Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1706 E. 2021/2177 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … …. A.Ş. vekili ve davalılar … ile … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 03/07/2017 tarihinde davalılardan … yönetimindeki aracın davacıların murisi …’ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kazada kusurun araç sürücüsünde olduğunu, davacıların murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı …’un araç maliki, … Sigorta A.Ş.’nin de ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketi olduğunu, kaza sonucu sigorta şirketinin …’ya 19.658,84-TL’lik bir ödeme yaptığını ancak ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100.000,00-TL manevi tazminata, diğer davacıların her biri için de 50.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesini, sigorta şirketinin sadece maddi tazminat ile sorumlu tutulmasını talep etmiş, davacı … için talep edilen maddi tazminat talebini 25.447,95 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının müracaatı üzerine 19.658,84-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; kazada davalı sürücünün kusurunun bulunmadığını, sigorta şirketinin davacıya maddi tazminat ödemesi yaptığını, davalıların kazadan sonra davacılar ile ilgilendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacı …’nın maddi tazminat davasının kabulü ile 25.447,95-TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan haksız fiil tarihi olan 03/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalı … şirketinden ise temerrüt tarihi olan 16/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı eş … için 20.000,00-TL, davacı çocuklar …, …, …, … ve … için 12.000,00’er TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 03/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar … ile … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf eden davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; davacılardan … … lehine hükmolunan maddi tazminatın fahiş olduğunu,davacı eş …’nın evlenme ihtimali bulunmadığına ilişkin aktüer bilirkişi değerlendirmesini kabul etmediklerini, müteveffanın ev hanımı olması nedeniyle asgari ücret üzerinden gelir belirlenmesinin yerinde olmadığını, davacılar yararına takdir olunan manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davalı sürücünün kazada kusursuz olduğunu, her bir davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf eden davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kusur raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararı sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
6098 sayılı TBK’nun 53.maddesinde, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlanmış olup, bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır. Hakim, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabulü, bir başka ifade ile mirasçıların destekten yoksun kalacakları süreyi her somut olayda kendine özgü durumlara göre değerlendirmelidir. Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Yine destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalana/kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı yerleşik Yargıtay uygulamasına göre belirlenmelidir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, sürücü …’un, sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halinde olduğu sırada karşıya geçmekte olan yaya …’ya çarptığı, kazanın meydana gelmesinde yayanın asli kusurlu, sürücü …’un tali kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporu uyarınca, davalı sürücü …’un kazanın meydana gelmesinde %35 oranında ,müteveffa yaya …’nın %65 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Kayseri 14.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas nolu dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 06.05.2019 tarihli raporda yaya …’nın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, sürücü …’un ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği, davalı sürücünün kullandığı aracın davalı … şirketi tarafından 26.12.2016 tarihinde ZMM sigorta poliçesinin tanzim edildiği ,mahkemece aktüer bilirkişiden alınan hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faizin uygulandığı, raporda davacı eş …’nın yeniden evlenme ihtimali bulunmadığının kabulü ile hesap yapıldığı, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel değerinin davacı …’nın toplam destek zararından mahsubundan sonra net gerçek destek zararının 25.447,95 TL olarak hesaplandığı, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Davacının hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması için mahkemece alınan ve hükme esas kabul edilen aktüer raporunda davacı …’nın 61 yaşında olması gözetilerek yeniden evlenme ihtimali bulunmadığının kabulü ile tazminat hesabı yapılmış ise de anılan davacının karar tarihinden sonra 27.11.2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla aktüer bilirkişi raporunda bu hususun gözetilmesi ile tazminat hesabı yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Yine hükme esas alınan aktüer raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanarak davacıların maddi zararının hesaplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Destekten yoksun kalma zararının hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, … Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, somut olayda hükme esas alınan aktüer raporunda tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Tablosu kullanılması yerinde ise de %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapılması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece öncelikle önceki raporu tanzim eden aktüer bilirkişiden davacı …’nın 27.11.2020 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle tazminat hesabında bu tarihin esas alınması ve TRH 2010 tablosu kullanılarak, %1,8 teknik faiz uygulanmadan, progressif rant formülü uygulanmak suretiyle usuli kazanılmış haklar gözetilerek davacı …’nın destekten yoksun kalma zararının ve hak kazanacağı tazminat hesabının yapılması amacıyla hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davalılar … ve … vekilinin istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma gerekçesine göre davalılar … ve … vekilinin sair ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin tüm istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf talebinin belirtilen gerekçelerle HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/05/2019 tarih… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma gerekçesine göre davalılar … ve … vekilinin sair ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin tüm istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinafa gelen davalılar … ve … tarafından yatırılan 1.801,00 TL istinaf karar harcının adı geçen davalılara iadesine,
3-İstinafa gelen davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan 390,20 TL istinaf karar harcının adı geçen davalıya iadesine,
4-İstinafa gelen taraflarca yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
7-Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasına yatırılan teminatın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.