Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1710 E. 2021/2022 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2018
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25/04/2015 tarihinde davalı … … adına kayıtlı, diğer davalı … … yönetimindeki aracın, davacı adına kayıtlı ve … yönetimindeki … … marka 2013 model araca kusurlu olarak arkadan çarptığını, araç sürücüsünün aracı kaza mahallinde terk ederek alkollü olduğu şüphesi uyandırarak kaçtığını, olay yerine gelen trafik ekiplerince tutulan kaza tespit tutanağında davalı tarafın kusurlu olduğunun belirlendiğini, kaza neticesi davacının aracında ağır maddi hasar meydana geldiğini, 12/05/2015 tarihli faturalarla toplamda 35.334,65 TL servis ve yedek parça ücreti ödendiğini, davacının aracının daha önce kazaya karışmadığını, kazadan sonra oluşan değer kaybının büyük olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, araçta oluşan değer kaybının şimdilik 1.000 TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.10.2017 tarihli dilekçesiyle talebini 8.900,00 TL ye yükseltmiştir.
Davalı … …… Sigorta A.Ş. vekili dilekçesinde; kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yersiz olduğunu ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde; davacının aracında 35.334,65 TL hasar meydana geldiği iddiasını kabul etmediklerini, davacıya ait aracın daha önce de 02/04/2013 ve 26/01/2015 tarihlerinde trafik kazasına karıştığını, değer kaybı hesaplanırken bu durumun gözönünde bulundurulması gerektiğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; davanın kısmen kabulüne,2.000,00 TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kazada davacının aracının arka bagaj kısmının tamamen içeri doğru kaydığını, meydana gelen ağır hasarın tramer kayıtlarına işlenmesi nedeniyle aracın hem ikinci el piyasa rayiç değerinde ciddi bir düşüş yaşanacağını hem de kayıtlara geçen bu hasarın tüketicinin aracı satın alma refleksini olumsuz yönde etkileyeceğini, davacının kaza sonrası aracını 75.000 TL’ ye sattığını, oysa aracın kaza öncesi rayiç değerinin 90.000 TL nin üzerinde olduğunu, mahkemece değer kaybı belirlemesinde gerekçe belirtilmediğini, raporda aracın geçmiş iki kazasından sözedilmiş ise de birinde aracın bujilerinin hırsızlar tarafından sökülerek tekerleklerinin çalınmasıyla davacının kaskoya başvurduğunu ve sıfır jant ve tekerlek alındığını, sağ aynanın ise kamyona sürttüğü için değiştirildiğini, bu nedenle bilirkişi raporunda belirlenen değer kaybının gerçeği yansıtmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinafa gelen davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer azalması bedeli istemine ilişkindir.
Dava konusu kazanın oluşuna ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağına göre, sürücüsü olay yerinden ayrılan ve tespit edilemeyen ….. plakalı aracın seyri esnasında olay yerine geldiğinde ön ilerisinde seyreden sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın sağ arka köşesinden çarpmasıyla savrularak yaya kaldırımına çıkarak duruşa geçtiği kazada….. plakalı araç sürücüsünde arkadan çarpma kural ihlali görüldüğü, diğer araç sürücüsünde kural ihlali görülmediğinin belirlendiği, davalı … …’e ait olup kaza tarihinde davalı … … yönetiminde olan aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesinin düzenlendiği, mahkemece kusur ve hasar bilirkişisinden alınan rapor ve ek rapor uyarınca; davalı şirkete sigortalı otomobilin sürücüsü davalı … …’in, yönetimindeki otomobil ile seyri sırasında önünde seyir halinde olan araç ile aralarında yeterli takip mesafesini bırakarak izlemesi gerekirken, yakın takip sonucu tehlikeli biçimde yanaşarak arkadan çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği olayda tamamen kusurlu olduğu, öndeki davacıya ait araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu,…… Kaybı tespitine göre davacıya ait araçta değer kaybının olmadığı, aracın daha öncede iki kazaya karıştığı, ikinci el piyasa rayiçlerine göre ise araçta meydana gelen değer kaybının 2.000,00 TL olduğunun belirtildiği, tarafların anılan rapora itirazı üzerine alınan ikinci bilirkişi raporunda, olayda davalı aracın tam kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun olmadığı, aracın kasko değerinin 89.000 TL olduğu nazara alınarak, kaza nedeniyle % 10 oranında hesaplanmak üzere 8.900,00 TL değer kaybı olacağının belirlendiği, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla…….. Heyetinden teşekkül üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan son raporda ise, davacıya ait aracın ikinci el piyasa rayicine göre kaza öncesi değerinin 90.000,00 TL, kaza sonrası değerinin ise 88.000 TL olduğu, bu nedenle değer kaybının 2.000,00 TL olduğunun belirlendiği, hesabın yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre yapıldığı, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen hüküm kurmaya ve denetime elverişli uzman bilirkişi heyeti raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinafa başvuran tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.