Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019
NUMARASI : …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/01/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili ile davalılar Melike ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 04.02.2015 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait yeşil ışıkta geçmekte olan araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu araçta ağır hasar oluştuğunu, Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/4 D. İş sayılı dosyası ile maddi hasar ve değer kaybı tespiti yaptırıldığını, bilirkişi tarafından aracın pert total işlemine tabi olacağının ve aracın hurda değeri düşüldükten sonra toplam zararın 10.370,00-TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak 5.185,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında dava değerinin 290,00 TL arttırarak 5.475,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar … … ve …, meydana gelen kaza sırasında kendilerine yeşil ışık yandığını, davacıya ise kırmızı ışık yandığını, kendilerinin hız sınırına uygun şekilde kavşağa yaklaştıklarını, kaza sonrasında polis tarafından düzenlenen tutanakta kusur oranının belirlenmediğini, bu nedenlerle gerekli incelemeler yapılarak kusur oranının belirlenmesi gerektiğini talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili, dava dışı …’ın maliki olduğu… plakalı aracın 12.09.2014 – 2015 dönemi için ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın Üsküdar 6. Noterliği’nin 06.01.2015 tarihli ve …. yevmiye numaralı satış işlemi ile satılması nedeniyle poliçenin 02.02.2015 tarihinde iptal edildiğini, kazanın iptal işleminden sonra 04.02.2015 tarihinde meydana geldiğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2018 tarihli ve 2018/297 Esas 2018/1725 Karar sayılı kararı gereğince karşı davanın tefrikine karar verildiği, Yargıtay uygulamalarında benimsenen tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca zararın yarı yarıya paylaştırılması ilkesi gözetilerek her iki araç sürücüsünün de %50 oranında kusurlu oldukları, … plakalı araç için aracın önceki maliki … ile davalı … … A.Ş. arasında 12.09.2014-12.09.2015 dönemini kapsayan bir yıllık zorunlu trafik … poliçesi düzenlendiği, yine aynı taraflar arasında… plakalı araç için 21.01.2015 başlangıç ve 12.09.2015 bitiş tarihli KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi satıştan dolayı iptal belgesi düzenlendiği, Üsküdar 6. Noterliği’nin 06.01.2015 tarihli ve …. yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile… plakalı aracın önceki maliki … tarafından davalı … …’na satıldığı ve satış nedeniyle 20.01.2015 tarihinde mülkiyetinin davalı … … adına trafik kayıtlarına tescil edildiği, dava konusu kazanın 04.02.2015 tarihinde meydana geldiği, 2918 Sayılı KTK’nın 94. maddesinde; “Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı, … sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde feshedebilir. … fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerlidir.” hükmü ile olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları C.4 maddesinde ise; “… sözleşmesi, sözleşmeye taraf olan araç işletenini takip eder. İşleten, sahip olduğu yeni araca ilişkin bilgileri sigortacıya bildirir. Araç grubunda herhangi bir değişiklik meydana gelmesi halinde, C.3 maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. Ancak, sözleşme süresi içinde işletenin değişmesi halinde … sözleşmesi, işletenin değiştiği tarihten itibaren 15 gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için de geçerli olur. Araç değişikliği nedeniyle yeni bir … yaptırılması durumunda, sigortacının işletenin değiştiği tarihe kadar hak kazandığı prim gün esasına göre tespit edilir ve fazlası … ettirene geri verilir.” hükmü yer aldığını, somut olayda … sözleşmesinin 21.01.2015 tarihinde feshedildiği, kazanın 04.02.2015 tarihinde meydana geldiği, davacı …’ın ve …’nun kazanın meydana gelmesinde % 50’şer oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın onarımının ekonomik olmayacağı ve pert – total işlemi uygulanması gerektiği, zararın 10.500,00-TL olduğu, buna göre 6098 sayılı TBK.’nun 51/1. maddesi uyarınca davalılar … … ile … ile 2918 Sayılı KTK’nın 94. maddesi ZMSS Genel Şartları C.4 maddesi gereği … sözleşme süresi içinde işletenin değişmesi halinde … sözleşmesinin, bu sözleşmenin fesih tarihten itibaren 15 gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için de geçerli olacağına ilişkin hükmü dikkate alındığında davalı … … A.