Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1803 E. 2022/752 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1803 – 2022/752
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1803
KARAR NO : 2022/752

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2019
NUMARASI : 2016/219 Esas 2019/127 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR :
VEKİLİ :

: 3- … Sigorta Şirketi
VEKİLİ : Av. Binnur BALCI DOĞAN – E. Tebligat
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/03/2016

Birleşen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/48 Esas Sayılı Dosyası

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı esas davanın davalıları … Sigorta A.Ş. (Eski Ünvanı … Sigorta A.Ş.) vekili ile … Sigorta Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Esas davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.07.2015 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsle karşı yönden gelen …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde davacının yaralandığını, kazaya sebebiyet veren ve davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı otobüsün davalı … Sigorta Şirketine Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi ile, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ise Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle 1.000,00 TL (500,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı gideri) maddi tazminatın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi gereği davalı … Sigorta Şirketinden, aşan kısım için 1.000,00 TL maddi tazminatın (500,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı gideri )ZMMS kapsamında davalı … Sigorta A.Ş.’den, 1.000,00 TL maddi tazminatın(500,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı gideri) Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza poliçesi kapsamında davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline, tazminatlara kaza tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 07.02.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talep sonucunu arttırarak davalı … Sigorta şirketinden 204.216,91 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 290.000,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş.’den 69.962,59 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş.’den 29.750,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Esas davanın davalısı … Sigorta şirketi vekili, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 28.08.2014-2015 tarihleri arasında Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun ancak şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacılığı halinde doğacağını, maluliyet durumu ile kaza arasındaki illiyet bağının tespiti gerektiğini, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacı yanın müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Esas davanın davalısı … (Unvan değişikliği ile …) Sigorta A.Ş. vekili, Ümraniye Mahkemelerinin yetkili olduğunu, zararın öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi kapsamında karşılanması, aşan kısım olması halinde sorumluluklarının kusur ve limitle sınırlı olduğunu, maluliyet raporunun ATK’dan alınması gerektiğini, hatır taşıması olup olmadığının araştırılmasını varlığı halinde indirim yapılmasını, başvuru bulunmadığından dava tarihinden faiz istenebileceğini, tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Esas davanın davalısı … Sigorta A.Ş. vekili, … plakalı aracın 28.08.2014-28.08.2015 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, davadan önce 11.03.2016 tarihinde davacıya 145.250,00 TL ödeme yapıp ibraname aldıklarını bu suretle sorumluluklarının sona erdiğini, ödemenin yetersiz olduğunun belirlenmesi halinde ödeme tarihindeki verilerek göre rapor alınarak davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde, 04.07.2015 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsle karşı yönden gelen …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde davacının yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davacının maddi zararının karşılanması için daha önce kazaya karışan … plaka sayılı aracı sigortalayan şirketler aleyhine Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/219 E sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek dosyanın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/219 E sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 290.000,00 TL sürekli iş göremezlik ve 290.000,00 TL ömür boyu bakıcı gideri zararlarının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 17.08.2018 tarihli dilekçesi ile birleşen davada … Sigorta şirketi yönünden yapılan sulh görüşmeleri neticesinde birleşen davada … Sigorta şirketi yönünden davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Birleşen davanın davalısı … Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 31.12.2014-23.12.2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının maluliyeti nedeniyle 15.01.2018 tarihinde davacıya 491.900,42 TL ödeme yapıldığını, bu suretle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sona erdiğini, aksi halde ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmasını, davacının müterafik kusurunun varlığı halinde indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ibraz