Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1600 E. 2021/1939 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili, davalı… ve davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından ayrı ayrı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 12.09.2015 tarihinde davacılar desteği muris …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araca, davalı sürücüsü…’ın sevk ve idaresindeki ….. plakalı araçla süratli seyri esnasında kırmızı ışık ihlali de yaparak %100 kusuruyla çarpıp davacının yaralanmasına ve daha sonra da ölümüne neden olduğunu, ancak kaza tespit tutanağını düzenleyen polis memurlarının, davalı ve yanında bulunan şahsın gerçeğe aykırı beyanları doğrultusunda tutanak tanzim ederek davacılar murisinin kusurlu olarak gösterildiği, kazaya bizzat şahit olan tanığın beyanında ise, davalının aşırı süratli bir şekilde kavşağa girmesi ve kırmızı ışıkta durmamasının kazaya sebebiyet verdiğinin açık olduğunu, kazaya neden olan …… plakalı aracın davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesiyle sigortalı olduğu belirtilerek, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatına, 150.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacılar vekili tarafından kazanın oluşumunda kendisinin kusurlu olduğu iddia edilmişse de, asli kusurlu olanın davacıların desteği muris … olduğunu, somut olayda kavşağa ….. plakalı aracıyla anayoldan seyir halindeyken sağ taraf topraklı yoldan hakkı olmadan ve süratli bir şekilde giriş yapan … plakalı otomobil sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK.nun 84 ve 57/a maddelerine göre asli kusurlu olarak sayılmış olunduğunu, bir an için ilk geçiş hakkının sürücü … de olduğu kabul edilse dahi, sürücü …’in kavşağa hızlı girdiğini, 2918 sayılı KTK.nun 57/a. maddesine aykırı hareket ettiğini, kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığını, dikkatli olmadığını, hızını azaltmadığını, c-2 maddesine göre de anayoldan geçen araca geçiş önceliği tanımadığını, … plakalı aracın kendisinin idaresindeki aracı savurduktan sonra tabelaya çarparak ancak durabildiğini, tüm bunların sürücü …’in asli kusurlu olduğunu gösterdiğini, tanık ifadesinin ise sadece davacı tanığı tarafından alınmış olmakla inandırıcı olmadığı belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, kaza anını kapsayan geçerli poliçe bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı…’ın olay anında …… plakalı araçla çarpışmamak için yeterli tüm tedbirleri almadığı, kazanın oluşumunda (alt düzeyde tali) %15 oranında kusurlu bulunduğu, aktüerya bilirkişisi tarafından yapılan inceleme neticesinde davacılardan … …’in 2.729,44TL, davacı …’in 5.856,16TL, davacı … …’in 33.345,88TL destek zararlarının olduğunun belirlendiği, davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlıklarındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, …… sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi ve TBK’un 56/2 maddesi düzenlemesi ihlal sonucu gözetilerek davacıların uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirlediği bir meblağın davalı gerçek kişiden alınarak, davacılara verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, bu davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre takdiren davacı … … için 15.000,00TL, davacı … için 10.000,00TL, davacı … … için 10.000,00TL manevi tazminatın davalı…’tan tahsili ile davacılara verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı … … ve …’in maddi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı … …’in maddi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne, davacı … … için 33.345,88TL, davacı … için 5.856,16TL, davalı … … için 2.729,44TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacılardan … …’in fazlaya ilişkin isteminin reddine, hüküm altına alınan miktarlara davalı… yönünden olay tarihi olan 12/09/2015’den itibaren, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 30/11/2015 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, davacı … … için 15.000,00TL, davacı … için 10.000,00TL, davacı … … için 10.000,00TL manevi tazminatın davalı…’tan olay tarihi olan 12/09/2015’den itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili, davalı… ve davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, kusur raporuna itiraz ettiklerini, dinlenen tanıkların davalı tanığı olduklarını, kusur raporunun ceza dosyasındaki raporla uyumlu olmadığını, manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, hükmün 4/c fıkrasında, manevi tazminat davası yönünden red olunan kısım için, her bir davacıdan ayrı ayrı 2.725,00 TL vekalet ücretinin alınarak davalıya ödenmesine karar verildiğini, reddolunan kısım için davalı lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı… vekili