Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1940 E. 2021/2334 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE …. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/09/2015 tarihinde sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı kamyonun yük boşaltmak için geri geri yanaşırken müvekkili görmediğini, meydana gelen trafik kazasında davacının %100 malul olacak şekilde yaralandığını, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin davalı … şirketi tarafından düzenlendiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL iş göremezlik tazminatı ile 500,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 01/08/2018 tarama tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini toplam 580.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davaya konu olayın trafik kazası olduğunun ve zararın ispatlanması gerektiğini, davalının bakıcı giderinden kaynaklı zarardan sorumlu olmadığını, olay tarihinden itibaren faiz istemi haksız olup davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının sürekli iş gücü kaybından ve bakıcı giderinden kaynaklı zararının davalı … şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesiyle teminat altına alındığı, aktüer bilirkişinin raporunda tespit edilen maddi zararın poliçe limitiyle sınırlı olarak davalıdan tahsili gerektiği, davadan önce sigorta şirketine başvuru olduğu, başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 16/02/2017 tarihi itibariyle davalının temerrüdünün oluştuğu, gerekçesiyle Davanın KISMEN KABULÜNE; 290.000,00 TL iş göremezlik, 290.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 580.000,00 TL nin davalıdan 16/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … AŞ vekili tarafından istinaf dilekçesinde, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, olayın trafik kazası olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığını, olay hakkında görgü tanıklarının ifadelerinin çeliştiğini, dosyada alınan tüm raporlarda davacının kardeşinin beyanının esas alındığını, dava konusu olayın sigortalı aracın saman yükünü boşalttığı esnada meydana geldiğinin iddia edildiğini, kamyon sürücüsünün kim olduğu konusunda beyanların da çelişkili olduğunu, 28.02.2018 tarihli raporda kamyon sürücüsünün … olduğu kanaat edilerek rapor hazırlandığının belirtildiğini, varsayımlara dayanılarak rapor hazırlanmasının kabul edilemeyeceğini, kusur raporu hazırlanırken yüklü kamyonun üzerinde bulunan davacının müterafik kusurunun da araştırılması gerektiğini, mahkemece alınan 25.05.2018 tarihli ….tarafından hazırlanan raporda, davacının meslekte kazanma gücü oranının %100 olduğu, birinin sürekli bakımına muhtaç olduğu şeklinde rapor düzenlendiğini, itirazlar değerlendirilerek ATK’dan rapor alınması gerekirken yalnızca Üniversiteden alınan raporla hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, 23.07.2018 tarihli hesap bilirkişisi raporunda; kalıcı iş görmezlik tazminatının 755.714,04-TL olduğu, müvekkil şirketin poliçe limiti 290.000,00-TL ile sorumlu olacağı, bakıcı gider zararının 922.930,00-TL olduğu, müvekkil şirketin poliçe limiti 290.000,00-TL sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, usule ve yasaya uygun olmayan kusur ve maluliyet raporu esas alınarak belirlenen maluliyet oranı üzerinden ve gerçek kusur tespiti yapılmadan tazminat hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirket aleyhine hükmedilen bakıcı gideri sosyal güvenlik kurumu sorumluluğunda olduğundan verilen karar haksız olup trafik kazalarından kaynaklanan bu taleplerin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacı kaza sırasında sigortalı araçta karşılıksız taşındığı için hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken, yerel mahkemece bu husus dikkate alınmadan karar verildiğini, hükmedilen tazminatın 16.02.2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi sebebiyle kararın bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini, dava konusu kaza haksız fiil niteliğinde olduğundan avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı ve İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle, kazanın trafik kazası olup olmadığına ilişkin olarak,
2918 sayılı KTK.nın 2. Maddesinde ‘Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar. Bu Kanun, karayollarında uygulanır.
Ancak aksine bir hüküm yoksa; a) Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, b) Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümleri uygulanır.’ düzenlemesi yer almaktadır.
Bir olayda 2918 sayılı KTK’nın uygulanabilmesi için olayın yasanın 2. maddesinde belirtilen karayolu veya karayolu sayılan yerlerde gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda, olayın gerçekleştiği yerin karayolu bağlantılı olduğu ve kazanın trafik kazası olduğu anlaşılmaktadır.
Faize yönelik istinaf isteminin incelenmesinde;
İşletilecek faiz türünün tespitinde, zarara neden olan aracın trafik kaydı ve kaza tarihindeki gerçek kullanım amacının değerlendirilmesi, bu değerlendirme neticesinde aracın kullanım amacının hususi olması durumunda yasal faize, ticari olması ve avans faizi talebi bulunması halinde avans faizine hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, aracın şirket adına kayıtlı olduğu ve ticari amaçla kullanıldığı anlaşılmakla, avans faizine hükmedilmesi de isabetlidir.
Öte yandan, sigorta şirketlerinin poliçeden kaynaklanan sorumluluklarında, temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekir. Sigortacı yönünden, davadan önce gerekli belgelerle başvurulmuşsa, temerrüt tarihinden; önceden başvuru yapılmamışsa, dava tarihinden faize hükmedilmek gerekir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan KTK’nın 98/1, 99/1 maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmekte olması ve davacı tarafından sigortaya başvuru üzerine başvurunun davalı … şirketine tebliğinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapılmamış olması nedeniyle mahkemece temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına, uygun ve isabetli bulunmasına, kusur, hesap ve maluliyet raporunun olaya uygun ve denetime elverişli bulunmasına göre davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerine yönelik olarak istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 9.904,95 TL nispi istinaf karar harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.