Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/183 E. 2021/742 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/05/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/10/2015 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı çekici ve dorsesinin, hemzemin geçitten kontrolsüz ve hızlı şekilde seyrettiği sırada, hemzemin geçidin diğer tarafında motosikleti ile banketten bekleyen dava dışı…’e ve müvekkiline çarpması ile meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, kaza tespit tutanağında, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusursuz olduğu, motosiklet sürücüsünün ise kaşaklarda geçiş önceliğine uymadığından asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, tanık ifadeleri ve Savcılık soruşturma dosyası ile ispatlanacağı üzere, müvekkilinin ve motosiklet sürücüsünün olay esnasında seyir halinde olmadığını, bankette beklediklerini, motosikletin iddia edilidiği gibi ışıklandırmasız olmadığını, davalı tarafından sigortalanan aracın da takograf kayıtlarına göre 60 km/s hızla ilerlediğini, bu nedenle kazaya davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan aracın asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, müvekkilinin zararlarından, davalının sorumlu olduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 200,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 200,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL bakıcı gideri ve 100,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 600,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 12.006,48TL olarak belirleyerek toplam 12.406,48 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan çekici ve dorsenin müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre müvekkili tarafından sigortalanan aracın kusurunun bulunmadığını, davacının kusur durumunu kanıtlaması gerektiğini, ayrıca davacıya rücuya tabi ödeme yapılmış ise indirilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının trafik kazası nedeniyle maddi zararlarını talep ettiği, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin… K. sayılı dosyasında, sigortalı araç sürücüsünün taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olduğundan cezalandırılmasına karar verildiği, karar kesinleşmemiş ise de mahkemece toplanan delillere göre Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporunda davalı tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, alınan raporun denetime açık, yeterli, gerekçeli, bilimsel ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu nedenle davalının, davacının meydana gelen zararlarından sorumlu olduğunu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan maluliyet raporuna göre ise davacının kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin meydana gelmediği, 12 ay geçici iş göremez kaldığı, bakıma muhtaç olmadığının belirtildiği, davacının bakıcı gideri, kalıcı iş göremezlik zararlarını ve …. tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini kanıtlayamadığı, geçici iş görmezlik tazminatı yönünden ise davacının 12 aylık asgari ücret üzerinden, geçici iş göremezlik zararlarını davalıdan talep edebileceğini, davacı vekili tarafından bu kapsamda 12.006,48 TL talep ettiği, davacının talep edilen miktarda zararının bulunduğu ve davalıdan talep edilebileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 12.006,48 TL’nin 18/12/2015 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalından tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 6704 Sayılı Kanun ile değişik, 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, müvekkilinin sorumluluğunun Genel Şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlara göre ise müvekkilinin geçici iş görmezlik zararlarından sorumluluğunun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin kabulüne, sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından geçici iş göremezlik zararlarının sigorta teminatı kapsamında kalmadığı iddia edilerek istinaf edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyumazlık, geçici iş göremezlik zararlarının sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığına ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince sigortanın sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından davalı sigorta şirketinden de bu zararlar talep edilebilir. Her ne kadar, davalı vekili tarafından geçici iş göremezlik zararlarının tedavi gideri olduğu, 6111 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince tedavi giderlerinden SGK’nin sorumlu olduğu, yine 6704 Sayılı Yasa ile değişik 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesi gereğince sigortanın sorumluluğunun genel şartlara göre belirlenmesi gerektiği ve genel şartlara göre de müvekkilinin sorumlu olmadığı iddia edilmiş ise de; geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmadığı gibi 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır.
Nitekim, Yargıtay 10. H.D.’nin…. K. Sayılı ve 24.12.2019 Tarihli kararında, “6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır.” denilerek, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlarından farklı bir değerlendirme yoluna gidilmemiştir.
Yine, davalı vekili KTK’nın 90. maddesinde, 6704 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile sorumluluğunun genel şartlara göre belirlendiğini ileri sürmüş ise de, kaza tarihinde 6704 Sayılı Yasa ile değişikliğin uygulanma ihtimali bulunmadığı gibi, SGK’nın sorumluluğu kanun ile belirlendiğinden ikincil norm olan genel şartlar ile kanuna aykırı şekilde SGK’nın sorumluluğuna karar verilmez. Davalının üçüncü kişilerin zararlarından sorumluluğunun zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklanması, kanun ile belirlenen sigortanın sorumluluk sınırlarının ikincil norm olan genel şartlar ile daraltılmasının yasal olarak mümkün olmaması karşısında davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik zararlarından davalı sorumludur.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 820,16 TL nispi istinaf karar harcından, peşin alınan 205,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 615,12 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.