Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1651 E. 2021/2305 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

B….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı … vekili dava dilekçesinde; davacı kuruluşa ait … … sevk ve idaresindeki otobüsün 12/10/2017 tarihinde …. seyir halinde iken davalı kuruma ait rögar kapağına çarpması sonucu otobüste maddi hasar meydana geldiğini, Trafik Tespit Tutanağı ve işletme bilirkişi raporunda otobüs şoförünün kusursuz bulunduğunu, kusurun tamamının rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu kurum olan davalı … Genel Müdürlüğüne ait olduğunun tespit edildiğini, kaza sonucu otobüste maddi hasarın oluştuğunu, otobüsün bir süre servis dışı kalması sonucu davacı kuruluşun gelir kaybına uğradığını, zararın ödenmesi talebine davalı kurum tarafından kayıtsız kalındığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 8.631,92 TL alacağın olay tarihi olan 12/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan araca ait fotoğraflar incelendiğinde, davacıya ait araç sürücüsünün şehir içi hız limiti olan 50km/s hıza uyup uymadığı, meydana gelen kaza ile ilgili davacının kaç km/s hızla seyir halinde olduğu, ayrıca kaza anında iradesinin yerinde olup olmadığı, alkol kullanıp kullanmadığı vs. hususların ispatının önemli olduğunu, araca ait fotoğrafların delil olarak sunulduğunu, ancak olay yerinde rögar kapağının açık olduğunu ispat edecek hiçbir fotoğraf yada delil sunulmadığını, davacının rögar kapağının çıkmış olduğu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, meydana gelen kazada araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, olay tarihinde idarelerine arıza ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın esastan reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, rögar kapağının davacıya ait araca verdiği zarar nedeniyle hasar bedeli ile gelir yoksunluğunun tazminine ilişkin olduğu, …’nin sorumluluğunda bulunan rögar kapağını trafik güvenliği bakımından yerinden çıkmayacak şekilde yerine yerleştirmeyerek davacıya ait araçta hasara sebebiyet verdiği, hasar, davalı …’nin kusurundan kaynaklandığından, davacı tarafın uğradığı maddi hasar ve idarenin uğradığı gelir yoksunluğu bedelini talep etmekte haklı olduğu, dosya içerisinde toplanan tüm deliller, trafik tespit tutanağı, sigorta poliçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davalı …’nin %100 kusurlu olarak hasara sebebiyet verdiği, bu nedenle davacının otobüsünde meydana gelen ve bilirkişi raporu ile tespit edilen hasar bedeli ve gelir yoksunluğundan sorumlu olduğu anlaşıldığından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek sorumluluk haksız fiile dayandığından kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulü ile 7.744,73 TL hasar bedeli, 887,19 TL gelir yoksunluğu olmak üzere toplam 8.631,92 TL’nin olay tarihi olan 12/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davalı … Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde; davalı idarenin hukuki sorumluluğunun olabilmesi için zararın bulunması ve bu zararında oluşumuna idarenin sebebiyet vermiş olması gerektiğini, idarenin kendi üzerine düşen görevi yerine getirerek rögar kapaklarını düzenli bir şekilde kontrol ederek kullanışlı hale getirdiğini, konu ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda söz konusu yerde rastlanılan bir arıza kaydının olmadığı, kırılmadan veya çalınmadan dolayı herhangi bir baca kapağı değiştirme işlemi yapılmadığı, kazadan dolayı olay günü …. Şube Müdürlüğüne herhangi bir ihbarda bulunulmadığı kurumu ilgilendiren böyle bir kazada personellerinin imzasının bulunduğu bir tutanak olmadığının tespit edildiğini, kaldı ki söz konusu rögar kapağının idareye ait olup olmadığının da belli olmadığını, zira….. gibi başka kurumlarında logar kapağının olduğunu ( 7. HD. 2008/6386 ES. 2009/566 K.sayılı ilamı, 7. HD. 2009/7777 Es. 2010/1590 K. sayılı ilamı),
Davacının zararı ve davalının zarara sebebiyet verdiğini ispatlaması gerektiğini, ayrıca haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarının geç ödenmesi nedeni ile işlemiş faiz hesabı yapılır iken işlemiş faize KDV eklenerek alacak hesabı yapılamayacağı gibi takip tarihinden itibaren işleyecek faize KDV de eklenemeyeceğini,
Araç sürücüsünün ise aracının hızını yol, trafik ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak dava konusu trafik kazası sonucu oluşan hasarın artışına sebebiyet verdiğini, Kara yolları Trafik Kanunun 52. maddesinin b bendi uyarınca araç sürücülerinin; hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmakla yükümlü olduklarını, oysaki araç sürücüsünün görüşe açık yolda, aracının hızını yol ve trafik durumunun seyrine göre ayarlamaksızın; kısa mesafede frenle durabilecek bir hızla seyretmeyerek Karayolları Trafik Kanunun 52. maddesinin b bendine aykırı davrandığını, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanmak sureti ile dava konusu kaza sonucunda oluşması muhtemel hasarın artışına sebebiyet verdiğini, hükmedilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, kabul etmediklerini, yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak gerçek zarar miktarının yeniden hesaplanmasını talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve kazanç mahrumiyeti istemine ilişkindir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ile gelir yoksunluğu zararının davalı …’den tahsili istemine ilişkindir. Olay mahallinde resmi görevlilerce KTT düzenlenmesi, kazaya sebebiyet veren kapağın davalı idareye ait olduğunun, kapağın dosyada mevcut fotoğraflarından anlaşılması, davalı idarenin kanunla kendisine yüklenen görevini gereği gibi yerine getirmediğinin, davalıya ait özel baca kapağının aracın geçişi sırasında yerinden çıkarak aracın sol arka alt egzoz kısımlarına zarar verdiğinin, kapağın baca içine doğru çökmüş vaziyette olduğunun, bakım eksikliği nedeniyle kazanın meydana geldiğinin bu nedenle davalının olayda tamamen kusurlu olduğunun, aracın tipi, caddenin fiziki konumu, yapısı, kaza saati dikkate alınınca davacıya ait araç sürücüsünün azami seyir hızından fazla hızla seyretmesinin mümkün olmadığının bu nedenle sürücünün kusurlu olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi, bu şekilde davacı tarafın davalı idarenin hukuki sorumluluğunu ve zararı dosya kapsamı itibari ile ispat etmesi, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, olayda davalı idarenin %100 oranında kusurlu olduğunun ve davacı aracında toplam 7.744,73TL tutarında hasar ve onarım süresince 887,19TL tutarında gelir yoksunluğu oluştuğunun belirlenmesi, davalı tarafın tazminatla sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmaması, kusur durumunun ve davacı aracında iş bu kaza nedeniyle meydana gelen hasar ve gelir yoksunluğu zararının usulüne uygun şekilde tespit edilmesi, bilirkişi raporunun denetime, hüküm kurmaya ve dosya kapsamına uygun bulunması, davacı tarafın haksız fiil hükümleri gereğince davalıdan zararının giderilmesini isteme hakkının bulunması ve mahkemenin gerekçesine göre davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 589,65TL istinaf karar harcından, peşin alınan 147,70TL harcın mahsubu ile bakiye 441,95TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı tarafından yatırılan 101,00TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.