Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1891 E. 2021/2283 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 01.02.2016 tarihinde davalı … şirketine ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının dört ay boyunca yatalak kaldıktan sonra sürekli malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacının öğretmen olduğunu, mesleğini yaparken ve günlük işlerini yaparken zorlanacağını belirterek, 50.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi, cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sürücü ….ve yaya …’nun eş değer kusurlu olduğu, ….Başkanlığından alınan maluliyet raporunda; davacı …’nun yaralanması neticesinde vücut genel çalışma gücünden %4 oranında kaybettiği, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği, davaya konu kazaya karışan …. plakalı araca ait Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinde ihtiyari mali sorumluluk klozu altında manevi tazminatında teminat kapsamına dahil edildiği, poliçe limitinin maddi ve bedeni ayrımsız 50.000,00 TL olduğu ve kaza tarihini kapsadığı, davacının yaralanmasının mahiyeti, tarafların kusur durumları, olay tarihi, paranın satın alma gücü göz önüne alındığında, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza sonucu davacının % 4 oranında sakat kaldığını, 4 ay süre ile sürekli yatalak kaldığını, davalının poliçesinde manevi tazminatlar da teminat altına alınmış olup 50.000,00 TL.ye kadar limit bulunduğunu, davacının ayak bileğinin parçalanarak kırılması ve ayağında platinlerin olduğu göz önüne alındığında hükmedilen 10.000,00 TL manevi tazminatın çok düşük olduğunu, davacının öğretmen olduğunu, günün her saati sürekli ayakta olması gerektiğini, henüz 26 yaşında ve mesleğinin başında iken sakat kaldığını, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın çok düşük seviyede kaldığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasıda yaralanmadan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece davacı ve araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde eşit kusurlu olduğu davacının kazada yaralanması nedeniyle %4 oranında maluliyetinin bulunduğu gerekçesi ile 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
6098 sayılı TBK. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Dava konusu olayda, aynı olay ile ilgili olarak görülen Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinin …. sayılı dosyası ve Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. sayılı dosyasında alınan raporlara göre 01.02.2016 tarihinde meydana gelen kazada davalıya ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün otoparktan çıkarken yola gereken dikkatini vermediği, davacının ise otopark kapısı önünden geçerken dikkatli geçmediği belirtilerek eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş,…. Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda davacının kaza sonucu sağ ayak bileğinden yaralandığı ve ameliyat edildiği, maluliyetinin %4 olduğu 4 ayda iyileşeceği, davacının 26 yaşında ve öğretmen olduğu 8 gün hastanede yattığı, sağ ayak bileğinde 8 ve 6 cm ameliyat izi olduğu, olay tarihi, zararın ağırlığı, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacı yönünden belirlenen tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı için takdir edilen 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili için HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunun gereğince hüküm altına alınan miktar üzerinden alınması gereken 1.707,75 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile kalan 1.536,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Davacı yargılamada vekil ile temsil edildiğinden kabulüne karar verilen tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 122,10 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 61,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 170,78 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 54,53 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 02.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.