Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/163 E. 2021/604 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26/11/2017 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı…. plakalı aracın, karıştığı çift taraflı trafik kazasında, müvekkilinin kızı olan …’un vefat ettiğini, müvekkilinin kızının desteğinden mahrum kaldığını, meydana gelen kazada davalı tarafından sigortalanan aracın kusurlu olması nedeniyle müvekkilinin zararlarından sorumlu olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili, 25/07/2018 tarihli, talep artırım dilekçesi ile dava değerini 38.310,70 TL olarak belirleyerek davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusur durumu, zararı kanıtlaması gerektiğini, hesaplamanın sigorta genel şartlarına göre yapılması gerektiğini, müvekkilinden dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat istemi olduğu, kusur bilirkişisinden alınan rapora göre, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan ve ölenin içerisinde yolcu olduğu aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ölenin babası olması nedeniyle desteğinden mahrum kaldığı ve destek zararlarından davalının sorumlu olduğu, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre ise destek zararının 38.310,70 TL olduğu ve bu miktarın davalından talep edilmesinde davacının haklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 38.310,70 TL destek tazminatının 02/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece hükme esas alınan raporda maddi hatalar bulunduğunu, itirazları değerlendirilmeksizin karar verildiğini, davacı baba için %10 yetiştirme gideri uygulandığını, uygulanan indirimin olması gerekenden daha düşük hesaplamaya neden olduğunu, bu nedenle bilirkişi tarafından hesaplanan destek tazminatının olması gerekenden 8.000,00 TL fazla hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destek yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı dava dilekçesi ile 26/11/2017 tarihinde, boşandığı eski eşinin sürücüsü olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde, araç içerisinde yolcu olarak bulunan kaza tarihinde 5 yaşında olan kızının vefat ettiğinden bahisle destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talep etmiştir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu (ya da ileride sağlaması muhtemel olan) yardımın miktarı doğru biçimde belirlenmelidir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır.
Ayrıca, Türk Medeni Kanunu’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı Yasa’nın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir. Bu nedenle kural olarak her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi (anne ve babadan birinin ya da her ikisinin çalışıp çalışmadığına ilişkin ayrıksı durumlar da göz önüne alınarak) gerekmektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından benimsenen ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa, sadece babadan %5 oranında yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir.
Diğer bir husus, destek ile destekten mahrum kalanlardan bazılarının birlikte vefat etmesi halinde, diğerlerin destek zararları ve desteklik payları gerçekleşen duruma göre belirlenir.
Somut olayda, davacı vefat eden kızı nedeniyle destek tazminatı talep etmiş, davacı ile eşinin kaza tarihinden önce boşandıkları ve ölenin velayetinin anneye verildiği anlaşılmaktadır. Davacının eşi ile boşanmış olması ve ölenin velayetinin anneye bırakılmış olması, Ölenin desteklik durumunun belirlenmesinde etkili olduğu halde boşanmaya ilişkin karar dosyaya kazandırılmadan bilirkişiden rapor alınmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, tazminat hesabı açısından, aynı kazada vefat eden annenin vefat ettiği nazara alınmadığı gibi, yetiştirme gideri kaza tarihinden, çocuğun bakımı, korunması ve eğitimi için öngörülen süre sonuna kadar hesaplanacak miktar olduğu halde, Yargıtay uygulamalarına (ayrıca uyguladığını belirttiği ZMMS Genel Şartlarına da) aykırı şekilde yetiştirme giderinin davacının hesap edilen destek zararının %10 kadar olduğu kabul edilerek, tazminat miktarından %10 düşürülerek hesaplama yapılmış olması nedeniyle bilirkişi kişi raporu da karar vermeye elverişli değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplandığı ve değerlendirildiği söylenemez.
Bu itibarla davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, ölenin desteklik durumunun belirlenmesi açısından, davacının eşi ile boşanmasına ilişkin karar dosya kazandırılarak, akabinde dosyanın yeni bir aktüer bilirkişiye tevdi ile davanın davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalının usulü kazanılmış haklarının korunması açısından hükme esas alınan bilirkişi raporu tarihindeki verilere göre ancak AYM’nin… K. sayılı 17/7/2020 tarihli kararı ile 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesinde yer alan, hesaplamada Genel Şartlar’ın uygulanacağına ilişkin kısmı iptal etmiş olması nedeniyle, hesaplamada TBK hükümleri ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi …. Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere TRH2010 Yaşam Tablosu uygulanarak muhtemel yaşam süresi belirlendikten sonra, progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı, dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak, davalının usulü kazanılmış hakları da korunarak sonucuna göre karar verilmek üzere, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 11/10/2018 tarihli…. Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından istinaf peşin harcı olarak alınan 655,00 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
6-Ankara 30. İcra Dairesinin…. esas sayılı dosyasına yatırılan 61.000,00TL teminat mektubu yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….
….

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.