Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1912 E. 2021/2347 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 15/10/2017 tarihinde, aynı kazada vefat eden….sürücüsü, davalı …’ın işleteni olduğu ve davalı … … A.Ş. tarafından sigortalı ticari takside yolcu olarak bulunan…’in araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, davalılar … vefat eden araç sürücüsünün mirasçıları olduğunu, kazada vefat eden…’in müvekkili …’in eşi, … ve …’in babası, …’in ise oğlu olduğunu, ölenin…. ile görev yaptığını ve müvekkillerinin ölenin desteğinden mahrum kaldığını, meydana gelen ölüm nedeniyle müvekkillerinin ölenin desteğinden kaldıkları gibi manevi olarak da acı çektiklerini, müvekkillerinin zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak … ve … için 5.000,00’er TL olmak üzere 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, müvekkili … için 40.000,00-TL, … için 30.000,00-TL, … için 30.000,00-TL, … için 40.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 23/05/2018 tarihli celsede; maddi tazminatı sigorta limiti ile sınırlı olarak sigorta şirketinden tahsil ettiklerini belirterek, sigorta şirketi hakkındaki davadan feragat etmiştir.
Davacılar vekili, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını bildirdikten sonra fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davacı … için maddi tazminat talebini 196.464,13-TL olarak, … için 34.881,04-TL olarak belirlemiştir.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesi ile; meydana gelen kaza nedeniyle müvekkillerinin de üzüldüğünü, müvekkillerinden … hakkında işleten sıfatıyla dava açılmış ise de, müvekkilinin aracın %50’sinin maliki olduğunu, bu nedenle tazminatın %50’sinden sorumlu tutulması gerektiğini, ayrıca aynı kazada müvekkilinin de öz evladını yitirdiğini, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın ölümlü kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacıların desteği olan…’in bindiği ticari taksinin tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, sürücünün vefatı nedeniyle, mirasçısı olan davalılara, araç işletenine ve sigortasına karşı husumet yöneltildiği, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre davacı …’in destek zararının 528.100,16-TL, davalı …’in destek zararının ise 47.464,68-TL olduğu, ZMMS kapsamında yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davacı …’in bakiye zararının 196.464,13-TL, …’in bakiye zararının ise 34.881,91-TL olduğu, davacıların sigorta şirketi tarafından teminat limitince ödeme yapmış olması nedeniyle davalarından feragat ettiklerini, davacılar … ve …’in bilirkişi tarafından hesaplanan ZMMS limitini aşan maddi tazminatı diğer davalılardan talep etmekte haklı oldukları, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise … için 30.000,00-TL, … ve … için 20.000’er TL, … için 15.000,00-TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle; davalı … Sigorta AŞ aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle, davacılar … ve …’in diğer davalılardan maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için 196.464,13-TL, davacı … için 34.881,91-TL destek tazminatının 15/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile … için 30.000,00-TL, … için 20.000,00-TL, … için 20.000,00-TL, davacı … için 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tazminat hesaplanmasında %10 gelir artışı ve %10 iskonto yönteminin uygulanması gerektiğini, davacı …’in lise öğrencisi olması ve başarılı bir öğrenci olmasına göre babası profösür olan davacının üniversite eğitimi alacağının kabul edilerek 25 yaşına kadar tazminat hesaplanması gerekirken 20 yaşına kadar hesaplanmasının hatalı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin tamamının kabul edilmesi gerekirken, kısmen kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemidir. Hüküm, davacılar vekili tarafından, sigorta şirketi haricindeki davalılar yönünden verilen kararlara ilişkin olarak istinaf edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin maddi tazminat miktarına yönelik eksik inceleme iddiasına dayalı istinaf taleplerinin incelenmesinde;
Davacılar vekilinin, müvekkillerinden … ve …’in desteklerinin meydana gelen kaza neticesinde vefatı nedeniyle, vefat eden araç sürücüsünün mirasçılarından ve işleteninden ZMMS teminat limitini aşan destek zararını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda, desteğin 15/10/2017 tarihinde geçirdiği kaza neticesinde vefatı nedeniyle, talepte bulunan ölenin eşi … ile çocuğu … ve ölenin annesinin destekten mahrum kaldığı kabul edilerek, lise öğreniminde olan …’in 20 yaşına kadar, …’in ölenin muhtemel yaşam süresi sonuna kadar, annesinin ise muhetemel yaşam süresi sonuna kadar ölenin desteğinden mahrum kaldığı kabul edilerek, kaza tarihinde yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartlarına göre TRH2010 Yaşam Tablosu ve Hayat Anüitesine %1,8 teknik faiz uygulanarak … yapılan hesaplamada, ZMMS teminatı kapsamını aşan davacı …’in destek zararının 34.881,91-TL, davacı …’in destek zararının 196.464,13-TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından hesap raporuna itirazında; hesaplananın %10 yıllık gelir artışı ve %10 iskonto yöntemi ile hesaplanması gerektiğini, ayrıca davacı …….başarılı bir öğrenci olduğu ve babasının da profösör olaması, aile bireylerinin tamamının da üniversite okuması nedeniyle üniversite eğitimi alacağının kabul edilerek 25 yaşına kadar destek zararının hesaplanması gerektiğini ileri sürmüş, rapora itiraz üzerine alınan ek raporda kök raporda değişiklik yapılmasını gerektiren durum olmadığının bildirilmesi üzerine, rapor doğrultusunda karar verildiği görülmüştür.
