Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2048 E. 2021/2252 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2019
NUMARASI …

KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının hafriyat işi yaptığını, 20.07.2017 günü döküm alanında davacının aracı park halinde iken davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki aracın geri manevra ile davacının aracına çarptığını, kaza neticesinde davacıya ait aracın ağır zarar gördüğünü, tamir için 12.095,00 TL ödeme yapıldığını, aracın 23 gün boyunca tamirde kaldığını, aracın piyasa değerinin yaklaşık 20.000,00 TL altında bir bedelle satıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL onarım giderinin 12.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 4.000,00 TL değer kaybının ve 4.000,00 TL araç mahrumiyeti zararının işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde 06.01.2017-2018 başlangıç ve bitiş tarihli …. numaralı ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminatın 33.000,00 TL olduğunu, davaya konu hasarın trafik sigortası teminatı kapsamında bulunmadığını, olayın karayolu dışında hafriyat sahasında meydana geldiğini, talep edilen tazminatın davacı tarafından ispat edilmesinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL hasar bedelinin 11/10/2017 dava tarihinden avans faizi ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, 4.000,00 TL kazanç kaybının davalılar …. ve …’dan 11/10/2017 dava tarihinden avans faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline, sigorta şirketi aleyhine bu konudaki davanın reddine, 4.000,00 TL değer kaybına ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı …. vekili ayrı ayrı istinaf talebinde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemenin değer kaybına ilişkin talebi reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya ait aracın sırf 165.000 km’den yüksek olması nedeniyle değer kaybına uğramadığının kabul edilemeyeceğini, kazanç kaybı yönünden 23 günlük servis süresinin sadece 10 gününün bilirkişi raporunda dikkate alındığını, araç hasarı yönünden dava dilekçesinde fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL talep edildiğini buna karşın bilirkişi raporunda alacağın 10.665,50 TL olarak hesaplandığını fakat mahkemece hükümde fazlaya dair haklarının saklı tutulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu hasarın trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, olayın karayolu dışında meydana geldiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, olay tarihinde hafriyat döküm sahasında sürücü …’ın hafriyat dökümü esnasında aracıyla geri manevra yaparken davacının aracına çarpmasıyla kazanın meydana geldiğinin belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapora göre, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu, davacıya ait emsal aracın hasarsız halinin olay tarihindeki 2.el piyasa değerinin 76.000,00 – 82.000,00 TL arasında değişmesiyle davacı aracının ikinci el piyasa değerinin 79.000,00 TL olacağı, aracın kaynaklı ana parçalarında değişim olmadığı, yeni Sigorta Genel Şartları uyarınca davacının aracında 10.650,00 TL değerinde hasar meydana geldiği, aracın 503.157 km’de olması nedeniyle Yeni Genel Şartlar’a göre 165.000 km üzerinde olan araçlarda değer kaybı olmayacağı, araç onarımının 10 günde tamamlanacağı, bu tür araçların günlük 400,00 TL’ye kiraya verilebileceği, kaza mahallinin karayolu ile bağlantılı olması nedeniyle kazanın karayolunda gerçekleştiğinin belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda 10.000,00 TL hasar bedeli tazminatına hükmolunmuş ve davacının değer kaybı talebi reddedilmiş ise de, mahkemece davacıya ait aracın kaza öncesi hasar kayıtlarına ilişkin Tramer kayıtları getirtilmediği gibi aktüer bilirkişi tarafından da bu hususa değinilmeden hesaplama yapıldığı, yine mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda değer kaybı hesaplamasının Yargıtay uygulamaları esas alınmadan ZMMS Genel Şartlarına göre yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece öncelikle davacıya ait aracın kaza öncesi hasar kayıtlarına ilişkin Tramer kayıtlarının getirtilmesi, davacının aracında kaza nedeniyle meydana gelen hasar miktarının ve değer kaybının belirlenmesi hususunda Yargıtay tarafından esas alınan yöntem gereğince, davacı aracının modeli, markası, özellikleri, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, kaza nedeniyle uğradığı hasarın niteliği gibi hususlar gözönünde bulundurularak aracın kaza tarihindeki hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra hasarı onarılmış haline göre ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması konusunda önceki raporu düzenleyen bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan gerekçelerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksikliklerin ikmali ile yeniden hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı … vekilinin tüm ve davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.04.2019 tarihli, ….Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davalı …. vekilinin tüm ve davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalı …. tarafından yatırılan 171,00 TL nisbi istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından, kullanılmayan kısmın ilgilisine talep halinde iadesine,
4-İstinafa gelen taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
5-Kararın tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.