Ş.’nin bu zararın sigortalı araç sürücüsünün % 50 kusur oranına göre 5.250,00-TL’lik kısmından müteselsilen sorumlu oldukları, yine davacı …’ın aracının alınan ek raporda belirtildiği üzere, 6 gün süre ile aracından mahrum kaldığı ve benzer nitelikteki aracın kiralama bedeli dikkate alınarak 450,00-TL araç mahrumiyet zararının oluştuğu, %50 kusur oranına göre araç mahrumiyet zararının ise 225,00-TL olduğu gerekçesi ile davacının araç hasar zararına yönelik davasının kabulü ile, 5.250,00-TL araç hasar tazminatının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 225,00-TL araç mahrumiyet, bedelinin davalılar … … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının, davalı … … A.Ş. hakkındaki araç mahrumiyet zararına ilişkin tazminat isteminin reddine, davacının hükmedilen tazminatlara avans faizi işletilmesine yönelik isteminin reddine, karar verilmiş karara karşı davalı … … A.Ş. vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkeme dava dışı …’ın maliki olduğu… plakalı araç; davalı tarafından 12.09.2014 – 2015 dönemi için 87887073 sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk … Poliçesi ile sigortalı olduğunu ancak sigortalı aracın önce Üsküdar 6. Noterliği’nin 06.01.2015 tarih ve 1319 Yevmiye nolu satış işlemi yapıldığını, bu satıştan sonra 20.01.2015 tarihinde ikinci kere tekrar satıldığını, aracın üçüncü kişilere satılması nedeniyle poliçenin 02.02.2015 tarihinde iptal edildiğini, kazanın 04.02.2015 tarihinde meydana geldiğini, 12.8.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının C.4.maddesine göre 10 günlük sürenin 1.satıştan itibaren işlemesi gerektiğini, Poliçe 02.02.2015 tarihinde iptal edilmiş olduğundan, iptalden sonra, 04.02.2015 tarihinde meydana gelen rizikonun poliçe kapsamında olmadığını ileri sürmüştür.
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kaza sonrasında her iki sürücünün de yeşil ışıkta geçmiş bulunduğunu belirtmeleri nedeniyle kusur tayini yapılamadığını, her iki sürücüye de bu nedenle eşit kusur verildiğini, olayın tek görgü tanığı konumunda bulunan … …’nun davalının yeşil ışıkta geçtiğini belirttiğini, ancak mahkeme ve bilirkişi raporlarında bu hususun göz ardı edildiğini, tanık beyanının yok sayıldığını, her iki sürücüye de yeşil ışık yanması mümkün olmadığından mevcut delil durumu nazara alındığında davalının yeşil ışıkta geçtiğinin kabulü gerekirken eşit kusur dağılımının yapılması hakkaniyete aykırı olduğunu, ışık entegrasyon sisteminde gerekli araştırmanın yapılmadığını, kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, davalının olay sırasında yeşil ışıkta geçiş yaptığının tanık beyanı ile sabit olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının nazara alınmadığını, yeni bir bilirkişi heyetinden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınmasına yönelik taleplerinin reddedildiğini, davacı tarafından açılmış bulunan davanın kabulüne ilişkin verilen kararda 5.250,00 TL araç hasar tazminatı ve 225,00 TL araç mahrumiyet tazminatının kabul edildiğini devamında ise her iki bedel için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir olunduğunu, her iki bedelinde maddi zarar olduğunu, yargılama gideri ile tespit masraflarının kabul edildiğini, ancak kusur durumlarının nazara alınmadığını, davalılar tam kusurlu gibi davacı tarafından yapılmış bulunan giderler ile tespit masraflarının tamamının davalılara yükletildiğini, karar metninde yapılan hesaplama miktarı daha sonradan mahkemece 11.06.2019 tarihli düzeltme şerhiyle değiştirildiğini, bu hususlara ilişkin bulunan yerel mahkeme kararının da usul ve yasaya açık bir şekilde aykırı bulunması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, davalılar … … ve … yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” şeklinde karar verildiğini, mahkemece tarafların kusur oranları eşit olarak kabul edildiğini, davalılar yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 04.02.2015 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait yeşil ışıkta geçmekte olan araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu araçta ağır hasar oluştuğunu, Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/4 D. İş sayılı tespit dosyasında bilirkişi tarafından aracın pert total işlemine tabi olacağının ve aracın hurda değeri düşüldükten sonra toplam zararın 