Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1719 E. 2021/2208 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı … vekili dava dilekçesinde; davacı kuruluşa ait …… sevk ve idaresindeki otobüsün 26.09.2017 tarihinde…..kesişiminde seyir halinde iken davalı kuruma ait rögar kapağına çarpması sonucu otobüste maddi hasarın meydana geldiğini….. bilirkişi raporunda otobüs şoförünün kusursuz bulunduğunu, kusurun tamamının rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu kurum olan davalı … Genel Müdürlüğüne ait olduğunun tespit edildiğini, kaza sonucu otobüste maddi hasarın oluştuğunu, otobüsün bir süre servis dışı kalması sonucu davacı kuruluşun gelir kaybına uğradığını, zararın ödenmesi talebine davalı kurum tarafından kayıtsız kalındığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 19.134,45 TL alacağın olay tarihi olan 26.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan araca ait fotoğraflar incelendiğinde, davacıya ait araç sürücüsünün şehir içi hız limiti olan 50km/s hıza uyup uymadığı, meydana gelen kaza ile ilgili davacının kaç km/s hızla seyir halinde olduğu, ayrıca kaza anında iradesinin yerinde olup olmadığı, alkol kullanıp kullanmadığı vs.hususların ispatının önemli olduğunu, araca ait fotoğrafların delil olarak sunulduğunu, ancak olay yerinde rögar kapağının açık olduğunu ispat edecek hiçbir fotoğraf yada delil sunulmadığını, davacının rögar kapağının çıkmış olduğu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, meydana gelen kazada araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, olay tarihinde idarelerine arıza ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, davacıya ait aracın seyir halinde iken davalıya ait olduğu iddia edilen rogar kapağı çarpması sonucu oluşan maddi hasar ile otobüsün servis dışı kalması nedeniyle oluşan gelir yoksunluğuna ilişkin tazminat istemine ilişkin olduğu, hasar saptama komisyon raporu örneği, kaza tespit tutanağı, araç ruhsat örneği, alkol tespit tutanağı, olay yerinde tutulacak rapor örneği ve diğer bilgi belgelerin dosyada mevcut olduğu, dava konusu edilen kazada kusur oranlarının tespiti, hasar miktarı ve varsa gelir kaybı ve diğer hususların tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişinin 10/10/2018 tarama tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; taşıt yolu üzerinde yapılan kazı ve rögar çalışmasını … ….. Müdürlüğü yapmış ise, meydana gelen olayda; rögar kapağını trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde yol zemininden 20 cm yüksek kotta bulundurmakla ve kazı alanında trafik işaretleri yaparak trafiği yönlendirmemekle, … … Müdürlüğünün olayda tam kusurlu olacağı, meydana gelen olayda sürücüsü …’in taşıt yolu üzerindeki rögar yükseltisinin üzerinden geçerken, kapağın yerinden oynayıp aracının alt kısmına çarpacağını ön göremeyeceğinden olayda kusursuz olacağı, ….. plakalı otobüste, 18.475,29 TL gerçek hasar ve 510,00 TL gelir yoksunluğu olmak üzere toplam 18.985,29 TL hasar ve zarar hesaplandığının bildirildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sundukları, delillerin değerlendirildiği, buna göre; davacı vekili davacıya ait otobüsün seyir halinde iken davalı kuruma ait rögar kapağına çarpması sonucu otobüste maddi hasar meydana geldiğini belirterek oluşan maddi hasar ve gelir yoksunluğunun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece … …. Müdürlüğünden getirtilen kayıtlar ve konuya ilişkin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Meydana gelen kazada davalının rögar kapağını trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde yol zemininde 20 cm yüksek kotta bulundurmakla ve kazı alanında trafik işaretleri yaparak trafiği yönlendirme yükümünü yerine getirmemekle tam kusurlu olduğu (binayı yapan kişi yahut kuruluşun ileride belirlenebilecek sorumluğu gözetilmiş ise de üst sorumluluk denetim yükümü bulunan davalı Müdürlüğe ait olmakla bunun iç ilişkide ileride rücuen tahsilinin mümkün bulunduğu ve davalının bu konudaki sorumluğunu ortadan kaldırmayacağı hususu değerlendirilmekle) haksız fiile tam kusuru ile neden olan davalının bilirkişi raporunda belirlenen maddi hasar ve gelir kaybından sorumlu olması gerektiği; tarafların ticari sıfatları gözetilerek haksız fiil tarihinden itibaren avans faizine hükmetmek gerektiği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne, 18.475,29 TL zarar ve 510,00 TL gelir yoksunluğu olmak üzere toplam 18.985,29 TL’nin olay tarihi olan 26/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davalı … Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Yerel Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı