Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2021 E. 2022/626 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … tarafından kendi adına asaleten oğlu …’a velayeten süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı … kendi adına asaleten oğlu …’a velayeten verdiği dava dilekçesinde özetle; 01.10.2009 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni, ZMMS sigortacısı olduğu aracın davacılardan …’nın eşi …’ın babası …’a çarpması sonucu …’nın vefat ettiğini, anılan kaza nedeniyle Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesine maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, anılan mahkemenin 30.12.2014 tarih 2010/539 Esas – 2014/733 Karar sayılı ilamı ile davalı sürücünün %25, desteğin %75 kusuruna göre davacı … için 9.565,29 TL, davacı … İçin 6.651,26 TL tazminat belirlendiğini, vekilleri tarafından bu miktar üzerinden 22.07.2013 tarihinde ıslah yapılması üzerine anılan miktarların hüküm altına alındığını ve kararın Yargıtay‘da olduğunu, ancak anılan dosyada itiraz üzerine alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün %40, desteğin %60 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesi üzerine bu kusur oranına göre alınan aktüer raporunda davacı … için 16.302,70 TL; davacı … için 11.302,97 TL destekten yoksun kalma tazminatı belirlendiğini, ancak Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında bir kez ıslah yapıldığı için ikinci kez ıslah yapılmadığını, bu durumun davacıların eksik tazminat almasına neden olduğunu belirterek müteveffa …’ın %60 sürücü davalı …’ün ise %40 kusurlu olduğu gözönüne alınarak davacıların alacakları tazminatın buna göre yeniden belirlenmesini ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili; davaya cevap için süre talep etmiş ancak savunma yapmamıştır.
Diğer davalılar … ve … vekili; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/539 ve 2014/733 sayılı kararında maddi ve manevi tazminatlar yönünden verilen kararın temyiz edildiğini, ıslahla birlikte hüküm tesis edildiğini, ikinci bir ıslah talebinde bulunulmuş ise de birden fazla ıslah yapılamayacağını, davacıların ileri sürdükleri hususların temyize konu edildiğini, yeni bir dava açılmasının kanuna aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kesinleşmesi beklenilen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2014 tarih ve 2010/539 esas – 2014/733 sayılı kararından davacılar … ve …’ın diğer destekten yoksun kalanlar ile birlikte maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın davalıları aleyhine 28.12.2010 tarihinde dava açtığı, davanın yargılaması sırasında delillerin toplanıp bilirkişi raporu alındığı; alınan ilk bilirkişi raporunda …’ın 9.565,29 TL, …’ın 6.551,36 TL destek tazminatı talep edebileceğinin hesaplandığı ve bu miktar üzerinden davanın ıslah edildiği, ancak daha sonra alınan 14.04.2014 tarihli raporda ise … ‘ın destek zararının 16.302,97 TL, …’ın ise 11.302,97 TL olarak hesaplandığı ve iki kere ıslah olamayacağı için ilk ıslaha göre davacıların davasının kabulüne, karar verildiği; davacılardan … ile …’ın ikinci ıslah talepleri kapsamında eldeki bu davayı açtıkları usulü yönden hüküm altına alınamayan ve süresinde ek dava olarak ikame edildiği belirlenen bu dava dosyasında, gerçekte meydana gelen destek zararının gerçek zarar ve kusur oranları da dikkate alındığında kesinleşen hükme dayanak alınan bilirkişi raporuna göre davacı …’nın 16.322,70 TL – 9.565,29 TL = 6.757,41 TL olarak, davacı …’ın 11.302,97 TL – 6.551,36 TL = 4.751,61 TL olarak hesaplanan istenebilir tazminat bakiyeleri yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, destek tazminatları bakiyesi olan bu miktarların ilk hükümde karar altına alınan temerrüt tarihi kesinleşen karar gereği aynı mahkemece de 28/12/2010 tarihi olarak belirlendiği dosyanın yapılan incelenmesinde davacı yanın dava dilekçesinde bildirdiği talep olunan miktarın davacının toplam evvelki dava dosyası da dahil hükmedilmesini istediği tazminat miktarı bulunduğu, davacının talep miktarının tevzii sırasında yoruma dayalı yazıldığı sonucuna varılmakla davanın kısmen kabulüne, evvelce Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/539 esas ve 2014/733 karar sayılı dava dosyasında hüküm altına alınamayan; davacı … için bakiye 6.757,41 TL ile … için 4.751,61 TL destek tazminatlarının davalılardan 28/12/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı … tarafından kendi adına asaleten oğlu …’a velayeten süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … tarafından kendi adına asaleten oğlu …’a velayeten yapılan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, açtığı davanın bakiye tazminata ilişkin bir dava olmadığını, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/539 Esas ve 2014/733 Karar sayılı dosyasından itiraz üzerine alınan davalı sürücünün %40, desteğini %60 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği rapora göre asgari ücretin değişmesi de gözönüne alınarak zarar miktarının yeniden belirlenmesi ve belirlenecek bu miktara göre ıslah hakkı verilerek karar verilmesi gerekirken ek dava olarak kabul edilip kesinleşen ilam gereği bakiye tazminatın hüküm altına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, verilen hükmün davacılar olarak az tazminat almalarına neden olduğunu, en azından kesinleşen davadaki davacı … için 16.322,70 TL, davacı … için 11.302,97 TL’ye karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve fazlaya ilişkin hakların reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın talebi gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacıların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı (ek dava) istemine ilişkindir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin gerekçesine ve istinafa gelenlerin aleyhlerine değerlendirme yapılamamasına göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacıların yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği ile harç mahsup ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.