istinaf dilekçesinde, davacıların murisi …’in ölümlü kazanın meydana gelmesinde tek kusurlu olduğunu, müvekkilin geçirdiği ölümlü trafik kazasında kusurlu olmadığına ilişkin tanık ifadelerinin mevcut olduğunu, mahkemece dinlenen ……kaza esnasında arabada olup yeşil ışıkta geçtiklerini ve hızlarının en fazla 60 km/saat olduğunu beyan ettiklerini, müteveffa …’in vefat etme sebebinin müvekkilinin hızlı gitme ihtimaline bağlandığını, fakat davaya konu kazada müteveffanın kullandığı aracın 1997 model Toyota markalı araç olduğunu, kusur raporunun isabetli olmadığını, ayrıca manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, müvekkilinin inşaat işçisi olduğunu, ailesinin geçimini sağlamakta zorlandığını, kusuru yokken bu denli bir tazminatı ödemesinin adaletli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde, 12/9/2015 tarihinde geçerli bir poliçenin bulunmadığını, … ka.yıtlarından bu tarihte … Sigorta AŞ tarafından yapılan zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunduğunu ve davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf eden davacılar vekili , davalı… vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Somut olayda aktüerya bilirkişi raporunda, PMF 1931 Yaşam Tablosu ve prograsif rant yöntemi uygulanarak düzenlenen rapor doğrultusunda, davacılar lehine destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarının, desteğin ve hak sahiplerinin olay tarihindeki bakiye ömürleri, destek alacakları süre, destek payları esas alınarak hesaplanması gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Destek ve Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılarak (taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek) destek ve hak sahibi davacıların bakiye muhtemel yaşam sürelerinin, destek alacakları sürelerin belirlenmesi ve buna göre tazminat hesabı yapılması gerekirken, davacı tarafın itirazlarına rağmen destek ve davacıların 1931 tarihli “PMF” cetveline göre bakiye ömürleri ve destek sürelerinin tespiti ile tazminat hesabı yapılması doğru değildir.
2) Sigorta şirketinin geçerli sigorta poliçesi bulunmadığına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde,
KTK. ve ZMMS genel şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 3. şahsın uğramış bulunduğu hasar ve zararları teminat altına alan bir sigorta türü olup ancak sigortalısının karşı taraf ya da araca verdiği zararları sigortalısının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı şekilde karşılar.
Somut olayda davalı … Sigorta A.Ş. kendisi tarafından düzenlenen kaza tarihi itibarıyla geçerli bir poliçe bulunmadığını iddia etmektedir.
Açıklanan nedenlerle husumet resen gözetilmesi gereken dava şartı olup, davacının uğradığı zararın karşılanması bakımından kaza tarihi ve saatinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olmasını gerektiren ZMMS poliçesi olup olmadığı yönünden gerekli tartışma yapılmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, aktüerya raporunu düzenleyen bilirkişiden yukarıda 1 nolu bentte belirtilen hususta ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir ek bilirkişi raporu alınması (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/2598 E. – 2021/34 K. Sayılı kararı ile içtihat değişikliğine gidilerek, TRH-2010 Yaşam Tablosu ile “muhtemel yaşam süresi” belirlendikten sonra “progresif Rant Yöntemi” uygulanarak “1/kn” formülüne göre %10 artırım, %10 indirim yapılmak suretiyle tazminat hesaplanması yöntemi benimsendiğinden), 2 nolu bentte açıklanan hususlar da gözönünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden davacılar vekili, davalı… ve davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekili, davalı… ve davalı … Sigorta AŞ vekilinin sair istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili, davalı… ve davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.03.2019 tarihli,…. Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekili, davalı… ve davalı … Sigorta AŞ vekilinin vekillerinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinaf başvurma harcı dışında, davacılardan peşin alınan 44,40 TL,davalı … Sigorta A.Ş.den alınan 720,00TL, davalı…’dan alınan 1313,80 TL istinaf karar harçlarının istek halinde ilgili taraflara iadesine,
3-Davacılar, davalı… ve davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada ayrı ayrı gözetilmesine,
4-İstinaf eden davacılar tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara, davalı… tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde…’a, davalı … Sigorta AŞ tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde davalı … Sigorta AŞ’ye iadesine,
5-Ankara 13. İcra Müdürlüğünün …..esasına yatırılan 77.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.