Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1605 E. 2022/553 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … vekili ve davalı … … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; 13/02/2014 tarihinde, davalı …’ın idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halindeyken yol üzerinde çalışma yapan davacıya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, davalıya ait aracın ZMMS’nın davalı … … AŞ tarafından, kasko sigortasının ise davalı … … AŞ tarafından yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 10.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 15.000,00-TL manevi tazminatın, poliçede sorumlu olmaları halinde, davalı … şirketleri ile birlikte davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurun tamamının davalı sürücüde olmadığını, iş makinesi sürücüsünün de kusurunun bulunduğunu, davacının doğan zararını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Ankara 2. Asliye Ticaret mahkemesini 2014/400 esas sayılı dosyasında
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; 13/02/2014 tarihinde, davalı …’ın idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halindeyken yol üzerinde çalışma yapan davacıya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, davalıya ait aracın ZMMS’nın davalı … … AŞ tarafından, kasko sigortasının ise davalı … … AŞ tarafından yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 10.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın, poliçede sorumlu olmaları halinde, davalı … şirketleri ile birlikte davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurun tamamının davalı sürücüde olmadığını, iş makinesi sürücüsünün de kusurunun bulunduğunu, davacının doğan zararını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın kasko … poliçesinin davalı şirket tarafından düzenlendiğini, maddi tazminat istemleri bakımından davalının sorumluluğunun ZMMS’nı aşan kısım ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat bakımından ise limitin 15.000,00-TL olduğunu, kaza tarihinden faiz talebinin yasal dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, kaza tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Ankara 13. Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/1008 esas sayılı dosyasında
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; 13/02/2014 tarihinde, davalı …’ın, idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halindeyken yol üzerinde çalışma yapan davacıya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, davalıya ait aracın ZMMS’nın davalı … … AŞ tarafından, kasko sigortasının ise davalı … … AŞ tarafından yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 10.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın, poliçede sorumlu olmaları halinde, davalı … şirketleri ile birlikte davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurun tamamının davalı sürücüde olmadığını, iş makinesi sürücüsünün de kusurunun bulunduğunu, davacının doğan zararını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın kasko … poliçesinin davalı şirketi tarafından düzenlendiğini, maddi tazminat istemleri bakımından davalının sorumluluğunun ZMMS’nı aşan kısım ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat bakımından ise limitin 15.000,00-TL olduğunu, kaza tarihinden faiz talebinin yasal dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, kaza tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … … AŞ’ne ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın karayolunda görev yapan davacı …’a çarptıktan sonra yine çalışma halinde bulunan davacılar … ve …’na çarptığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kazaya bağlı yaralanmaları nedeni ile davacı …’ın kalıcı maluliyetinin %4 ve iyileşme süresinin 9 ay olduğunu, davacı Şuayip Kadığoğlu’nun kalıcı maluliyetinin %15.2 ve iyileşme süresinin 18 ay ve davacı …’ın kalıcı maluliyetinin bulunmadığını, iyileşme süresinin ise 3 ay olduğunu, davacıların işçi olmaları nedeni ile Ankara 24.İş Mahkemesi’nin 2017/522 esas sayılı dosyası incelenerek davacıların gelir durumları belirlendikten sonra talep edilebilecek tazminatın aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını, maddi tazminat talepleri bakımından ZMMS limiti aşılmadığından davalı … … AŞ yönünden taleplerin red edildiğini, buna göre; asıl davanın kısmen kabulüne Ankara 24. İş Mahkemesi’nin 2017/522 esas sayılı dosyasında verilecek hükümle birlikte tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla 173.189,85-TL geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatının davalılar … … AŞ. ve …’dan … şirketi dava tarihinden, davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, davalı … … AŞ. aleyhine açılan maddi tazminatın reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 9.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … … AŞ. dava tarihi, davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte müteselsilen tahsiline, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret mahkemesini 2014/400 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile; Ankara 24. İş Mahkemesi’nin 2017/522 esas sayılı dosyasında verilecek hükümle birlikte tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla 68.692,57-TL geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatı ile bakıcı gideri davalılar … … AŞ ve …’dan … şirketi dava tarihinden, davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, davalı … … AŞ aleyhine açılan maddi tazminatın reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 7.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … … AŞ dava tarihi, davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte müteselsilen tahsiline, birleştirilen Ankara 13. Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/1008 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne, Ankara 24. İş Mahkemesi’nin 2017/522 esas sayılı dosyasında verilecek hükümle birlikte tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla, 1.057,07-TL geçici iş gücü kaybı tazminatının davalılar … … AŞ ve …’dan … şirketi dava tarihinden, davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, davalı … … AŞ aleyhine açılan maddi tazminatın reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 1.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … … AŞ dava tarihi, davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte müteselsilen tahsiline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olmasına rağmen belirlenen tazminat miktarının 1.157,07-TL olarak belirlenmesinin maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davacı için takdir edilen manevi tazminat miktarının da davacının yaşadıkları dikkate alındığında son derece yetersiz olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılara SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulmamasının, mükerrer tahsilata yol açmamak için Ankara 24.İş Mahkemesi’nin 2017/522 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmamasının, kazanın iş kazası olması ve SGK tarafından yapılan ödemelerin teminat limitinden düşülmemesinin, davacının gelirinin asgari ücret olarak alınmamasının, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderlerinden davalı … şirketinin sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı … vekili ve davalı … … AŞ vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

Asıl ve birleşen davalar, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … idaresinde bulunan ve davalı … … AŞ’ne ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın 13/02/2014 tarihinde yaptığı kaza sonucu, asıl dava davacısı … ile birleşen dosya davacıları … ve …’ın yaralandıkları, dava konusu kazanın davacılar için aynı zamanda iş kazası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Nitekim, dava konusu kaza nedeni ile yaralan davacı …’nun kalıcı maluliyetinin %15.2 olduğu, maluliyet oranına göre SGK tarafından kendisine sürekli iş göremezlik ödeneği bağlandığı ve Ankara 17. İş Mahkemesi’nin 2019/294 esas sayılı dosyası ile; Kurum tarafından bu davacıya yapılan sürekli iş göremezlik ödeneğinin rücusu istemi ile davalılara karşı açılmış ve devam eden bir dava bulunduğu görülmüştür.
HMK’nın 165/1. maddesinde; “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya kapsamından ve davalıların savunmalarından; davacı …’nun, trafik-iş kazası sonucunda yaralanması ve malul kalmasından dolayı davacıya peşin sermaye değerli gelir bağlayan … tarafından zarar sorumluları aleyhine rücu davası açtığı ve bu davanın yargılamasının devam ettiği anlaşılmaktadır. …’nca yapılan bu ödeme, zarar sorumlusuna rücu imkanı veren bir ödeme ise, davacıya yapılan ödemenin peşin sermaye değerinin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekmektedir.
Davalılar, trafik kazası nedeni ile oluşan iş göremezlik zararı konusunda gerçek zarar ile sorumludur. Davalıların mükerrer ödeme ile karşı karşıya kalmaması ve davacının mükerrer tahsil sebebi ile sebepsiz zenginleşmeye yol açılmaması için Sosyal Güvenlik Kurumunca açılan Ankara 17. İş Mahkemesi’nin 2019/294 esas sayılı dosyasındaki rücu davasının sonucunun bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilebilmesi gerekmektedir.
Yine, davacı … tarafından Ankara 24. İş Mahkemesi’nde, dava dışı işveren …. Ve Tic. AŞ’ye karşı açılan 2017/522 Esas-2019/146 Karar sayılı dosyada 14/03/2019 tarihinde verilen karar ile; aynı trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile davacı lehine 159.392,28-TL maddi ve 25.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Mahkemenin karar gerekçesinde; hükmedilen manevi tazminatın sadece işverenin kusuru olan %25 kusur oranı için değil, üçüncü kişinin kusurunu da kapsar şekilde belirlendiği belirtilmiştir.
Ancak, manevi tazminatın zararlandırıcı bir olay nedeniyle sadece bir defa istenebileceği bu tazminat türünün bir gereğidir. Başka bir anlatımla hukuk sisteminde manevi tazminatın bölünmezliği kabul edilmiş bulunmaktadır.
Somut olayda ise, davacı …’nun dava konusu trafik kazasına bağlı olarak yaralanması nedeni ile işverene karşı Ankara 24. İş Mahkemesi’nin 2017/522 Esas sayılı dosyasında manevi tazminata hükmedilmesi karşısında, iş bu dava ile yeniden manevi tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek, Ankara 24. İş Mahkemesi’nin 2017/522 Esas sayılı dosyasının da bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu dava dosyalarının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, davalı … … AŞ vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına; yerel mahkemece, davacı …’na ait dosya ayrılarak, yukarıda belirtilen şekilde iş mahkemesi dosyalarının bekletici mesele yapılmasına, bu dosyaların sonucuna göre inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden karar verilmesine, kaldırma sebebine göre davacı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davalı … … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 18/01/2019 tarih 2014/477 Esas 2019/19 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kaldırma kararının niteliği gereği davacı … vekilinin istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde istinafa gelen davacı …’a ve davalı … … AŞ’ne iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
7-Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/3810 esasına yatırılan 130.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
8-Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/3811 esasına yatırılan 315.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
9-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.