Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/206 E. 2021/676 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2018
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/04/2021

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün işlerden olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/07/2015 tarihinde davalı …’nun sürücüsü ve maliki bulunduğu araç ile …’un sürücüsü olduğu aracın çarpıştığını, sürücüsü davalı … olan aracın … …. A.Ş. tarafından sigortalandığını, kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır yaralandığını, halen de tedavisinin devam etmekte olduğunu belirterek, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …’dan; 10,00 TL iş göremezlik zararının davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde) müşterek ve müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 27/03/2018 tarihli duruşmada alınan beyanında; maddi tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını, manevi tazminat talepleri ile ilgili değerlendirme yapılıp karar verilmesini talep ettiğini belirtmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının tedavisinin tamamlandığını, kalıcı bir iş göremezlik durumunun mevcut olmadığını, davacının kazadan kaynaklı bir maluliyetinin bulunmadığını, davacının iş göremezlik zararına ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının oldukça fahiş miktarda manevi tazminat talep ettiğini, davalının memur olarak çalışması, geçindirmek zorunda olduğu bir ailesinin bulunması, kısıtlı geçim olanakları nedeniyle davacı tarafından talep edilen fahiş miktardaki manevi tazminatı karşılamasının mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, 24/07/2015 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığı belirtilen aracın …. ile diğer davalı … adına maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami 229.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile davalı şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının davalı sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, maddi tazminat hesabı yapılırken somut olayda hatır taşımacılığı yapıldığını, dolayısıyla belirlenecek tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiğini, sigorta şirketinin davacının başvurusunu usul ve yasaya uygun olarak değerlendirdiğini ve hesaplanan maddi tazminatın davacıya ödendiğini, şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini ve temerrüde düşmediğini, şirket aleyhine hüküm kurulması durumunda ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi, davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat istemleri yönünden; davanın açılmamış sayılmasına, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 24/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … vekili ve davacı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu, davanın geri alınmasıyla sonuçlanan talep hakkında verilmesi gereken kararın, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisiz olduğunu, davalının ikamet adresinin Yenimahalle olduğunu kazanın ….. ilçesinde meydana geldiğini, kusur raporunun yetersiz olduğunu, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacı vekiline atiye bırakma beyanının açıklatılmadığını, ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, davacının, yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı kaza neticesi yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olaya ilişkin kaza tespit tutanağı uyarınca 24.07.2015 tarihinde sürücü …’nun sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında ışıklı kavşağa geldiğinde …’un kullandığı araca çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, kazada sürücü …’nun kırmızı ışıkta geçmek kuralını ihlal ettiği, mahkemece alınan 13/04/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kırmızı ışık ihlali nedeniyle tam kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise kusurunun bulunmadığının belirtildiği, olaya ilişkin …….. Asliye Ceza Mahkemesinin…. esas nolu dosyasında alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı …’nun kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle kusurlu olduğunun belirlendiği, ceza yargılaması neticesi sanık …’nun taksirle yaralamaya sebep olmaktan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği,…. 12.01.2018 tarihli raporu uyarınca, kaza neticesi davacının 3 ay süre ile tam iş göremezliğinin bulunduğu, kalıcı kısmi iş göremezliğinin bulunmadığının tespit edildiği, yerel mahkemece maddi tazminata ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
1086 sayılı HUMK’da ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’da davanın atiye bırakılması şeklinde bir kavram ve müessese bulunmamaktadır. HMK’nın 123. maddesinde (22/7/2020-7251/10 sayılı yasa ile değişik), davacının, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabileceği, bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Buna göre talebini atiye terk eden davacının bu talebi yönünde HMK’nın 123. maddesi uyarınca bir karar verilmesi ve bu hususun davaya olan etkisinin de tartışılarak mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacının, kazaya karışan araçta yolcu olduğu, kazaya ilişkin kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve olayın oluş şekli ile uyumlu olduğu ceza yargılamasında kusura ilişkin maddi vakanın kesinleştiği, davalı …’nun ikametgah adresinin …/Ankara olması gözetildiğinde Ankara Batı Mahkemelerinin davaya bakmaya yetkili bulunduğu, manevi tazminat hükmüne yönelik olarak, davacıda kaza neticesi sol sakrım ve sol ramus pubis kırığı oluştuğu, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının; duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde, tarafların sosyal ekonomik durumları gözetilerek ve uygun miktarda olduğunun anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı …’dan alınması gereken 478,17 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 119,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,57 TL istinaf karar harcının adı geçen davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-İstinafa gelen taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-İstinafa gelen taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZİ KABİL olmak üzere 01.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.