Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1762 E. 2021/2130 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı,davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde duran araca çarpması neticesi meydana gelen trafik kazasında, kazaya sebep olan araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş göremezlik zararı için 100,00-TL, sürekli iş göremezlik zararı için 100,00-TL, bakıcı gideri için 100,00-TL olmak üzere toplam 300,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile toplam talebini 95.405,66-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kusuru kabul etmediklerini, davacının sürekli bakım ihtiyacının ve maluliyetinin bulunmadığını ve bakıcı giderinin teminat dışı olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, faiz başlangıcının dava tarihi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 55.266,29-TL maddi tazminatın 06/12/2017 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacı ile sürücünün arkadaş olup, araç yakıtını ortak karşılayarak birlikte gezmeye çıktıklarını, davacının bu taşınmada bir yararı olmadığından hatır taşımasından söz edilemeyeceğini, mahkemece %20 hatır taşıması ve %20 müterafik kusur nedeniyle olmak üzere %40 indirim yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, ATK rapor ücreti olarak ödenen tutarın yargılama giderlerine dahil edilmemesinde isabet bulunmadığını ileri sürerek mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanma nedeniyle geçici ve daimi işgücü kaybı ve bakıcı ihtiyacı sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1) Davacı vekili, trafik kazası sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını ileri sürerek maddi tazminat talep etmiş, buna göre davacının hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması için yerel mahkemece alınan ve hükme esas kabul edilen aktüer raporunda; PMF Yaşam Tablosu ve progressif rant formülünün uygulandığı anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih… sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden uygulanması mümkün olmadığından aktüer raporunda progressif rant formülünün tatbik edilmesine bir isabetsizlik görülmemiş ise de; hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken,… ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında PMF Yaşam Tablosunun kullanılması yerinde görülmemiştir.
2) Mahkemece, davacının kaza sonucu meydana gelen yaralanma neticesinde maluliyeti, geçici ve sürekli iş göremezliği bulunup bulunmadığı varsa oranının tespiti hususlarında rapor tanzimi istenilen … tarafından 11/12/2018 tarihli maluliyet raporunun tanzim edildiği, davacı tarafça …hesabına davacının ATK ücreti açıklaması ile 1.260,00-TL ödeme yapıldığı, mahkemece hükmün 4 nolu bendinde yer alan yargılama giderleri içerisinde anılan harcamaya yer verilmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 323. maddesinde yargılama giderlerinin nelerden oluştuğu düzenlenmiş, HMK’nın 326. maddesinde kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacı tarafça maluliyet raporu için sarfedilen 1.260,00-TL, HMK 323. maddesi kapsamında bulunan yargılama giderlerinden olmakla hükmün yargılama giderlerine ilişkin kısmına dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
3) Hükme esas alınan aktüer raporunda, davacının geçici iş göremezlik zararı 7.981,09-TL, sürekli iş göremezlik zararı 86.353,57-TL, bakıcı gideri 1.071,00-TL olmak üzere toplam 95.405,66-TL olarak hesaplanmış, mahkemece davacının araç sürücüsü ile arkadaş olduğu ve karşılıksız taşındığı gözetildiğinde %20 oranında hatır taşıması indirimi ve alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binmekle müterafik kusuru bulunduğu gözetilerek %20 oranında müterafik kusur indirimi olmak üzere toplam %40 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı için belirlenen tazminattan indirim yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Anılan takdiri indirimlerin hükmedilecek tazminat tutarlarının tamamı nazara alınarak tatbiki gerekmekte iken mahkemece salt sürekli işgöremezlik tazminatı üzerinden indirim sebeplerinin uygulanmasıyla hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; istinaf edenin sıfatına göre, usuli kazanılmış haklar gözetilerek davacının muhtemel ve beklenen yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi suretiyle bakiye ömrü esas alınarak, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan progressif rant formülü uygulanmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak, takdiri indirimlerin tüm tazminat miktarı üzerinden hesaplanması ve düşümü ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi, davacı tarafça maluliyet raporu için sarfedilen 1.260,00-TL giderin, yargılama giderleri içinde gözetilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/04/2019 tarihli…Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinafa gelen davacı tarafça yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.