edilen 05.09.2017 tarihli kusur bilirkişisi raporuna göre, davaya konu kazada … plakalı araç sürücüsünün %65, … plakalı araç sürücüsünün ise %35 kusurlu olduğu belirtilmiş olup, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın 30.11.2017 tarihli raporuna göre, … plakalı aracın davaya konu kazada %20, … plakalı araç sürücüsünün ise %80 kusurlu olduğunun belirtildiği, her ne kadar her iki rapor arasında çelişki mevcut ise de, davacının … plakalı araç içerisinde yolcu konumunda olması ve her iki raporda da kazaya sebebiyet veren her iki araç sürücüsünün de kusurlu gösterilmesi karşısında kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi hükmün esasına etkili olmayacağından mahkemece ibraz edilen raporlar çerçevesinde … ve … plakalı araç sürücülerinin davaya konu kazada kusurlu olduklarının kabul edildiği, A.Ü.T.F Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 06.06.2017 tarihli raporuna göre, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %100 olduğu, davacının sürekli bakıma muhtaç olduğu, yine A.Ü.T.F Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 06.07.2018 tarihli raporuna göre, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında %100 malul olduğunun saptandığı,
16.01.2018 tarihli Aktüer Bilirkişi raporuna göre, davacının geliri asgari ücret düzeyinde kabul edildiğinde, davacının sürekli iş göremezlik zararının 494.216,91 TL, sürekli bakıcı gideri zararının 649.962,59 TL, yine karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında davacının talep edebileceği tazminat tutarının 175.000,00 TL olduğunun anlaşıldığı, davacı vekilinin 17.08.2018 tarihli dilekçesi ile birleşen davada … Sigorta şirketi yönünden yapılan sulh görüşmeleri neticesinde birleşen davada … Sigorta şirketi yönünden davadan feragat ettiğini beyan etmiş olmakla, vekaletnamesinde yetki bulunan davacı vekilinin beyanına istinaden, birleşen dava yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerektiği, ibraz edilen 18.10.2018 tarihli “sulh protokolü ve ibranamedir.” başlıklı belgeden davacının davalı … Sigorta A.Ş.’den sürekli iş göremezlik zararı olarak 290.000,00 TL, bakıcı gideri zararı olarak 290.000,00 TL ödeme aldığının saptandığı, böylelikle, öncelikle davacının sürekli iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının zorunlu karayolu yolcu taşımacılık mali sorumluluk sigortasından, sigorta limitinin zararı karşılamaması halinde ise kazaya sebebiyet veren araçların ZMMS sigorta poliçesinden karşılanması gerektiği, yine karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi yönünden sigortanın can sigortası niteliğinde olması karşısında tazminatın hesaplanacak zarara göre değil poliçedeki miktara göre ödeneceği, hak sahibinin aldığı tazminatın diğer tazminatlardan indirilemeyeceği, yine davaya konu kazada olduğu gibi çok taraflı trafik kazasında somut olayda, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesi ile ayrı ayrı sürekli iş göremezlik zararı için 290.000,00 TL, bakıcı gideri zararından ise 290.000,00 TL ile sorumlu olduklarının kabul edildiği, davalı … Sigorta şirketi yönünden yapılan değerlendirmede; davaya konu zararın taşıma ilişkisi sırasında meydana geldiği, bu suretle davacının davalı … Sigorta şirketinden sürekli iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararını ayrı ayrı 290.000,00 TL poliçe limiti ile talep edebileceği, ibraz edilen bilirkişi raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik zararının 494.216,91 TL, sürekli bakıcı gideri zararının ise 649.962,59 TL olduğu, davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını iddia ve ispat edememesi karşısında temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, yine kazaya sebebiyet veren aracın ticari (otobüs) olması karşısında davacının avans faizi isteminde bulunabileceği gözetilerek ve davacı talebi ile bağlı kalınarak, 204.216,91 TL sürekli iş göremezlik zararı ile, 290.000,00 TL bakıcı gideri zararının dava tarihi olan 09.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden yapılan değerlendirmede ise; maluliyet raporuna göre davacının kaza tarihini kapsayacak şekilde kazaya sebebiyet veren … plakalı aracı Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi ile sigortalayan davalı … Sigorta A.Ş.’den can sigortası niteliğinde diğer zararlardan mahsup edilemeyecek 175.000,00 TL maddi tazminat talep edebileceği, ancak davalı tarafından davacıya ödenen 145.250,00 TL mahsup edildiğinde davacının davalı … Sigorta A.Ş.’den 29.750,00 TL alacaklı olduğu, ibraz edilen ibraname ile yapılan ödeme arasında aşırı nispetsizlik bulunduğundan ibranamenin makbuz niteliğinde kabul edilmesi gerektiği, davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını iddia ve ispat edememesi karşısında temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, yine kazaya sebebiyet veren aracın ticari (otobüs) olması karşısında davacının avans faizi isteminde bulunabileceği gözetilerek 29.750,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesi, davalı … (…) Sigorta A.Ş. yönünden yapılan değerlendirmede ise; gerek … plakalı ZMMS poliçesi ile sigortalayan … Sigorta A.Ş., gerekse … plakalı araçları sigortalayan … Sigorta A.