Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1974 E. 2021/2424 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2019
NUMARASI : ….

KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/05/2017 tarihinde davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’nın sevk ve idaresinde olan aracın tek taraflı olarak yaptığı trafik kazasında davacının yaralandığını, aracın davalı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, olayın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dava konusu olay nedeniyle davacının maddi zarara uğradığını, davalı şirkete yapılan başvurulardan sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00-TL geçici 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 1.500,00-TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile kalıcı işgöremezlik talebini 120.441,45-TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde bildirilen aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, kabul sayılmamakla birlikte mahkemece kusur incelemesinin ve varsa maluliyet hesabının yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi ni talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi davanın kabulüne, 120.441,45-TL sürekli işgöremezlik, 500,00-TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 120.941,45-TL’nin dava tarihi olan 06/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı … şirketine davacı tarafından yapılan başvurunun eksik evrakla gerçekleştiğini, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, dosya kapsamında kusur raporu alınmadığını, davacının sürekli sakatlık oranının 01.06.2015 tarihinde değişen Trafik Sigortası Genel Şartları gereği Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelikte yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinden davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan cismani (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafın, davalıya dava açılmadan önce dilekçe ile başvuruda bulunarak zararının giderilmesini talep ettiği ve bu şekilde KTK’nın 97. maddesinde öngörülen başvuru şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Kaldı ki başvuru şartının tamamlanabilir dava şartı olduğu yerleşik Yargıtay kararları ve uygulamaları ile kabul edilmiş olmakla davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti ve geçici iş göremezlik süresinin konusunda uzman sağlık kurumunca, usul ve yöntemine uygun şekilde düzenlenen rapor ile tespit edildiği, sürekli maluliyetin boyun ve bel omurgasında kırıklar için %16 oranında kesin şekilde belirlendiği, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/723 Esas nolu dosyasında Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan bilirkişi raporunda dava konusu kazadan dolayı davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun belirtildiği ve davacının kaza yapan araçta yolcu olduğu gözetilerek aktüer bilirkişi tarafından tazminat hesabı yapıldığı,mahkemece hükme esas alınan raporların denetime ve hükme elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihli, 2019/40 Esas – 202/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybının, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının da bu kapsamda bulunması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını, davalıdan talep edebilir.
Her ne kadar, davalı tarafından ZMSS yeni genel şartları gereğince geçici iş görmezlik zararlarının davalının sorumluluğunda olmadığı iddia edilmiş ise de, geçici işgöremezlik zararının dolaylı zarar olmaması, bedensel zarara ilişkin olup, davalının sorumluluğunda bulunması, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme de Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 Esas – 2019/10217 Karar 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.)
Bu itibarla davalının, kanun ile belirlenen sorumluluk sınırlarının, ikincil norm olan genel şartlar ile daraltılamamasına, davalının zarar gören tarafından talep edilen geçici iş göremezlik zararından sorumluluğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davadan önce davacı tarafından davalı sigortaya başvuru yapılmış olmasına, davacının kaza yapan araçta yolcu olması ve kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğunun belirlenmesine ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 8.261,51-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 2.065,38-TL nispi istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 6.196,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından, varsa kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyizi kabil olmak üzere 16.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.