Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1769 E. 2021/2600 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/08/2016 tarihinde, davacı idaresindeki araca, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın çarpması sonucunda davacının malul kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile yaralanan davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 3.000,00-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle, davadan önce usulüne uygun başvurusu bulunmayan davacının davasının usulden reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kazanın meydana gelmesi ve zararın artmasında davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini ve temerrüt tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacı idaresindeki motosiklet ile dava dışı sürücü … idaresinde bulunan sigortalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü kayıp etmeyecek ancak 7 gün süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hesap edildiğini belirterek, sürekli iş göremezlik ile ilgili tazminat isteminin reddine, geçici iş göremezlik ile ilgili tazminat isteminin kısmen kabulüne, 910,69-TL sürekli iş göremezlik zararının 16/09/2016 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile sürekli malul kalan davacının maluliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi, geçici iş göremezlik süresinin ise eksik olarak 3 hafta olarak alınmasının ve ATK’dan maluliyet raporu alınmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacının maluliyetinin belirlenmesi için ….. alınan 22/06/2017 tarihli raporda; kaza sonrası sol kolunda ve boyunda ağrı şikayeti olduğu, sağ dirsekte 2 adet 2×2 cmlik derin sıyrık izlendiği, belirgin patoloji saptanmadığı, geçirdiği trafik kazası nedeni ile hastanın ortopedi uzmanı tarafından muayenesinde patoloji belirlenmediği ve oluşan lezyonların yaşamını tehlikeye sokmayacak, basit tıbbi müdahale ile giderilecek nitelikte olduğu, ancak davacının, kaza nedeni ile sağ köprücük kemiğinin kırıldığını, sağ dizde menisküs yırtığı olduğunu, dizden ameliyat edildiğini beyan ettiğini; kaza sonrası bulgularda diz bölgesinde travma tarif edilmediğinden menüsküs operasyonu ile kaza arasında illiyet bağının kurulamadığı, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile…….. Yönetmeliği hükümlerine göre vücut genel çalışma gücünü kaybetmediği ve 7 gün süre ile iş ve gücünden kaldığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazı üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden alınan 06/06/2018 tarihli raporda; dosyaya ekli grafilerin incelemesinde, diz eklem aralıklarında daralma ve dejenerasyonun radyolojik bulgularının olmadığı, sol femur alt diafizde iyileşmiş kırık sekeli izlendiği, sol klavikula kırık üst üste kaynadığının tespit edildiği, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, yaralanmasının maluliyetine neden olacak şekilde araz bırakmadığını ve iyileşme süresinin ise 3 hafta olacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline 15/07/2018 tarihinde tebliği edilmiş, ancak davacı vekili tarafından bu rapora itiraz edilmemiştir.
HMK.nın 357.maddesinde; “…. Bölge Adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.. hükmü gereğince yargılama ileri sürülmeyen hususlar istinaf nedeni yapılamaz ve kamu düzenine ilişkin olmayan hususlar dışında istinaf incelemesinde resen dikkate alınamaz.” hükmü getirilmiştir. Buna göre; bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacak hususlar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağı kabul edilmiştir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf istemine konu yaptığı, maluliyete ilişkin bilirkişi raporuna yönelik inceleme istemlerinin, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmesine hukuki bir engel bulunmadığı halde, ileri sürülmediği sabit olduğundan, davalının bu konudaki itirazlarının HMK 357/1. madde kapsamında kalması nedeni ile reddi gerekmektedir.
Kaldı ki; ……. Başkanlığı’ndan alınan 22/06/2017 tarihli rapor ile davacının itirazı üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden alınan 06/06/2018 tarihli rapor arasında çelişki bulunmadığı; her iki rapora göre de davacının kalıcı maluliyetinin olmadığının belirtilmiş olduğu, geçici iş göremezlik süresi bakımından ise ikinci rapordaki davacı lehine olan 3 haftalık süre esas alınarak karar verilmiş olduğundan, davacı vekilinin istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, davacı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

5- Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.