Ş.’nin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi limitini aşan sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri zararından müştereken ve müteselsilen ayrı ayrı poliçe limitleri dahilinde sorumlu oldukları, birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş.’nin davacının sürekli iş göremezlik ve sürekli bakıcı gideri zararını poliçe limitini dolduracak şekilde ayrı ayrı 290.000,00 TL ile ödemesi ve davacının … Sigorta A.Ş. aleyhine açmış olduğu davadan ödeme nedeniyle feragat etmesi karşısında 649.962,59 TL bakıcı gideri zararından … Sigorta Şirketinin poliçe limiti olan 290.000,00 TL ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödenen 290.000,00 TL mahsup edildiğinde … (…) Sigorta A.Ş.’nin zararın 69.962,59 TL’lik kısmından sorumlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin yapılan 19.675,00 TL’lik ödemenin kime hangi zarar kalemine ilişkin olarak yapıldığını iddia ve ispat edemediği, davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını iddia ve ispat edememesi karşısında temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, yine kazaya sebebiyet veren aracın ticari (otobüs) olması karşısında davacının avans faizi isteminde bulunabileceği gözetilerek bakıcı gideri zararına ilişkin olarak 69.962,59 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanısıyla asıl dava yönünden; 204.216,91 TL sürekli iş göremezlik zararı ile, 290.000,00 TL bakıcı gideri zararının dava tarihi olan 09.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, 29.750,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, bakıcı gideri zararına ilişkin olarak 69.962,59 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hükme karşı esas davanın davalıları … Sigorta Şirketi ile … Sigorta A.Ş. (eski unvanı … Sigorta A.Ş.) vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Esas davanın davalısı … Sigorta A.Ş. (eski ünvanı … sigorta A.Ş.) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece davacının davalı şirkete başvuruda bulunup bulunulmadığının ispat edilemediği ikrar edilmiş olmasına rağmen; davanın kabul edilmiş olmasının hukuki hiçbir açıklaması bulunmadığını, dava ile ilgili olarak, yasal başvuru şartının gerçekleşmediğini, davacının taraflarına tebliğ edilen başvurusunun eksik belgelerle yapıldığını, davacı tarafından davalı şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, huzurdaki dava ile ilgili olarak kanunun aradığı dava şartının eksik olduğunu, yerel mahkemece de açıkça, dava şartı yokluğunun ikrar etmiş olmasına karşın; davacının davasının kabul edildiğini, bu hususun kabulü mümkün olmayıp, davalı şirket sorumluluğuna ilişkin hükmün ortadan kaldırılması gerektiğini,
Yerel mahkeme tarafından, karar gerekçesinde açıkça; “Her ne kadar her iki rapor arasında çelişki mevcut ise de, kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi hükmün esasına etkili olmayacağından mahkememizce ibraz edilen raporlar çerçevesinde … ve … plakalı araç sürücülerinin davaya konu kazada kusurlu oldukları kabul edilmiştir.” denildiğini, dosyada kusur durumuna ilişkin alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını,
Dosyada kusur durumuna ilişkin çelişkinin giderilmesi için teknik bir bilirkişi raporu alınmamasına rağmen böyle bir kabul temelinde hüküm kurulmasının açıkça yetersiz ve eksik bir değerlendirme olup, kabulünün mümkün olmadığını,
Kabul anlamına gelmemekle birlikte, yerel mahkeme hükmünün faiz bakımından da ortadan kaldırılması gerektiğini, zira; “Sigortacı yönünden, davadan önce gerekli belgelerle başvurulmuşsa, temerrüt tarihinden; önceden başvuru yapılmamışsa, dava tarihinden; diğer davalılar yönünden ise, ilk veya ek davada ya da ıslahla artırılan miktarlara kaza (haksız fiil) tarihinden faize hükmedilmek gerekir. 17. HD. 03.05.2010, 2010/551 E. 2010/4080 K.” şeklinde izah edildiği üzere, ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebilecek olup, ıslahın mevcut olduğu durumlarda ise ıslah edilen kısım bakımından faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Esas davanın davalısı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Kusura ilişkin olarak sigortalı araç sürücüsüne %20 kusur atfedilmesinin dayanıksız olduğunu, ayrıca davalı şirketin işletene düşen kusurdan fazlası ile mükellef tutulamayacağını, karşı araç sürücüsünün kusuru nedeniyle sorumlulukları doğmayacağından, diğer araç sürücüsünün kusuru oranında indirim yapılması gerektiğini, kusuru kabul etmemekle birlikte; bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru %20 olmasına rağmen ve yine bilirkişi raporunda %20 kusur oranına göre hesaplama yapılmasına rağmen; gerekçeli kararda diğer araç sürücüsünün kusuru indirilmeden %100 kusur oranına göre yapılan hesaplamaya göre davanın kabul edildiğini, bilirkişi raporunda sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu tazminat 98.843,38 TL sürekli iş görmezlik, 129.992,52 TL bakıcı gideri olarak hesaplanmasına rağmen gerekçeli kararda davalı şirketin 204.216,91 TL sürekli iş görmezlik, 290.000,00 TL bakıcı giderinden sorumlu tutulduğunu, “Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi delaletiyle 85. Maddesinde aracın işletilmesi nedeniyle meydana gelen