindeki değişikliğe göre davacının ıslah dilekçesinin kabul edilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ıslah dilekçesine göre bilirkişi raporu ile belirlenen 5.695,60 TL hasar bedeli ve 210,00 TL değer kaybının sigorta şirketi yönünden temerrüde düştüğü dava tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline dair HMK.353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davanın kabulü ile; davacıya ait araçta meydana gelen 5.695,60 TL hasar bedeli ve 210,00 TL değer kaybının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 403,41 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL.ve ıslah ile alınan 84,00 TL’nin mahsubu ile kalan 288,01 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı yargılama vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL Başvurma ve 31,40 TL Peşin harç ve 84,00 TL ıslah harcı toplamı 146,80 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bozma öncesi 124,20 TL tebligat/müzekkere masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma masrafı, bozma sonrası 225,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 947,80 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1- Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 176,70 TL. yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 30.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.