Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1744 E. 2021/449 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018
NUMARASI : ….

DAVACI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/03/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı ….. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 03.09.2013 tarihinde davalı …. şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, davalı… idaresinde bulunan… plakalı araç ile davalı … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu babası …. idaresinde bulunan… plakalı aracın karıştığı kaza sonucu davacı küçüğün yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL işgöremezlik tazminatı, 5.000,00 TL bakıcı giderinin davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı…’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, açıklama dilekçesi ile 9.000,00TL çalışma gücü kaybı nedeniyle tazminat, 1.000,00 TL tedavi gideri talep ettiklerini belirtmiş, ıslah dilekçesi ile maluliyet ve bakıcı gideri talebini 1.026,998,84 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili, …plakalı aracın davalı şirketçe ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun 250.000,00 TL poliçe limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, zararın ispatı gerektiğini, bakıcı ve tedavi giderlerinin sorumluluk kapsamı dışında kaldığını, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, …. plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalandığını sorumluluklarının kusur ve 250.000,00 TL limitle sınırlı olduğunu, zararın olayla illiyet bağının hesaplanması gerektiğini, kalıcı sakatlığın Adli Tıp 3.İhtisas Kurulundan alınacak raporla tespit edilmesini, başvuru olmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı… vekili, olayda kusurun diğer araç sürücüsüne ait olduğunu, soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçtiğini, sonrasında davacı adına velayeten…’i şikayet ettiğini, tedavi giderlerinin sağlık kurumları tarafından karşılandığını, bakıcı ve refakatçi talebinin yasal olmadığını, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Adli Tıp Kurumu, 3.İhtisas Kurulunun raporuna göre davacının %100 malul kaldığı, sürekli olarak başka birinin bakımına muhtaç olduğu, kazanın meydana gelmesinde …’ın %75 oranında, aynı davalı…’in %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, gerekçesi ile davanın kabulü ile, 1.026.998,84 TL (kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı) maddi tazminatın davalı…’den olay tarihi 03/09/2013 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere (iş göremezlik ve tedavi limitleri) ve dava tarihi 12.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı…’den 03.09.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; … plaka sayılı aracın 13.07.2013 – 13.07.2014 başlangıç ve bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davacı …’ın 1.026.998,84 TL kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının davalılar … A.Ş ve … yönünden poliçe limitleriyle sorumlu olmak üzere davalılardan tahsiline karar verildiğini, kararın poliçe genel şartları ve mevzuat dikkate alınmaksızın, eksik ve hatalı inceleme ile oluşturulduğunu, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe kapsamında kaza tarihi itibariyle, bedeni zararlar için teminat limitinin 250.000,00 TL olduğunu, mahkemece 1.026.998,84 TL (kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı) maddi tazminatın davalılar … A.Ş ve … yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere (iş görmezlik ve tedavi limitleri) şeklinde ifade edilmekle birlikte teminat limitinin açıkça belirtilmediğini, İcra İflas Kanununa göre İcra Müdürlüğün resen yorumlama yetkisi bulunmadığından gerekçeli kararda poliçe limitinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi bulunduğunu, davalı şirketin sorumlu olduğu 500.000,00 TL tutarın açıkça belirtilmeden hüküm kurulmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, mahkeme kararında sigorta şirketin poliçe limiti gözetilmeksizin yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçların tamamından sorumlu tutulduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan işgöremezlik tazminatı, tedavi gideri ve bakıcı gideri talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, davalı… idaresinde bulunan …. plakalı araç ile davalı … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, …idaresinde bulunan… plakalı aracın karıştığı kaza sonucu …. plakalı araçta yolcu olarak bulunan küçük …’ın yaralandığını belirterek işgöremezlik tazminatı, bakıcı, giderinin davalılardan, tahsilini talep etmiş, açıklama dilekçesi ile 9.000,00 TL çalışma gücü kaybı nedeniyle tazminat, 1.000,00 TL tedavi gideri talep ettiklerini belirtmiş, ıslah dilekçesi ile maluliyet ve bakıcı giderini 1.026,998,84 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece karar gerekçesinde herhangi bir açıklama yapılmadan hüküm fıkrasında 1.026.998,84 TL işgücü kaybı ve bakıcı gideri olan maddi tazminatın, davalılar … ve … yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere (iş göremezlik ve tedavi limitleri) tahsiline karar verilmiştir.
Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde; (1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini. b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini. c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri. ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini. d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını. e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi. (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Mahkeme kararları tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, tarafların sorumlu oldukları yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. Maddesinde ise, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu olay değerlendirildiğinde; Davacı vekili dava dilekçesinde kazaya karışan iki aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketlerine ve karşı aracın sürücüsüne karşı açtığı davada davacı küçüğün yaralanması nedeniyle iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talep etmiştir.
Davalılar tarafından düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinde olay tarihi itibariyle iş göremezlik tazminatı ve Yargıtay tarafından bakıcı gideri tedavi gideri olarak kabul edildiğinden tedavi giderleri için sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu poliçe limiti belirtilmiştir. Olay tarihinde geçerli olan teminat limitlerine göre her iki sigorta şirketi bedensel zararlarda kişi başına 250.000,00 TL, tedavi giderlerinde kişi başına 250.000,00 TL ile sorumludur. Mahkemece davacının maluliyetinin belirlenmesi için alınan raporda davacı küçüğün %100 oranında işgöremezliğinin bulunduğu ve yaşam boyu bakıcıya ihtiyacı olduğu belirlenmiş, aktüerya raporunda ise 919.251,62 TL işgöremezlik, 1.188,743,75 TL bakıcı gideri zararı olduğu belirtilmiş, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 919.251,62 TL maluliyetten doğan zarar, 1.188.743,75 TL bakıcı gideri talebi olmak üzere 2.107.995,37 TL olarak ıslah ettiklerini ancak bilirkişi raporunda sigorta şirketlerinin azami sorumluluk limitinin 500.000,00’er TL olduğu, …’in kusur durumu nazara alınarak 526.998,84 TL olmak üzere toplam 1.026.998,84 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiş, mahkemece davacının talebi gibi 1.026.998,84 TL’nın davalılardan tahsiline sigorta şirketleri poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu belirtilerek karar verilmiş ise de gerekçeli karar ve hüküm fıkrası HMK.nın 297. maddesine uygun olmadığı gibi karar gerekçesinde de talep edilen zarar kalemleri ayrı ayrı belirtilmediği gibi sigorta şirketlerinin hangi zarar kalemi için hangi miktarla sorumlu olduğu da yazılmadığından verilen karar ve hüküm kurma şekli usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece, HMK.nın 31. maddesi gereğince mahkemece hakimin uyuşmazlığı aydınlatması ödevi kapsamında davacının ıslah dilekçesinin açıklatılması, dava dilekçesinde talep edilen zarar kalemlerine göre talep edilen miktarların ayrı ayrı gösterilmesinin istenmesi, ondan sonra talep edilen zarar kalemleri ve miktarına göre sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi, karar gerekçesinde tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi, hüküm fıkrasının HMK.nın 297/2.maddesine uygun şekilde hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, talep edilen zarar kalemleri farklı olmasına rağmen tüm talepler yönünden birlikte hüküm kurulmuş olması nedeniyle talep aşımı olup olmadığı, yönünden denetlenemediği gibi talep edilen zarar kalemlerinin her biri için sigorta şirketinin teminat limitlerinin farklı olması nedeniyle infaz aşamasında da tereddüt yaratacağından mahkemenin hüküm kurma şekli usul ve yasaya uygun görülmemiş, ayrıca tazminat miktarının poliçe limiti geçtiği hallerde sigorta şirketinin tazminatın poliçe limitine oranına göre yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu olacağından bu hususta denetlenemediğinden davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı … A.Ş. vekilinin sair istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 23. İcra Dairesinin…esas sayılı dosyasına yatırılan 37.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Ankara 23. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasına yatırılan 37.500,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 11.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.