zararlardan araç işleteninin sorumlu olduğu ve işletenin bu sorumluluğunun karşılanması için trafik sigortası yaptırmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Trafik Sigortacısı, işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğundan, somut olayda işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında, davalı sigorta şirketinin de sorumluluğu yoktur.” sonuç kısmında ise, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; “Buna göre, trafik sigortacısı, işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğundan, somut olayda işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında, davalı sigorta şirketinin de sorumluluğu yoktur.” şeklinde hüküm tesis ederek, sigorta şirketinin sorumlu olduğuna ilişkin Yerel Mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğini, bu nedenle yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılarak; davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davayı kabul etmemekle birlikte; davalı şirket araç işleteninin sorumluluğundan fazlasına düşen tutardan sorumlu olmayacağından harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de yine kusur oranını kabul etmemekle birlikte bu husus dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini, ancak gerekçeli kararda davalı şirketin harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulduğundan kararın kaldırılması davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,
Davacı … ile … Şirketi arasında 15.07.2015 tarihinde alacağın temliki sözleşmesi imzalandığını, temliknamenin ekte sunulduğunu, yerel mahkemece bu husus incelenmeden hesaplanan tazminatının tamamının davacı …’a ödenmesine karar verildiğini davalı şirket tarafından tüm alacağın davacıya ödenmesinin temlik alan … Şirketi’nin alacağını sona erdirmeyeceğini, davalı şirketin sorumlu olduğu tazminatın tamamını davacı yana ödemesi halinde … Şirketine de tazminatın %20’si oranında ödeme yapmak durumunda kalacağını ve mükerrer ödeme meydana geleceğini, yerel mahkemece bu durumun değerlendirilip hesaplanan tazminatın temlik oranı uyarınca (%20) mahsup edilerek hüküm kurulması gerekirken bu husus değerlendirilmeyerek hatalı hüküm kurulduğunu, yerel mahkemece ıslah edilen tutara dava tarihinden ticari faize hükmedildiğini ,davaya konu olay haksız fiil niteliğinde olup ticari işin söz konusu olmadığını, ticari faiz talebinin tamamen haksız olduğunu, davacı yan açısından ticari iş söz konusu olmadığını, TTK’da yapılan değişikliğin gözden kaçırıldığını sigortalının tacir olması hallerinde halen ticari faize hükmedildiğini, TTK MD 19’da açıkça taraflardan biri için ticari iş mevcut ise ve arada sözleşme mevcut ise diğeri için de ticari olacağının belirtildiğini, işbu maddenin mefhum-u muhalifinden hareketle haksız fiillerde alacaklı için ticari iş söz konusu olmayacağını, diğer yandan kaza tarihindeki verilere göre hesap yapılması halinde davalı şirkete karşı, tazminata; temerrüt tarihinden itibaren faiz işletileceğini, ancak güncel veriler kullanılarak hesaplanan işleyecek dönem zararına ayrıca faiz işletilmesinin hakkaniyete aykırı olacağını, gelecek dönem zararına geçmiş tarihten faiz işletilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle ıslah tarihinden, bu talep kabul görmez ise rapor hesap tarihinden faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hüküm kurulmasının dayanaksız ve isabetsiz olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/219 E. – 2019/127 K. ve 14.02.2019 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Esas davanın davalıları vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması, yolcu olan davacının kusursuz olması, davadan önce davalı … Sigorta AŞ.’ne (eski ünvanı … sigorta A.Ş.) başvuru yapılmış olması, haksız fiilden kaynaklanan tazminatlara dava tarihinden ve araçların ticari araç olması nedeniyle avans faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına ve sıralı sorumluluk ilkesi gereğince karar verilmiş olmasına göre, esas davanın davalıları … Sigorta A.Ş. (eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) vekili ile … Sigorta Şirketi vekilin istinaf başvurusunun ayrı ayrı HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Esas davanın davalıları … Sigorta A.Ş. (eski ünvanı … Sigorta AŞ) vekili ile … Sigorta Şirketi vekilin istinaf başvurusunun ayrı ayrı HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan esas davanın davalısı … Sigorta A.Ş.’den (eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) alınması gereken 4.779,14 TL istinaf karar harcından, peşin alınan TL karar harcının mahsubu ile bakiye adı geçen davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf isteminde bulunan esas davanın davalısı … Sigorta Şirketinden alınması gereken 33.759,96 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 8.440,00 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 24.919,96 TL harcın adı geçen davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın yatırdıkları oranda HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde başvuranlara iadesine,
6-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRESİ İÇİNDE TEMYİZİ KABİL OLMAK ÜZERE 24.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.