Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1558 E. 2021/2174 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili ile asıl ve birleşen dosyada davalılar …, … ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde, davacılardan … ile…’nun 16 yaşlarında olduğunu, 18/09/2015 tarihinde ZMMS’si davalı sigorta şirketi olan, mülkiyeti davalılardan … ‘a ait olan aracın reşit olmayan sürücü … sevk ve idaresinde olduğu esnada, araçla okul önünde bulunan davacılara çarpıp onların yaralanmasına neden olduğunu, davacı…’nun bir ayağının diz altından koptuğunu, her iki davacının ve ailelerinin maddi ve manevi sıkıntı yaşadığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak … ödenmesine, şimdilik 1.000,00 TL tedavi gideri ile 1.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere 2.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı…’ya ödenmesine, … …’nun ayağının kopması nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı…’ya ödenmesine, … …’nun babası ve annesi … ile … için 20.000,00’er TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine, … … ‘in kardeşi … için 10.000,00 TL manevi tazminatın sigorta dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya ödenmesine, davacı …’ın ayağının kırılması ve defalarca ameliyat olması nedeniyle maddi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işletilecek sigorta şirketi dışında olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya ödenmesine, davacı …’ın annesi … ve babası … için 10.000,00 ‘er TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davacı… yönünden maluliyete ilişkin tazminat talebini 89.662,42 TL olarak arttırmıştır.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde; davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, aksi halde velilere husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın esası yönünden kaza ile ilgili davalıların da büyük üzüntü yaşadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın davalı şirket tarafından 07/04/2015 – 16/10/2015 döneminde ZMMS poliçesiyle sigorta olduğunu, izinsiz olarak sürücü belgesi olmayan kişi tarafından alınıp kullanılan aracın teminat kapsamında sayılamayacağını ve teminat dışı haller kapsamına gireceğini ve bu nedenle sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas nolu dosyasında davacılar … ve… vekili dava dilekçesinde, davalı … ‘a ait ve diğer davalı sigorta şirketine sigortalı aracın, sürücüsü …’un sevk ve idaresindeyken okul bahçe duvarı üzerinde oturan davacı küçüklere çarpması sonucu davacıların yaralanmalarına neden olduğu belirtilerek davacı … için şimdilik 1.000,00 TL sürekli ve geçici iş gücü kaybı tazminatı, 1.000,00 TL bakıcı gideri ve davacı… için geçici iş göremezlik tazminatı kapsamında 1.000,00 TL ‘nin tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; asıl davada, davacı…’nun; davalılardan … Sigorta A.Ş’ne karşı açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, davalı …’a karşı açtığı maddi tazminat talebinin sigorta limitini aşan bakiyesi 89.662,42 TL için kabulü ile bu miktarın olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı …’a karşı açtığı manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğinin reddine, davacı … …’nun davalı …’a karşı açtığı manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 12.000,00 TL’nin olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, fazla isteğinin reddine, davacı … …’nun davalı …’a karşı açtığı manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 12.000,00 TL’nin olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, fazla isteğinin reddine, davacı …’nun tarafından davalı …’a karşı açtığı manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 6.000,00 TL’nin olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, fazla isteğinin reddine, davacı …’ın …’a karşı açtığı manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 18.000,00 TL’nin olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, fazla isteğinin reddine, davacı … …’ın davalı …’a karşı açtığı manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 6.000,00 TL’nin olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, fazla isteğinin reddine, davacı … …’ın davalı …’a karşı açtığı manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 6.000,00 TL’nin olay tarihi 28/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, fazla isteğinin reddine, birleşen davada; davalı …’a karşı açılan dava yönünden; davacı …’ın maddi tazminat isteği karşılanmış olmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacı…’nun maddi tazminat talebi yönünden asıl davada bu konuda hüküm tesis edildiğinden ayrıca bir karar verilmesine yer olmadığına, davacıların davalı … …. A.Ş’ne karşı açtığı davanın vaki feragat nedeniyle reddine, davalılar … ile …’a karşı açılan davada bu davalıların davalı …’un velayeten temsilci sıfatları sona erdiğinden haklarında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karara karşı asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili ile asıl ve birleşen dosyada davalılar …, … ve … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden asıl ve birleşen dosya davacılar vekili istinaf dilekçesinde, kazaya karışan aracın maliki …’un işleten olması ve sürücünün velisi olması nedeniyle zarardan sorumlu olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu, davalı baba …’un ev başkanı olarak sorumlu tutulması gerekirken aleyhine hüküm kurulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf eden asıl ve birleşen dosyada davalılar …, … ve … vekili istinaf dilekçesinde; davalı …’un velilerine ve aile başkanı sıfatı ile baba …’a karşı yöneltilen husumet gözetildiğinde görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu, dosyaya sunulan 08/02/2017 tarihli ….. uyarınca davacıların tüm talep haklarından feragat ettiğini, bu hal karşısında davanın doğrudan feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davalı sigorta yönünden feragat nedeniyle reddine; diğer davalılar aleyhine ise maddi tazminata