idarenin hukuki sorumluluğunun olabilmesi için zararın bulunması ve bu zararın da oluşumuna idarenin sebebiyet vermiş olması gerektiği, oysa idarenin kendi üzerine düşen görevi yerine getirerek rögar kapaklarının düzenli bir şekilde kontrol ederek kullanışlı hale getirdiğini, konu ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda söz konusu yerde rastlanılan bir arıza kaydının olmadığı, kırılmadan veya çalınmadan dolayı herhangi bir baca kapağı değiştirme işlemi yapılmadığı, kazadan dolayı olay günü Bölge Şube Müdürlüğüne herhangi bir ihbarda bulunulmadığı kurumu ilgilendiren böyle bir kazada personelinin imzasının bulunduğu bir tutanağın olmadığının tespit edildiğini, kaldı ki söz konusu rögar kapağının idareye ait olup olmadığının da belli olmadığını, zira ….., … gibi başka kurumlarında logar kapağının olduğunun herkes tarafından bilindiğini, ayrıca, 7. HD……..sayılı ilamına göre; Mahkemenin “hükmü kurar iken; ispat yükünün davacı tarafça olduğunu da belirterek, zararın davalı tarafça meydana getirildiğini veya davalı tarafın doğan zarardan yasa gereğince sorumlu olduğunu kanıtlamaya yarar tüm delillerinin sorulup saptanması gerekir.” denildiğini, yine 7. HD……. Sayılı ilamı gereği; “Haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarının geç ödenmesi nedeni ile işlemiş faiz hesabı yapılır iken işlemiş faize KDV eklenerek alacak hesabı yapılamayacağı gibi takip tarihinden itibaren işleyecek faize KDV de eklenemez.” dendiğini, ayrıca; araç sürücüsünün ise aracının hızını yol, trafik ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak dava konusu trafik kazası sonucu oluşan hasarın artışına sebebiyet verdiğini, zira, Kara yolları Trafik Kanunun 52. maddesinin b bendi uyarınca “Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmakla yükümlüdür.” Oysaki araç sürücüsü görüşe açık yolda, aracının hızını yol ve trafik durumunun seyrine göre ayarlamaksızın; kısa mesafede frenle durabilecek bir hızla seyretmeyerek Karayolları Trafik Kanunun 52. maddesinin b bendine aykırı davranıp dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanmak suret ile dava konusu kaza sonucunda oluşması muhtemel hasarın artışına sebebiyet verdiğini, Mahkemece hükmedilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, böyle bir zararın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak gerçek zarar miktarının yeniden hesaplanmasını talep ettiklerini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve kazanç mahrumiyeti istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ile gelir yoksunluğu zararının davalı …’den tahsili istemine ilişkin olmasına, olay mahallinde resmi görevlilerce KTT düzenlenmesine, kazaya sebebiyet veren kapağın davalı idareye ait olduğunun, kapağın dosyada mevcut fotoğraflarından anlaşılmasına, davalı idarenin kanunla kendisine yüklenen görevini gereği gibi yerine getirmediğinin, davalıya ait rögar kapağını trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde yol zemininden 20 cm yüksek kotta bulundurmakla ve kazı alanında trafik işaretleri yaparak trafiği yönlendirmemekle, … Genel Müdürlüğünün olayda tam kusurlu, aracın tipi, caddenin fiziki konumu, yapısı, kaza saati dikkate alınınca davacıya ait araç sürücüsünün azami seyir hızından fazla hızla seyretmesinin mümkün olmadığının, bu nedenle sürücünün kusurlu olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edilmesine, bu şekilde davacı tarafın davalı idarenin hukuki sorumluluğunu ve zararı dosya kapsamı itibari ile ispat etmesine, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, olayda davalı idarenin %100 oranında kusurlu olduğunun ve davacı aracında toplam 18.475,29 TL tutarında hasar ve onarım süresince 510,00 TL tutarında gelir yoksunluğu oluştuğunun belirlenmesine, davalı tarafın tazminatla sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, kusur durumunun ve davacı aracında iş bu kaza nedeniyle meydana gelen hasar ve gelir yoksunluğu zararının usulüne uygun şekilde tespit edilmesine, bilirkişi raporunun denetime, hüküm kurmaya ve dosya kapsamına uygun bulunmasına, davacı tarafın haksız fiil hükümleri gereğince davalıdan zararının giderilmesini isteme hakkının bulunmasına ve mahkemenin gerekçesine göre davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.296,89 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 324,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 972,19 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile 25.11.2021 tarihinde karar verildi.
….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.