Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1588 E. 2021/1938 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 08/03/2015 tarihinde ……plakalı araç sürücüsünün tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazası sonucu 25/04/1984 doğumlu …… vefat ettiğini, kaza yapan aracın davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkillerinin oğlu müteveffa …’ın annesi ve babası ile birlikte aynı evde yaşadığını, yıllarca anne ve babasının geçimini sağladığını, müteveffanın kaza tarihinde ……. torna tesviye atölyesinde çalıştığını, maaşının kaza tarihinde net 1.500,00-TL olduğunu, fazlaya ilişkin bütün dava ve haklar saklı kalmak üzere müvekkili … … için 1.000,00-TL, müvekkili … … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 08/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde,……plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 13/08/2014-13/08/2015 tarihleri arasında… numaralı ZMMS poliçesi ve buna bağlı zeyilnameler ile … adına sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı hususunun adli tıp kurumundan alınacak rapor ile ispat edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte destekten yoksunluk hesabı yapacak olan bilirkişi raporunun Yargıtay’ın değişen içtihatları neticesinde yetersiz kaldığını, davacılar tarafından destekten yoksun kaldıkları makul ve muteber delillerle ispatlanması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücretin, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, ….. Kurumuna müzekkere yazılarak davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılmasını talep ettiklerini, söz konusu ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşülmesi gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini, emniyet kemeri takılı olmaması halinde müterafik kusurun tazminattan düşülmesi gerektiğini, dava öncesi müvekkili şirkete herhangi bir müracaat yapılmadığını, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, sigortalı araç sürücüsünün yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu …’ın hayatını kaybettiği, kazanın oluşumunda davalı sigortalı araç sürüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, bu nedenle meydana gelen zarardan davalının ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğu, müteveffanın ölümü ile anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kaldıkları, müteveffanın gelirinin tanıkla ispatlanamayacağı, müteveffanın maaş bordrosuna göre asgari ücretle çalıştığı, asgari ücretin üzerinde maaş aldığının belgeyle ispatlanamadığı (Aynı yönde Yargıtaya 17. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2017 Tarih, 2015/5739 Esas, 2017/11329 Karar ve 12/06/2017 Tarih, 2015/9348 Esas, 2017/6667 Karar sayılı ilamları), bu nedenle asgari ücret dikkate alınarak yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, davalının müterafik kusur ve hatır taşıması iddiasında bulunduğu, müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığının ispatlanamadığı, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılmayacağı, savcılık dosyası kapsamına göre müteveffa ile sürücünün arkadaş olması nedeniyle hatır taşıması şartlarının oluştuğu, bu nedenle tespit edilen tazminattan takdiren %20 oranında hatır taşıması nedeniyle indirim yapıldığında davacı … …’ın 33.833,24-TL, davacı … …’ın 29.985,75-TL olmak üzere toplam 63.818,99-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri, davacılar davadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapmadıklarından dava tarihinden itibaren, sigortalı aracın otomobil olması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı … … için 33.833,24-TL, davacı … … için 29.985,75-TL olmak üzere toplam 63.818,99-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkeme tarafından yapılan yargılamanın temelini teşkil eden kazanın, müteveffanın alkollü sürücü ….. sevk ve yönetimindeki araca binmesi neticesinde gerçekleştiğini, bu husus dikkate alınmadan ve indirime konu edilmeden verilmiş olan yerel mahkeme hükmünün ortadan kaldırılması gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre alkollü sürücünün aracına binmenin tazminattan indirim sebebi olduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10/03/2015 tarih ve ….. soruşturma sayılı savcılık dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’ndan alınan…….n kanında 2,04 promil etanol (etil alkol) ve etanol metabolitlerinden etilglukuronid (etg) ve etilsüfat (ets) bulunduğunun tespit edildiğini, davacılar desteğinin sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiğini, ayrıca müteveffanın emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle de indirim yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf sebepleri yönünden; kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin, tazminatı indirebileceği ya da tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Bu durumda, sürücünün alkol miktarı değerlendirilerek, desteğin sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binip binmediği, TBK’nın 52. md. uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yine, tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, ….. Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup,……. ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17. HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih …..K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında kaza tarihi itibarıyla PMF 1931 yaşam tablosunun uygulanması yerinde olmakla beraber, Yargıtay görüş değişikliği nedeniyle PMF 1931 Yaşam Tablosu tatbik edilmesi isabetsizdir.
Yukarıda sayılan, nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalının usulü kazanılmış hakları korunarak, belirtilen eksiklikler ikmal edilerek, aktüer hesap bilirkişisinden, TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşa sürelerinin belirlendiği ve “progresif rant” yöntemine göre hesaplamanın yapıldığı rapor alınarak ve davalının müterafik kusura ilişkin itirazları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalının sair istinaf taleplerinin kaldırma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/04/2019 tarihli….. Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 1.089,87-TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Ankara 30. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına yatırılan 112.000,00-TL’lik teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.