10.370,00-TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak 5.185,00-TL maddi tazminat talep etmiş, yargılama aşamasında dava değerini 5.250,00 TL araç bedeli, kusur oranına göre 225,00 TL araç mahrumiyeti bedeli olmak üzere 5.475,00 TL olarak ıslah etmiş, mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı ve davalı sürücünün eşit kusurlu olduğu kabul edilerek 5.250,00-TL araç hasar, 225,00-TL araç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına, 2918 sayılı KTK.nın 94/3. Maddesi gereğince … poliçesinin fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerli olması nedeniyle kaza tarihinde davalı tarafından düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi yürürlükte olduğundan davalı … şirketinin sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, 6100 sayılı HMK.nın Yargılama giderlerinin kapsamı başlıklı 323. Maddesinde ve HMK’nın 326/1. Maddesi gereğince yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletileceği yargılama gideri ve vekalet ücretinin kusur oranına değil davanın kabul ve red oranına göre belirlenmesinde, vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … şirketi vekilinin tüm, davalılar … ve … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
2-Davalılar … ve … vekilinin diğer istinaf nedenlerinin incelenmesinde ;
6100 sayılı HMK’nun 176. maddesi “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” düzenlemesine göre ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaların, dava konusunun veya istem sonucunun değiştirilebilmesi imkanı sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı gibi, dava dilekçesinde talep edilmeyen zarar kalemleri de ıslah dilekçesi ile talep edilemez.
6100 sayılı HMK’nun 26/1 maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekili dava dilekçesinde davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile araç hasar bedeli ve aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle araç mahrumiyeti yönünden dava değerini ıslah etmiş olup davacının dava dilekçesinde araç mahrumiyetine ilişkin talebi olmadığı halde bilirkişi raporu ile belirlenen 225,00 TL araç bedelinin de davalılardan tahsiline karar verilmiş olması hakimin taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden davalıların bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2. maddesi gereğince kesinleşen ve davalılar lehine olan yönler korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … … A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davalılar … ve … vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1- Davacının araç hasar zararına yönelik davasının KABULÜ ile, davalı … … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve dava tarihi olan 31/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar … … ile …’nun ise trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olmaları koşulu ile 5.250,00-TL araç hasar tazminatının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının araç mahrumiyetine ilişkin usulüne uygun talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının hükmedilen tazminatlara avans faizi işletilmesine yönelik isteminin reddine,
4- Hüküm altına alınan araç hasar zararı yönünden alınması gereken 358,62-TL karar harcının davalılar … … A.Ş., … … ve …’ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6- Davacı … tarafından yapılan bilirkişi ücreti tespit gideri, tebligatlar ve posta giderlerinden oluşan bu dosyada yapılan 203,00 TL ve tefrik edilen 2019/63 Esas sayılı dosyada yapılan 2.100,25 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.303,25 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine,
7- Hüküm altına alınan araç hasarı ile ilgili kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … … A.Ş., … … ve …’ndan alınarak davacıya ödenmesine,
8- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine,
III-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1- Harçlar Kanunu gereğince davalı … … A.Ş.den alınması gereken 358,62 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 49,09 TL.+44,40 TL.nin mahsubu ile kalan 265,13 TL harcın davalı … … A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
2-Davalılar … ve … tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalılara … ve … tarafından yapılan 39,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine
4-Davalı … … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 23.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.