Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2025 E. 2021/2546 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı, davacının yolcu olarak içinde bulunduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının yaralandığını, %13,1 oranında malul kaldığını, poliçe kapsamında manevi tazminat limitinin 15.000,00 TL olduğunu belirterek 13.000,00 TL manevi tazminatın 01/11/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, manevi tazminat için olay başına 15.000,00 TL teminat ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, sigortalı araca düşen kusur oranı kanunen üstlenilmekte olduğundan kazada kusursuz olunması halinde davacının tazminat talebi açısından davalı şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, İhtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesine dayanan manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, makine mühendisi bilirkişi raporunda; davalı sigorta tarafından kasko poliçesi ile (ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi teminatı) sigorta edilen araç sürücüsü dava dışı …’in olayda %20 oranında kusurlu olduğu, karşı aracın dava dışı sürücüsü…’nin %80 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in kusursuz olduğunun bildirildiği, tüm dosya kapsamına göre 13.01.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, aracın ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinin 15.000,00 TL’sına kadar manevi zararları teminat altına aldığı, bilirkişi raporu, davacının sosyal durumu ve maluliyet raporuna göre davanın kısmen kabulüne; 3.000,00 TL manevi tazminatın 07/02/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının kazadan sonra %13,1 oranında malul kaldığını, hükmedilen manevi tazminatın çok az olduğunu, manevi tazminata karar verirken olay tarihindeki verilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini, davacının Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporu ile sabit olduğu üzere 6 hafta yatalak kaldığını,1,5 ay yatalak kalmanın ve %13,1 maluliyetin yarattığı stresin karşılığının 3.000,00-TL olmaması gerektiğini, hükmedilen tazminatın insaf sınırlarını zorladığını, hüküm tarihinde geçerli olan 1,5 asgari ücret nispetinde olduğunu, Zaten hükmedilen meblağın da davalı vekiline avukatlık ücreti olarak ödeneceğini, davalı şirketin kendisine gönderilen ihtarnameye somut bir cevap vermeyerek eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, HMK.nın 327. maddesi uyarınca ihtarnameye yazılı bir cevap vermeyerek hakkında dava açılmasına sebep olan davalı lehine yargılama gideri olan avukatlık ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup dava, davacının içinde yolcu konumunda bulunduğu aracın Kasko şirketi (İMSS teminatı bulunan)aleyhinde açılmıştır. Davacı vekilinin istinaf talebi hükmedilen manevi tazminat miktarı ve davalı lehine verilen vekalet ücretine ilişkindir.
Somut olayda, 01.11.2012 tarihinde saat 09:50 sıralarında davacının içinde yolcu konumunda bulunduğu davalıya kasko poliçesi ile sigortalı, dava dışı … yönetimindeki araç ile dava dışı… yönetimindeki araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı yaralanmıştır. KTT ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre olayda araç sürücüsü Ahmet aracının hızını yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun olarak kullanmadığından %20, diğer araç sürücüsü … ise sola dönüş kurallarına uymadığından %80 oranında kusurlu bulunmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde, kusur durumu gözetilmeden tazminatın davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Zira davacı, davalıya sigortalı araçta yolcu konumunda olup, olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Dosyada mevcut AÜTF hastanesi tarafından düzenlenen rapora göre davacı servikal vertebrada fraktür ve sol kaş üzerinden başlayan 10 cm kesi izi olacak şekilde yaralanmış, omurga arızaları sebebiyle %13.1 oranında sürekli maluliyeti bulunduğu, 6 haftada iyileşebileceği bildirilmiştir. Davacı kaza tarihinde 34 yaşındadır. İş bu dava açılmadan önce davalıya gönderilen ihtarla zararın giderilmesi talep edilmiş olup, ihtarın 29.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının ihtara cevap vermediği ve zararı gidermediği anlaşılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar davalı taraf lehine vekalet ücretine karar verilmemesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın reddine karar verilen kısmı üzerinden AAÜT gereğince vekalet ücretine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf talebine gelince; davacının davalıya sigortalı, dava dışı sürücü yönetimindeki araçta yolcu konumunda olduğu, kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalının İMSS teminatı kapsamında azami 150.000,00TL manevi tazminat limiti olduğu, davalıya sigortalı dava dışı araç sürücüsünün olayda %20,karşı araç sürücüsünün %80 oranında kusurlu bulunduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı kaza sonucu %13.1 oranında sürekli malul kalacak ve 6 haftada iyileşebilecek şekilde yaralandığı, kaza tarihinde 34 yaşında bulunduğu, dava dilekçesinde kusur gözetilmeden tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, davacı lehine manevi tazminat şartlarının oluştuğu, davacının yaralanma durumu, derecesi, sürekli ve geçici iş göremezlik süresi, olay tarihindeki yaşı, kaza tarihi, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazanın oluş şekli, yaralanması sebebiyle yaşadığı acı, ağrı, üzüntü, keder, stres, mağduriyet, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih,1966/ 7 Esas-7 Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde davacı yönünden takdir edilen manevi tazminat miktarı az olup, davacı için 10.000,00TL manevi tazminatın hakkaniyete daha uygun düşeceği sonucuna varıldığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görüldüğünden, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.03.2019 gün ve 2018/129 Esas-2019/223 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davanın kısmen kabulü ile 10.000,00TL manevi tazminatın 07.02.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 683,10 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 222,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 461,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 204,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1,50 TL dosya masrafı, 114,50 TL tebligat ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 616,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 474.32 TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-13/1 maddesi gereğince takdir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-2,13/1-2 maddesi gereğince takdir edilen 3.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafça yatırılan 44,40TL istinaf karar harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan toplam 45,83 TL istinaf yargılama giderinin, davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 20.00 TL gider avansından varsa kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.