Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1581 E. 2021/2310 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : … (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 08.03.2015 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın davacıya ait park halindeki araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000,00 TL değer kaybının davalılar işleten ve sürücü yönünden kaza tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise poliçe limitiyle ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 06.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de değer kaybı tazminatını 9.900,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; davanın değer kaybından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, davacıya ait olan……plakalı aracın park halinde bulunduğu esnada sürücüsü …, maliki … ve … .. A.Ş. tarafından sigortalı bulunan ….. plakalı aracın çarpması sonucu davacının aracında hasar meydana geldiği ve hasar sebebiyle araçta değer kaybı oluştuğu anlaşılmış olmakla söz konusu değer kaybının tespiti amacıyla mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği ve sunulan 16/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; mülkiyeti davacı … …….tipi tek katlı 2014 model otobüsün 2015 yılı mart ayında; 2.500,00-TL’lik bir değer kaybı oluşacağının bildirildiği, tarafların itirazı üzerine bilirkişiden 07/11/2017 tarihinde ek rapor alındığı, alınan bilirkişi raporunda; piyasa şartlarına göre araçta ikinci el serbest piyasa alım-satım değeri arasında 3.000,00-TL’lik bir değer kaybı oluşacağının bildirildiği, davacının itirazı üzerine yeni bir bilirkişiden rapor alındığı 20/02/2018 tarihli raporda; dava konusu…… kaza öncesi değerinin 129.800,00-TL olduğu, meydana gelen kaza sonunda onarılan aracın değerinin 120.400,00-TL olduğu ve bu nedenle 9.400,00-TL araç değer kaybı oluştuğunun bildirildiği, davacının bilirkişi raporuna itirazı doğrultusunda dosyanın Ankara ATK Trafik İhtisas’a gönderilerek alınan 11/10/2018 tarihli raporda; kusur yönünden davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, değer kaybı yönünden davaya konu………… tek katlı otobüsteki değer kaybının 3.000,00-TL olacağının bildirildiği, mahkemece usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan 11/10/2018 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli olması nedeni ile davacının aracında 3.000,00-TL değer kaybı olduğunun kabul edildiği, söz konusu bedele ilişkin tazminatın davalı … … AŞ’den 22.04.2016 tarihinden itibaren, davalılar … ve …’dan 08.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiğinden davanın kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL araç değer kaybına ilişkin tazminatın davalı … … AŞ.’den 22.04.2016 tarihinden itibaren, davalılar … ve …’dan 08.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın reddedilen kısmı yönünden verilen kararın hukuka ve usule aykırı olup; kaldırılması ve davanın kabulüne hükmedilmesi gerektiğini, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……. sayılı kararının usuli kazanılmış haklarının ihlali niteliğinde olduğunu, dosya kapsamında aldırılan 20.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda, meydana gelen kaza sonucunda davacıya ait araçta 9.400,00-TL değer kaybı oluştuğunun tespit edildiğini, davalılar tarafından anılan rapora itiraz edilmediğini, böylece raporda belirlenen değer kaybı tutarının davalılar için kesinleştiğini, ayrıca davalıların itiraz etmedikleri 9.400,00-TL değer kaybı yönünden davacı için usuli kazanılmış hak oluştuğunu, buna rağmen mahkemenin, davacı aleyhine olan yeni rapor üzerinden hüküm kurmasının usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olduğunu, nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …… sayılı kararında da; “H.M.K’nın 281.madde hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur. Taraflardan biri bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğer tarafın itirazı üzerine ya da mahkemece kendiliğinden yeni bir bilirkişi raporu alınır ve sonuncu rapor, önceki rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, mahkemece itiraz edenin lehine olan bilirkişi raporuna göre karar verilir. Buna göre, davacı tarafça itiraza uğramayan 14.01.2016 tarihli bilirkişi raporu, itiraz eden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan mahkemece bu rapordaki miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalının aleyhine olan 23.03.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir“ şeklinde hüküm kurulduğunu, bu suretle, dosyada mevcut 20.02.2018 tarihli raporun itirazda bulunmayan davalılar yönünden kesinleştiğini, lehe oluşan usuli kazanılmış hak gereği, mahkemece 20.02.2018 tarihli ve 9.400,00-TL değer kaybı hesaplaması yapılan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerektiğini, buna rağmen davacı aleyhine olan rapora göre kurulan hükmün usule hukuka ve uygulamaya aykırı olduğunu, ayrıca usuli kazanılmış hakkın da ihlali niteliğinde olduğunu, kaldı ki aracın hasarı ve kaza tarihinde sadece 1268 km’de oluşu da nazara alındığında, hükmedilen değer kaybı bedelinin son derecede düşük ve yetersiz olduğunu, bu suretle de verilen hükmün dosya kapsamına ve uygulamaya aykırı olup; hükmün bu sebeple de kaldırılması gerektiğini, ayrıca, davacı tarafça yapılan yargılama giderin de hatlı şekilde eksik belirlendiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… sayılı kararının hukuka ve usule aykırı olması sebebiyle kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava; trafik kazası sonucu davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama toplanan delillere göre, davacıya ait araca ilişkin resimler, tamir faturası ile davalı … tarafından yapılan hasar ödemesi (5.287,14 TL) ve ekspertiz raporları da değerlendirilmek suretiyle uzman bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişi raporlarına (20.02.2018 ve 11.10.2018 tarihli raporlarda davalı araç sürücünün %100 kusurlu olduğu, 06.11.2017 tarihli ek rapor ve çelişkinin giderildiği 11.10.2018 tarihli ATK raporunda değer kaybının 3.000 TL olduğu) göre davalı araç sürücünün tam kusurlu olduğu, aracın hasarları dikkate alındığında değer kaybının aracın kaza tarihindeki hasarsız hali ile hasarlı hali arasındaki farkın değer kaybı olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre değer kaybının da 3.000,00 TL olduğu belirlenmiş olup anılan raporlar hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, gerekçede dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük olmamasına, yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre doğru hesaplanmış olmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından başvuru sırasında peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.