Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1569 E. 2021/2309 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 03/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı…vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, 29.11.2014 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, bisikleti ile seyir halinde olan davacıların murisi…’a çarpması neticesi…’ın kazaya bağlı olarak 09.12.2014 tarihinde vefat ettiğini, olayla ilgili ceza dosyasında …’ün ceza aldığını, anılan dosyada davalı sürücünün tali, ölen …’in asli kusurlu olduğu belirlenmiş ise de aslında davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, ceza dosyasını temyiz ettiklerinden kararın kesinleşmediğini, davacıların babaları ve eşi olan müteveffanın ölümü nedeniyle maddi ve manevi olarak zor durumda kaldıklarını, davalı sigorta şirketine 10.08.2016 tarihinde başvurduklarını, sigorta şirketi tarafından davacı eş …’ya 25.705,00 TL ödenmiş ise de ödemenin zararı karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik davacı eş … için 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 35.000,00 TL manevi tazminat, davacı kızlar … ve … için ayrı ayrı 50,00‘şer TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 30.000,00 TL manevi tazminat, davacı oğlu … için 25.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere destekten yoksun kalma tazminatlarının ölüm tarihi olan 09.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, manevi tazminatların ise ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 21.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı kızlar … ve … yönünden maddi tazminat talebini ayrı 379,79 TL daha arttırarak 429,79 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı…vekili, davalı sigorta şirketinin tazminatı ödediğini, davacı kızlarını yaşları gereği destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceklerini, eş …’ya eşinden kalan maaş ve mallar olduğunu manevi tazminatın fahiş olduğunu, davalının kusursuz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, davalı sigorta şirketinin yaptığı ödeme sonucu ibra edildiğini, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceğini, ilgili kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın davacı tarafa ödenmiş olmakla davalı şirketin sorumluluğunun kalmadığını, 25.705,00 TL’nin 19.10.2016 tarihinde davacı eş …’a ödendiğini, diğer davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme haklarının bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın trafik kazası sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili davası olduğu, tüm dosya kapsamı değerlendirilmesinde, 29/11/2014 günü saat 07.40 sıralarında davalı …’nin sevk ve idaresinde olan, diğer davalı ……. zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu….. plakalı otomobil ile … yönünden….. caddesi istikametine seyrederken … sokak kavşağına geldiğinde aracının sağ yan kısımları ile sol taraftaki … sokaktan kavşağa girerek sola dönüş yapmak isteyen bisiklet sürücüsü…’a çarpması sonucu davacılar desteğinin vefat ettiği, davalı sürücünün %20 oranında kusurlu olduğu, davacı eş …’a 19/10/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmış olup, aktüer bilirkişi raporuna göre bakiye destekten yoksunluk tazminatı bulunmadığı anlaşıldığından adı geçen davacı yönünden davanın reddine, bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere diğer davacı … için 429,79 TL, davacı … için 429,79 TL olmak üzere toplam 859,58 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıkları anlaşıldığından, maddi tazminat talebi yönünden dava ve ıslah dilekçesinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, olay tarihi, olayın oluş biçimi, kusur oranları, davacı ile davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacıların olay nedeniyle duyduğu manevi elem ve acının kısmen de olsa karşılanabilmesi bakımından hakkaniyet ilkeleri de gözetilerek davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL davacı … için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 34.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den müteveffanın ölüm tarihi olan 09/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermek gerektiğinden maddi tazminat talepleri yönünden dava ve ıslah dilekçesinin kısmen kabulü ile, davacı … yönünden davanın reddine, davacı … için 429,79 TL, davacı … için 429,79 TL olmak üzere toplam 859,58 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren davalı …’den ölüm tarihi olan 09/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 34.