Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1672 E. 2021/2226 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI ..

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/09/2017 tarihinde, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, davalı … şirketine müracaat edilmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 500,00-TL tedavi gideri ve bakıcı giderinin, başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili12/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi dava değerini 85.505,21-TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; eksik evrak ile müracaat edilmesi nedeniyle usulüne uygun başvuru şartını yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesini, esas yönden ise sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve kalıcı maluliyetini kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararları ile bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, müvekkiline usulüne uygun müracaat olmaması nedeniyle temerrüdünün söz konusu olmadığı gibi, avans faizi talebinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, davanın bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, sigortalı araç sürücüsünün tek taraflı kazası neticesinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığının anlaşıldığı ve araç sürücüsünün %100 kusuru ile kazanın meydana geldiği, bu nedenle davacının zararlarını, davalıdan talep edebileceği… alınan rapora göre kaza neticesinde davacının %48 oranında maluliyetinin meydana geldiği, iyileşme süresinin 6 ay olduğu ve 3 ay bakıma muhtaç kaldığı, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre ise davacının meydana gelen kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının 85.505,21-TL olduğu davacının sürekli iş göremezlik zararını talep etmekte haklı olduğu, bakıcı giderinin ise sigorta teminatı kapsamında olmadığından davalının sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 85.505,21-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 06/04/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Sigorta şirketine başvuru koşulunun usulüne uygun olarak yerine getirilmeksizin dava açıldığından, dava şartı bulunmadığını bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının maluliyetine ilişkin raporun özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülülere Verilecek Raporlar Hakkında Yönetmeliğe uygun olmadığını, ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemidir.
Davacı taraından, ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde, …. alınan rapora göre, davacının % 48 oranından bedensel özürü meydana gelecek şekilde yaralandığı, davacının yolcu olarak bulunduğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen kaza nedeniyle, dava açılmadan önce zararının karşılanması için davalı … şirketine müracaat ettiği, zararının sigorta şirketi tarafından karşılanmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tarafından, davacının müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğinden bahisle 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince usulüne uygun olarak dava şartını yerine getirmediğini iddia etmiş ise de; sigorta şirketine müracaatın tamamlanabilir dava şartı olması yanı sıra, 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince, sigorta şirketine dava açılmadan yazılı başvuru yapılmış olmasının yeterli olmasına, davacı tarafından da, dava tarihinden önce davalıya müracaatının bulunmasına göre davalının dava şartı bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalının maluliyet raporuna yönelik istinaf talebi yönünden ise; mahkemece alınan raporun, davalının alınmasını talep ettiği yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, raporun; davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları incelenerek, son durum raporları değerlendirilerek ve muayenesi yapılarak düzenlediği ve davacının yaralanması ile uygun olduğu gibi, davalı tarafından da tebliğ edilen rapora süresi içerisinde itiraz edilmemesine göre davalı vekilinin maluliyet raporuna ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 5.840,86-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.378,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.461,87-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.