Davacılar vekili fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ıslahı sonrasında mahkemece verilen kararı maddi tazminata ilişkin olarak aynı sebepler ile istinaf etmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, destek sürelerinin doğru şekilde belirlenmesi önemli bir unsurdur. Destekten mahrum kalanın ölenin çocuğu olması halinde, desteğin kendisinin muhtemel yaşam süresini aşmamak üzere; mahrum kalanın erkek çocuk olması halinde 18 yaşına kadar, kız çocuk olması halinde ise 22 yaşına kadar destek olacağı, üniversitede okuduğu ya da okuyacağının kabulü halinde ise 25 yaşına kadar destek olacağı Yargıtay emsal içtihatları ile kabul edilmektedir. Vefat tarihinde üniversite çağında olmayan çocuğun, üniversite okuyacağının iddia edilmesi halinde, mahkemece davacının anne ve babasının eğitim ve sosyal durumları ile davacının eğitim durumları, ailede eğitim durumları göz önünde bulundurularak üniversite okuyup okumayacağı değerlendirilerek, üniveriste okuyacağının kabul edilmesi halinde ülke koşullarına göre 25 yaşının sonuna kadar, babanın kendisine destek olacağı kabul edilmelidir.
Davacı vekili, Desteğinin üniversitede öğretim görevlisi olduğu ve aile bireylerinin tamamının üniversite okuduğunu, davacının da başarılı bir lise öğrencisi olduğu ileri sürerek tazminatın 25 yaşına kadar hesaplanmasını talep etmiş olmasına göre, davacı vekilinin iddiaları değerlendirilerek, özellikle hali hazırda üniversite okuması söz konusu ise destek tazminatının 25 yaşına kadar hesaplanması gerekirken, davacının itirazları değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2. Öte yandan davacı vekili gerek bilirkişi raporuna itirazında, gerekse de istinaf incelemesinde hesaplamanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin emsal içtihatları doğrultusunda %10 artırım, %10 iskonto uygulanarak yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece karar verildiği tarihte özellikle sigortanın sorumluluğu açısından KTK’nın 90. maddesindeki Genel Şartlara yapılan atıf nedeniyle hesaplamanın “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Yöntemi” ile %1,8 Teknik Faiz uygulanmak suretiyle yapılması öngörülmüş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40 – 2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu itibarla; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle, zararın hesaplanmasının KTK, TBK ve yerleşik Yargıtay uygulamaları dahilinde yapılması gerekmektedir.
Buna göre de, hesaplamanın AYM’nin iptal kararından sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından içtihat değişikliğine giderek TRH-2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniği kullanılarak hesaplama yöntemini benimsediğinden, hesaplamanın belirtilen şekilde yapılması gerekirken, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre %1,8 teknik faiz uygulanarak “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Yöntemi” uygulanarak belirlenmiş olması da doğru olmadığından, davacıların bu nedenle de istinaf talepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne; uyuşmazlığın çözümünde etkili görülen delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle davacı …’in gelinen aşamada üniversite okuyup okumadığı da gözetilerek, üniversite okumuyor ise üniversite okuma ihtimali değerlendirilerek, üniversite okuduğu veya okuyacağının kabulü gerekmesi durumunda, 25 yaşına kadar, ölenin kendisine destek olacağı kabul edilerek, davacıların kararı istinaf etmiş olması nedeniyle vefatından önce kamuda çalışan desteğin ölmeseydi hesap tarihine kadar alacağı emsal ücretler, çalıştığı kurumunda istenilmek suretiyle dosyaya kazandırılarak (asgari ücretli ile diğer çalışanlarının gelirlenin aynı ölçüde artmaması nedeniyle), bilinen dönem zararı, emsal gelir belgeleri nazara alınarak, bilinmeyen (işleyecek) dönem zararları ise bilinen son asgari ücret üzerinden TRH 2010 Yaşam Tablosu uygulanarak belirlenen destek süreleri ve muhtemel yaşam süreleri üzerinden “progresif rant yöntemi” uygulanarak, hesaplamanın yapıldığı rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davacılar vekilinin sair istinaf taleplerinin, kaldırma sebebine göre incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/02/2019 tarihli 2017/700 Esas – 2019/114 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacılar vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacılar tarafından İstinaf peşin harcı olarak yatırlan 44,40-TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacılara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.