Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/177 E. 2021/686 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2018
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/10/2016 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın, yaya geçidinden geçmekte olan müvekkiline çarpması neticesinde, müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve zararlarından sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından davalıya müracaat edilmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 3.000,00 TL’nin, sigorta şirketine müracaat tarihini takip eden 8 iş günü sonundan itibaren işleyecek olan avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 20/09/2018 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 6.993,11 TL, sürekli iş görmezlik tazminatını 68.242,75 TL olarak belirleyerek davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın 2918 Sayılı Yasadan kaynaklandığını ve müvekkili hakkında dava açılabilmesi için öncelikle Yasa’nın 97. maddesi gereğince müracaat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkiline başvurulmasına rağmen tazminat hesabına esas olacak maluliyet raporunu sunmadığını, davacıdan maluliyet raporu talep edilmesine rağmen, davacının iş bu davayı açtığını, eksik evrak ile müvekkiline müracaat ettiğinden dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönden ise, davacının talep ettiği geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında kalmadığını, geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğun SGK’da olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigorta limiti, kusur, zarar ve maluliyet ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini, ayrıca kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminat var ise indirilmesi gerektiğini, davadan önce müvekkilinin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle de dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu, trafik kusur bilirkişisinden alınan rapora göre kazanın meydana gelmesinde, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ve kaza neticesinde … alınan rapora göre %17 oranında maluliyetinin meydana geldiği, ayrıca davacının 17/10/2017-19/03/2017 tarihleri arasında geçici iş göremez kaldığı, itibar olunan aktüer hesaplamaya göre ise, davacının geçici iş görmezlik zararının 6.993,11 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 68.242,75 TL olduğu, davacının bu miktarda tazminat talep etmekte haklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 6.993,11 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 68.242,75 TL kalıcı iş görmezlik tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş Hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkiline eksik evrakla müracaat ediliğinden, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde mahkemece bu nedenle itirazlarının nazara alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, esas yönelik olarak ise; mahkemece hükme esas alınan rapora karşı itirazlarının yerel mahkemece hiçbir sebep ileri sürülmeksizin değerlendirilmediğini, itirazları doğrultusunda ek raporda alınmadığını, süresi içerisinde rapora itiraz edilmiş olmasına göre itirazları doğrultusunda rapor alınmaksızın karar verilmesinin emsal Yargıtay içtihatlarına da uygun olmadığını, bu nedene eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, dosyaya sunulan maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu zira…alınan 13/12/2017 tarihli raporda maluliyet oranı %15 olarak belirtilmiş iken, aynı kurumundan alınan 13.06.2018 tarihli raporda %17 oranında özürlülük oranı tespit edildiğini, raporların birbiri ile çelişki oluşturduğunu, bu nedenle hatalı maluliyet raporunun karara esas alınmasının uygun olmadığını, Raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiğini, alınan raporda heyetin yönetmelik hükümlerine uygun olarak oluşturulmadığını, bu nedenle raporu kabul etmediklerini, belirterek karara itiraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talepli davasında, … Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 13/12/2017 tarih 2963 sayılı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre göre alınan raporunda davacının trafik kaza nedeniyle %15 oranda maluliyetinin meydana geldiğinin tespit edilmesi üzerine, davalının ZMMS Genel Şartları gereğince maluliyetin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanacak rapora göre sorumluluklarının belirlenmesi gerektiğine ilişkin itirazı üzerine, aynı kurumdan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yeniden rapor alınmış 13/06/2018 tarih ve 669 sayılı sayılı raporda davacının %17 oranında bedensel özürünün bulunduğunun belirtilmesi üzerine, aktüer bilirkişiden tazminat hesabına ilişkin rapor alındığı, alınan tazminat raporunda ise 3/06/2018 tarih ve 669 sayılı engellilik raporu ile belirlenen %17 engellilik oranı ile davacı tarafından mahkemeye delil olarak sunulan özel hastaneden temin edilen iki adet geçici iş göremezlik istirahat raporlarında belirtilen istirahat süreleri trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik süresi kabul edilerek, geçici iş görmezlik tazminatı ve sürekli iş görmezlik tazminatı hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının belirlemesinde, davacının maluliyet durumunun gerçek durumu tam olarak yansıtacak şekilde belirlenmesi gerekir. Maluliyet oranı tazminatın belirlenmesinde esas alındığından, maluliyet oranında tereddüt olması ve/veya çelişki olması halinde, tereddüt oluşturacak veya çelişki yaratacak hususlar giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmez. Diğer yandan davacının maluliyetine ilişkin farklı yönetmelikler çerçevesinde alınan raporlarda da, maluliyet oranlarının farklı belirlenmesi durumunda, özellikle raporlarda belirlenen maluliyet oranları arasındaki farkın yüksek olması durumunda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/292 E. 2020/6372 K., 2019/3629 E. 2020/5191 K., 2016/13576 E. 2019/6279 K.)
Mahkemece hükme esas alınan, istirahat süresini gösteren özel hastaneden alınan 2 adet geçici iş görmezlik istirahat raporunun meydana gelen kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının, yaralanmasına göre makul iyileşme süresine uygun olup olmadığının değerlendirilmemiş olması nedeniyle geçici iş görmezlik süresinin belirlenmesi açısından hükme esas alınan rapor yeterli olmadığı gibi, Mahkemece, davacının maluliyetine ilişkin …. ATK Başkanlığından alınan 13/12/2017 tarihli raporda davacının “diz eklem hareketlerinde kısıtlamaya neden olan sertlikler” nedeniyle çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %15 olduğu belirtilmiş, mahkemece dava konusu kazanın gerçekleştiği tarih itibariyle “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri dikkate alınarak rapor tanzimi için dosyanın yeniden ….. tevdii edilmesi üzerine, 13/06/2018 tarihli 669 sayılı raporda ise, davacının 04/11/2016 tarihli trafik kazasına bağlı bedensel özür oranının alt ekstrmitede antaljik yürüyüş bozukluğu nedeniyle %8, bir kez ekstermitede DVT ya da hemodinamik sekel bırakmayan … gelişenler nedeniyle %10, balthazard formülü uygulandığında %17 oranında engeli olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece alınan raporlar arasında her ne kadar farklı yönetmelikler çerçevesinde değerlendirilme yapılmış ise de, tespit edilen maluliyet sebeplerinin farklı olduğu alınan ilk raporda diz eklem kısıtlığından bahsedilmiş iken, alınan ikinci raporda uygulanan yönetmelikte de diz eklem kısıtlığına ilişkin engel oranları yer aldığı halde farklı sebeplerle engel durumunun belirlendiğinden raporlar arasında açıkça bir çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bu durumda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun çelişkiyi giderecek, meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli ve geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, davacının maluliyeti bulunması halinde ise kaza ile maluliyeti arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirildiği rapor alınarak, bu çerçevede yapılacak hesaplama çerçevesinde davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan geçici iş göremezlik süresinin belirlendiği ve sürekli iş göremezlik raporları arasındaki çelişkinin giderildiği rapor alınarak, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usulü kazanılmış hakları korunarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı vekilinin sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/10/2018 Tarih …. Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalıdan istinaf peşin harcı olarak alınan 35,90 TL ve 1284,94 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-Ankara 3. İcra Müdürlüğünün …. esasına depo edilen 120.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.