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den müteveffanın ölüm tarihi olan 09/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak belirtilen oranlarda davacılara verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı…vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış; mahkemece 30.04.2019 tarihli ek karar ile Mahkemece verilen 17/01/2019 tarih ….. sayılı kararın davalı…vekili tarafından verilen 29/04/2019 tarihli dilekçe ile istinaf edilmişse de davalı vekiline gerekçeli kararın 17/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği; süre geçtikten sonra verilen istinaf talebinin HMK. 346. Madde gereğince reddine karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf süresi geçtikten sonra vermiş olduğu istinaf talebinin reddine karar verilmiş; ek karara karşı davalı…vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı…vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Gerekçeli kararın davacılar tarafından icra takibine konulması ile kararın yazıldığını öğrendiklerini, 11.04.201 tarihli dilekçeleri hakkında da bir işlem yapılmadığını, dolayısıyla UYAP sistemi üzerinden gördükleri kararı kabul etmediklerini ve istinaf etiklerini, mahkemece yapılan yargılama sonunda ağır kusurlu davacıların miras bırakanı olmasına ve davalı sürücünün kazada herhangi bir kusur atfedilecek hareketi olmamasına rağmen (zira davacıların vefat eden babaları bisikleti ile yokuş aşağı hızlı bir şekilde davalının aracının arka kısmına çarparak dengesini kaybederek kaldırıma düşmüştür.) bu husus değerlendirilmeyerek çok afaki ve zenginleşme konusu oluşturacak manevi tazminatlar takdir edildiğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve müteveffanın kusur durumunun gözetilmesi işbu tazminat davalarında gözetilmesi gereken olmazsa olmaz nokta olup toplam verilen 34.000,00-TL tazminatın kabul edilmesinin imkansız olduğunu, gerekçeli kararda davalı sürücünün davacıların miras bırakanına çarparak kazaya neden olunduğu şekli ile getiren yorumun da hatalı olup maddi olaya uygun olmadığını, Eskişehir 6.Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ceza yargılamasında davalı sürücünün %20 tali kusurlu olduğu belirlendiğinden tazminatların fahişliğinin de ortada olduğunu, mahkeme tarafından Uyap üzerinden çıkarılan tebligat (E Tebliğ) tebliği yapılmaksızın sanki tebliğ yapıldı şeklinde mahkeme ekranına düşmüş; ancak tarafına yapılan ve mahkemeye sunuları UYAP çıktılarından da görüleceği üzere tarafına tebliği yapılmadan yapıldı gibi işlem yapıldığını ve tarafınca mahkeme kaleminde kararın tebliği talep edilmesine rağmen tebliğ işlemi yapılmadığını ve bu konuda da menfi veya müspet bir karar tesis edilmediğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile maddi olaya ve kusur raporuna uygun olmayan fahiş manevi tazminatlar bakımından kararın kaldırılarak yeniden takdiri ile davacıların müteveffanın ağır kusuru nedeniyle davasının reddine karar verilmesini talep etmiş; 06.05.2019 tarihli ek karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın davacılar tarafından icra takibine konulması ile kararın yazıldığını öğrendiklerini, 11.04.201 tarihli dilekçeleri ile kararın kendilerine tebliğ edilmesini istediklerini bu konuda olumlu olumsuz karar verilmediğini, UYAP sistemi üzerinden gördükleri kararı kabul etmediklerini ve ek kararı istinaf ettiklerini; Uyap üzerinden çıkarılan tebligat (E Tebliğ) tebliği yapılmaksızın sanki tebliğ yapıldı şeklinde mahkeme ekranına düşmüş; ancak tarafına yapılan ve mahkemeye sunuları UYAP çıktılarından da görüleceği üzere tarafına tebliği yapılmadan yapıldı gibi işlem yapıldığını ve tarafınca mahkeme kaleminde kararın tebliği talep edilmesine rağmen tebliğ işlemi yapılmadığını ve bu konuda da menfi veya müspet bir karar tesis edilmediğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile 30.04.2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına, 29.04.2019 tarihli istinaf dilekçesi gereğince davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı vekilini istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkidir.
Yerel mahkemenin 17.01.2019 tarihli gerekçeli kararının davalı…vekili Avukat …’a E tebligat ile 12.03.2019 tarihinde “Tebligatın alıcı için ayrılmış tebligat alanına (hesabına) başarı şekilde konulduğu, 17.03.2019 tarihinde de tebligatın alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldığı” …… İşletme Hizmetleri Müdürlüğünün 26.04.2019 tarihli yazı içeriğinden de…vekili Avukat …’a 17.01.2019 tarihli yerel mahkeme gerekçeli kararının E –tebligat ile 12.03.2019 saat 12:40:27 de teslim edildiği, kararın 14.03.2019 saat 18:45:31’de okunduğu anlaşıldığından, yerel mahkeme kararının davalı…vekili Avukat …’a 17.03.2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği dolasıyla 29.04.2019 tarihinde verilen istinaf dilekçesinin süresinde olmadığı dolasıyla 30.04.2019 tarihli ek kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalı…vekilin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı…vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının peşin alınan 639,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 580,41 TL harcın talebi halinde davalı …’ye iadesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde başvurana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.