Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2031 E. 2021/2584 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik … Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait aracın 11/12/2017 tarihinde meydana gelen kazada hasar gördüğünü, hasara sebebiyet veren aracın malikinin davalı …, sürücüsünün davalı … ve sigortacısının davalı … … şirketi olduğunu, kazada davalı sürücü …’ın tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıya ait araçta meydana gelen 100,00 TL değer kaybı ile 12.000,00 TL hasar bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … … … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava öncesinde başvuru şartının yerine getirilmediğini, sigortalı aracın kazada kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … 06/07/2018 tarihli dilekçesinde, davacı aracının sigortasının bulunmadığını, bu hali ile trafiğe çıkmasının mümkün olmadığını, kazada kusurun tamamen davacıda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı beyanda bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ile hasar bedeli tazminatı talebine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, 11/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın % 75, davacıya ait araç sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmamasının idari bir eksik olduğu, kusur durumunun değerlendirilmesinde dikkate alınmasının mümkün olamayacağı, davalı …’ın haksız fiili gerçekleştiren, davalı …’ın aracın maliki olarak sorumluluğunun bulunduğu, davalı … şirketinin ise kaza tarihi itibari ile kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı olması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85 ve 91. maddeleri uyarınca işleten veya sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun bulunduğu, poliçe kapsamında değer kaybı ile hasara ilişkin zararın teminat altına alındığı, kaza tarihi itibari ile değer kaybı talebine ilişkin hesaplamanın Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde bulunan hesaplama tablosuna göre yapılmasının gerektiği, bilirkişi tarafından belirtilen tabloya göre yapılan hesap neticesinde araçta değer kaybının bulunmadığının bildirildiği, hasar miktarına yönelik yapılan hesaplama neticesinde ise hasar miktarının 17.773,46 TL olduğu, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında değer kaybına yönelik davanın reddine, hasar miktarına yönelik davanın ise taleple bağlılık ilkesi gereğince kabulüne karar vermek gerektiğinden bahisle değer kaybına yönelik davanın reddine, araç hasar bedeline yönelik davanın kabulü ile 12.000,00 TL araç hasar bedelinin davalılar …, …’dan 11/12/2017 kaza tarihinden, davalı … … … Şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile 25/05/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olup eksik incelemeye dayandığını, 2918 S. Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi gereğince davacının, davalı … şirketine geçerli bir başvurusu olmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, somut olayda davacı tarafından,davalı şirketçe istenen eksik bilgi ve belgeler tamamlanmamış olduğundan geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, mevcut bilgi ve belgelerle kusur ve zarar değerlendirmesi yapılamayacağını, herhangi bir banka hesap numarası dahi bildirilmediğinden ödeme yapmanın mümkün olmadığını, davacının da kazaya ilişkin savcılık dosyasının celbini ve kusur ve zarara ilişkin birçok bilgi ve belgenin dosyaya kazandırılmasını talep ettiğini, davacı tarafın haksız çıkar sağlamak için kötüniyetli olarak iş bu davayı açtığını, davayı ve zararı kabul etmek manasına gelmemek kaydı ile söz konusu trafik kazası mücbir etkenlerle davacının ihmal ve kusuru nedeniyle gerçekleşmiş olup davacının kusurunun davalı … şirketi ile kaza arasındaki illiyeti kesecek kadar ağır olduğundan tazminattan sorumlu tutulamayacaklarını, sigortalının dönüşünü kurallara uygun, kontrollü ve dikkatli şekilde yaparken, davacı yanın aracıyla kendisine çarptığını, araç hasar bedelinin fahiş olduğunu,kusur oranlarının doğru olmadığını, sigortalının olayda %75 kusurlu bulunmadığını, kusur yönünden tekrar bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı … şirketine 04.05.2018 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğu, bu ihtarın davalı sigortacıya 07.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, dilekçeye KTT, araçların ruhsatı, ehliyet, ekspertiz raporu, fotoğraflar, vekaletname ve poliçenin ekli olduğu, hesap numarasının da belirtildiği, davalının ödemede bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava şartının yerine getirilmesi, hatta davalı … şirketi nezdinde düzenlenen 16.01.2018 tarihli ekspertiz raporunda davacıya ait araçta meydana gelen hasarın KDV dahil 16.647,11TL olarak belirlenmiş olması, aracın 12.000,00TL’sına onarımında anlaşma sağlandığının anlaşılması, sürücüler arasında maddi hasarlı KTT düzenlenmesi, konusunda uzman bilirkişiden alınan raporda, davalı sürücünün sol yan arka kısmını kontrol etmeden U dönüşü yapmaya başladığının, düz şekilde seyreden davacıya ait aracın davalı aracının sol yan kısımlarına çarptığının, davalının manevraları düzenleyen genel şartlara uymaması, sola dönüş kurallarına riayet etmemesi nedeniyle olayda %75 oranında, davacının hızlı seyretmesi nedeniyle geç farkettiği davalı aracına çarpmakla %25 oranında kusurlu olduğunun belirtilmesi, davacı aracında kaza nedeniyle oluşan hasarların bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtilmesi, hurda tenzilinden sonra, davalı tarafın kusuruna isabet eden araç hasar bedelinin 13.330,09TL olarak tespit edilmesi, kusur durumunun ve davacı aracında iş bu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin usulüne uygun şekilde tespit edilmesi, bilirkişi raporunun denetime, hüküm kurmaya ve dosya kapsamına uygun bulunması, davalının diğer davalı araç işleteni olan …’ın, trafik kazasından kaynaklanan ve 3. kişilere karşı olan hukuki sorumluluğunu, söz konusu ZMSS poliçesi ile teminat limiti dahilinde üstlenmesi, zarardan sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmaması ve mahkemenin gerekçesine göre davalı … şirketi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 819,72TL istinaf karar harcından, peşin alınan 205,00TL harcın mahsubu ile bakiye 614,72TL harcın davalı … şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı … şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme,harç ikmali işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.