Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/02/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/01/2017 tarihinde, dava dışı sürücü … idaresinde bulunan ….plakalı otobüs ile direksiyon hakimiyetini kaybederek yaptığı tek yanlı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, kaza yapan aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortasının davalı … tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile büyük acılar ve zorluklar yaşayan davacı için 175.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı … şirketine genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olan otobüsün yapmış olduğu kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %54 oranında kaybedecek ve 18 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, davacının yaralanmasının boyutları, kazadaki kusur durumu ve manevi tazminatın belirlenmesine dair ilkelere göre davanın kısmen kabulüne, 90.000,00-TL manevi tazminatın 28/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile meydana gelen kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %54 oranında kayıp edecek ve 18 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanmış olmasına ve bu yaralanma nedeni ile maddi ve manevi olarak büyük zarar görmüş olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından hükmedilen tazminat miktarının son derece yetersiz olduğunu, maluliyet raporu alınması için ödenen 1.000,00-TL bilirkişi ücretinin de yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmediğini belirterek, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf eden davacı vekili hükmedilen manevi tazminat miktarına itiraz ederek, tazminat miktarının yetersiz olduğunu savunmuştur.
Davacının tazminat istemi BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir. Tüm bu kriterlere göre belirlenecek tazminat -aynı anda- tarafların ikisini de memnun etmese dahi, adil olacağı için, hukuk tarafından kabul edilen ve uygulanan sistem haline gelmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, kaza nedeni ile davacının kalıcı maluliyetinin %54 ve iyileşme süresinin ise 18 ay olduğu belirlenmiş olup, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmamaktadır. Davacının yaralanmasının boyutları ve kazadaki kusur durumu gözetildiğinde, hükmedilen manevi tazminat miktarının; duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde olduğundan istinaf eden davacı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak, Yerel Mahkeme tarafından verilen kararda davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL adli tıp masrafının yargılama gideri içerisinde değerlendirilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair istinaf sebepleri yerinde olmadığından reddine, ancak mahkeme tarafından yargılama giderinin hatalı belirlenmesine dair istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılmasına, istinafa konu olmayan hususlar aynen korunarak, HMK.353/1-b.2. maddesi gereğince, yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 29/03/2019 tarih, 2018/71 Esas 2019/286 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 90.000,00-TL manevi tazminatın 28/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 6.147,90-TL olduğundan peşin alınan 597,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.550,48-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 9.950,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 638,82-TL harç toplamı ve 701,50-TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti. 1.000,00-TL adli tıp masrafı olmak üzere toplam 2.340,32-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 1.203,59-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 58,23-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.