Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1665 E. 2021/2272 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/02/2017 tarihinde, davalı sigorta şirketine …. ile sigortalı olan …. plakalı aracın davacıya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödemede bulunulmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 3.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden 8 gün sonrasından itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, davadan önce usulüne uygun başvuru bulunmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, tazminat hesabının TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faize göre yapılması gerektiğini ve temerrüt tarihinden avans faizi isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan aracın davacıya çarpması ile meydana gelen kazanın oluşunda davacının %15 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise %85 oranında kusurlu olduğunu, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünü %8 oranında kayıp ettiğini ve 18 ay süre ile iş ve gücünden kaldığını, talep edilebilecek tazminat miktarının ise uzman bilirkişi tarafından hesaplandığını belirterek, davanın kabulüne, 27.984,16-TL geçici iş göremezlik ve 20.927,92-TL sürekli iş göremezlik tazminatlarının temerrüt tarihi olan 23/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı yasanın 97. maddesinde yapılan değişikliğe göre davandan önce davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvurulmasının dava şartı olduğunu, davacının KTK’nun 97.maddesine uygun olarak başvuru yapmaması nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmemesinin hatalı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracı kullanan sürücünün kusurunun bulunmadığı ve hüküm kurmaya elverişli olmayan kusur raporuna dayalı olarak karar verilmesinin yerinde olmadığını, maluliyet raporunun 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe’nde belirtilen esaslara göre ve her branştan uzman doktor huzuru ile düzenlenmemesi nedeni ile yeterli olmadığını, yine 2918 sayılı yasanın 98. maddesine göre geçici iş göremezlik zararından SGK’nun sorumlu bulunması nedeni ile teminat dışı olmasına rağmen, geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigorta şirketini sorumlu tutar şekilde hüküm kurulmasının ve temerrüt tarihinden faize hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 27.984,16-TL geçici iş göremezlik ve 20.927,92-TL sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Trafik kazası nedeniyle davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacının uğradığı gerçek zarar miktarı oranında ve tarafların kusur durumlarına göre tazmine hükmolunabileceğinden, mahkemece gerçek zararın tespiti gerekmekte olup, bu tespitin yapılması da özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir. 6100 Sayılı HMK’nun 266/1.maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” düzenlemesine yer vermiştir.
Yine, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının hesaplanmasında, davacının gerçek geliri belirlenmeli, belirlenemediği takdirde olay tarihindeki asgari ücret esas alınmalı, rapor tarihine kadar olan dönemler için yıl yıl belirli olan asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Somut olayda, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faize ve davacının emekli olması nedeni ile ….. asgari ücrete göre yapılan hesaplamada; bilinen dönemin tümü için rapor tarihindeki asgari ücret esas alınmış, buna göre; 03/02/2017-03/08/2018 arasında geçici iş göremezlik tazminatının ve sonrasında bilinen dönem sürekli iş göremezlik tazminatının belirlenmesi için 2019 yılı asgari ücreti esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda: 27.984,16-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 18.828,44-TL sürekli iş göremezlik tazminatı belirlenmiştir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu yetersiz olup, bilirkişinin uzmanlığı da belli değildir.
Mahkemece, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2018 tarih….karar sayılı emsal kararında belirtildiği üzere, dosyanın aktüerya (hukukçu) bilirkişiye verilerek, davacının uğradığı gerçek zarar miktarının belirlenmesi yönünden uzman bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli yeni bir rapor alarak sonucuna göre karar vermesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece aktüerya hesaplamaları konusunda uzman bir bilirkişi tayini ile yukarıda belirtildiği şekilde hesaplama yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz ve hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin, şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 18/04/2019 tarih… Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,

6-Ankara 16. İcra Dairesinin 2019/6941 esasına yatırılan 78.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.