hükmedilmesine karar verildiğini, kusur raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, hesap bilirkişisinin raporunda kullanmış olduğu formül ve hesaplama yöntemine ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, … dışındaki davalılar olan, Ahmet ve …’dan manevi tazminat talep edilemeyeceğini, bu yönden anılan talebin reddi ile lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava ve birleşen dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, kaza tarihinde reşit olmayan sürücü …’un, sevk ve idaresinde olan araçla seyri sırasında yol kenarında bahçe duvarında oturan yayalar ….. çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’un kural ihlali bulunduğunun belirtildiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’un tam kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece…. alınan rapor uyarınca davacı…’nun kaza neticesi sağ bacağının kesildiği ve tibia kırığı nedeniyle % 45 işgücü kaybı ile 9 ay geçici işgöremezliğinin bulunduğu, davacı …’ın ise sol bacağında meydana gelen kırığa bağlı olarak % 3,3 işgücü kaybı ve 9 ay geçici işgöremezliğinin bulunduğunun belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihi itibariyle; … …’nun maluliyetten kaynaklanan zararının 356.672,88-TL olduğu (sigorta şirketince poliçe teminat limiti dahilinde 290.000,00-TL ödendiği) …’ın maluliyetten kaynaklanan zararının 26.151,09-TL olduğu ve sigorta şirketince 30.000,00-TL ödenmesi nedeniyle bakiye bir zararın bulunmadığı, hesap tarihi itibariyle…’nun maluliyetten kaynaklanan zararının 405.037,42-TL olduğu, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu halinde bakiye zararın 89.662,42-TL olduğu, her iki davacı yönünden ayrı ayrı geçici bakıcı gideri tazminatının 13.762,50-TL olarak hesaplandığı, davacı… için toplam 1.600,00-TL tedavi gideri hesaplandığı, hesaplamada PMF yaşam tablosunun uygulandığı, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, davalı …’un haksız fiilinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dosya kapsamından davanın haksız fiil faili olan davalı … ile velayetn ve 4721 sayılı MK’nın 369. maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla davalı …’un anne ve babası olan diğer davalılara karşı açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız fiil işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. Küçük …, haksız fiil faili olarak, babası olan davalı … ise(anne … aynı zamanda işleten olmakla) TMK’nın 369. maddesi uyarınca ev başkanı olarak zarar görene karşı sorumludur. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar veren küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı dava açabilir. Ayrı ayrı dava açılması halinde çocuğa karşı haksız fiil faili olarak genel hükümlere göre genel mahkemede, anne ve babaya karşı aile başkanının sorumluluğundan dolayı Aile mahkemesinde dava açılması gereklidir. Birlikte dava açılması halinde ise aile başkanının sorumluluğu TMK’nın 369. maddesi kapsamında kaldığından, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca ev başkanına ilişkin davanın asıl davadan tefriki ile özel yetkili mahkeme olan Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gereklidir. Somut olayda davalı … ev başkanı olup mahkemece bu davalıya yönelik davanın tefrik edilerek Aile Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken velayeten temsilci sıfatı sona erdiğinden hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi … görülmemiştir.
Bununla birlikte davalı …’un, davalı sürücünün annesi olması yanısıra, … tarafından kullanılan ve kaza yapan aracın işleteni olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, 85/son maddesinde ise,“ İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş olmakla davalı …’un meydana gelen zarardan işleten sıfatıyla sorumluluğu tartışılmaksızın, velayeten temsilci sıfatı sona erdiğinden hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi … görülmemiştir.
Yine hükme esas alınan aktüer raporunda PMF yaşam tablosu uygulanarak davacıların maddi zararının hesaplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Destekten yoksun kalma zararının hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, …… ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, somut olayda hükme esas alınan aktüer raporunda tazminat hesaplanmasında PMF yaşam tablosu uygulanarak tazminat hesabı yapılması … görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece öncelikle davalı …’a yönelik davanın mahkeme dosyasından tefrik edilerek Aile Mahkemesi’ne gönderilmesi,( eldeki davada, tefrik edilen dosyada verilecek hüküm ile infazda tekerrür teşkil etmeyecek şekilde hüküm kurulması) diğer davalılar aleyhine açılan davada davalı …’un meydana gelen zarardan işleten sıfatıyla sorumluluğu da gözetilerek önceki raporu tanzim eden aktüer bilirkişiden TRH 2010 tablosu kullanılarak, %1,8 teknik faiz uygulanmadan, progressif rant formülü uygulanmak suretiyle davacıların destekten yoksun kalma zararının ve hak kazanacakları tazminat hesabının yapılması amacıyla hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davacılar vekili ve davalılar …, … ve … vekilinin istinaf talebinin ayrı ayrı kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma gerekçesine göre davacılar vekili ve davalılar …, … ve … vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ve davalılar …, … ve … vekilinin istinaf taleplerinin belirtilen gerekçelerle HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ayrı ayrı kabulü ile Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/03/2019 tarih …… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma gerekçesine göre davacılar vekili ile davalılar …, … ve … vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinafa gelen davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının davacılara iadesine,
3-İstinafa gelen davalılar …, … ve … tarafından yatırılan 3.682,98 TL istinaf karar harcının adı geçen davalılara iadesine,
4-İstinafa gelen taraflarca yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.