Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1804 E. 2021/2188 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 10/12/2009 tarihinde … sevk ve idaresindeki ……plaka sayılı traktör ile Isparta …. İlçesi … Köyü yolu üzerinde seyir halinde iken direksiyon hâkimiyetinin kaybı neticesi destek …’ın vefat ettiğini, yakınları davacıların bu konuda bir kusurlarının bulunmadığını, maddi ve manevi olarak zorluk içerisinde kaldıklarını, davalı sigortanın desteğin tam kusuru ile gerçekleşen olayda maddi tazmin istemlerinin karşılanmayıp reddedildiğini, bildirerek davacıların her biri için şimdilik 5.000,00’er TL destek tazminatının kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, başvuru koşuluna uyulmadan dava açıldığından, davanın usulden reddine karar verilmesini, kaldı ki kazaya dair evrak ve belgelerin müvekkiline iletilmediğini bildirerek öncelikle süre uzatım talebinde bulunmuş, cevap dilekçesinde yetki itirazı ile zamanaşımı itirazlarını bildirmiş ve müteveffanın ehliyetsiz biçimde traktörü kullandığı ve kazaya kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, bu nedenle teminat kapsamında bulunmadığını, kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, bildirmiş ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dosya kapsamı ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporuna göre, davacı desteği …’ın 10/12/2009 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza sırasında….. plakalı aracı sevk ve idaresindeyken devrilmesi neticesi vefat ettiği, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın destek tazminatı kapsamında davacıların zararını karşılaması gerektiği ancak olayda ehliyetsiz araç kullanımı nedeniyle %20 oranında tazminatlardan indirim yapılması ve ancak indirim yapılan kısım yönünden davalı tarafa vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gerekçesiyle ıslah edilen davanın kısmen kabulü ile; davacı … … için 47.410,78 TL ve davacı … … için 54.686,02 TL destek tazminatının 25/06/2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacı … …’ın aynı zamanda aracın işleteni olduğundan, müvekkil şirket yönünden 3. kişi olmadığından onun açısından tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, huzurdaki davada davacının müvekkil şirket yönünden 3. Kişi olmayıp, tek taraflı kazada desteğini kaybeden işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, ayrıca müteveffanın asli ve tam kusurlu bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava tek taraflı ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Müteveffa aracın sürücüsü olup, tek taraflı olarak meydana gelen kazada vefat etmiştir. Kaza 10.12.2009 tarihinde meydana gelmiş olup, ZMSS poliçesi 4/9/2009-4/9/2010 vadelidir. ZMSS genel şartlarındaki değişiklik 01.06.2015 tarihinde, KTK’nın 90. ve 92. maddelerinde yapılan değişiklik ise 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Müteveffa yönetimindeki aracın trafik poliçesinin düzenlendiği tarih ile kaza tarihinin, ZMSS Genel Şartlarındaki ve KTK’deki değişiklikten önce olduğundan ZMSS Genel Şartları ile değişik KTK’nun ilgili hükümlerinin somut olayda uygulanma durumu bulunmamaktadır.
Bilirkişi raporunda, PMF 1931 tablosu marifetiyle destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığının anlaşılması, kaza tarihi ve poliçenin düzenlenme tarihi itibari ile yürürlükte bulunan yasal mevzuat, yöntem ve yerleşik, benimsenen Yargıtay kararlarındaki kriterler esas alınarak tazminat hesabı yapılması, kaza tarihinin ZMM Sigortası Genel Şartların yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden önce olması, her ne kadar gerçek zarar hesabı, önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta ise de, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiş olması ve PMF cetvelinin tatbik edilmesi doğru görülmemiş ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21/6/2021 tarih ve….. Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, karara esas alınan rapordaki hesap biçiminin davalı lehine olması nedeniyle istinafa gelenin sıfatı gözetildiğinde hesaplamanın yöntemine uygun bulunması, yüksek yargı uygulamaları gereğince davacılar 3. kişi konumunda olduğundan, murisin kusurunun kendilerine yansıtılamaması, olayın tek taraflı trafik kazası şeklinde gerçekleşmesi, müteveffanın olayda kusurlu olması, desteklik ile mirasçılık sıfatlarının farklı olmalarına binaen alacaklı – borçlu sıfatının birleştiğinden söz edilememesi, davacı yönünden hesaplanan tazminatın trafik poliçesi teminatı kapsamında bulunması ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 6967,40 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1741,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.225,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.