Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1547 E. 2021/2525 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2019
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … AŞ vekili ile davalı … … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle; 20/06/2016 tarihinde, davalı … ……, idaresinde bulunan … plakalı araç ile …’a çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacı … eşini, davacılar …, …, … ve …’un annelerini ve davacı … ise kızını kaybettiklerini, kazaya karışan aracın ZMMS poliçesinin davalı … … A.Ş. tarafından yapıldığını ve kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 1.000,00-TL maddi, 300.000,00-TL manevi tazminatın ve davacı … için 3.000,00-TL, davacı … ve … için 1.000,00’er TL, davacılar … ve … için 1.500,00’er TL ve davacı … için 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili 17/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini; eş … için 31.950,51-TL, baba … için 10.337,92-TL, çocuk … için 4.173,46-TL, çocuk … için 392,46-TL ve çocuk … için 207,01-TL olarak artırarak, bu bedellerin asıl dava davalısı … … ile birleşen dava davalısı … … A.Ş.’den müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili 24/01/2019 tarihli açıklama dilekçesi ile manevi tazminat istemini; davacı … için 100,000,00-TL, davacı … için 40.000,00-TL ve davacı çocuklar için 40.000,00’er TL olarak açıklayarak bu bedellerin davalı … …’den alınmasını talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın müteveffanın kusuru ile meydana geldiğini ve davalıya atfedilecek kusur bulunmadığını ve talep edilen tazminat miktarlarının afaki olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç için, davalı … şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde düzenlenmiş zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddini talep etmiştir.
Davacılar vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; 20/06/2016 tarihinde, davalı … …’in, idaresinde bulunan … plakalı araç ile …’a çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacı … eşini, davacılar …, …, … ve …’un annelerini ve davacı … ise kızını kayıp ettiklerini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, kazaya karışan aracın ZMMS’nin davalı … … A.Ş. tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tam olarak tespit edilememesi nedeni ile davanın bu … şirketi ile birlikte davalı … Hesabı’na birlikte yöneltildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için 200,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 191,00-TL cenaze giderinin olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde poliçesi olduğundan davalıya husumet düşmeyeceğini, davalın cenaze ve def’in masraflarından sorumluluğunun olmadığını, olay tarihinden faiz isteminin yasal dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, kazaya karışan aracın kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesinin davalı … şirketi tarafından düzenlenmediğini, zira … plakalı aracın satılması nedeni ile 30/04/2016 tarihinde düzenlenen zeyilname ile poliçenin iptal edildiğini bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davanın esasına girilmesi halinde davanın oluşuna ilişkin kusur raporunun ve hesap raporunun yürürlükteki mevzuata göre belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … … idaresinde bulunan aracın davacıların desteği olan …’a çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda desteğin vefat ettiğini, kazanın oluşunda desteğin %75 oranında, davalının ise %25 oranında kusurlu olduklarını, davalı … … A.Ş.’ye karşı açılan davanın, … şirketinin, kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS’nı düzenlemediğinin anlaşılması nedeni ile ve aracın ZMMS sigortasının davalı … … A.Ş. tarafından düzenlendiğinin belirlenmesi nedeni ile de davalı … Hesabı’na karşı açılan davanın reddine karar verildiğini, alınan aktüer bilirkişisi raporu doğrultusunda; davacı … için 31.950,51-TL, davacı … için 10.337,92-TL, davacı … … için 4.173,46-TL, davacı … … için 392,46-TL ve davacı … … için 207,01-TL miktarlarındaki destekten yoksun kalma tazminatının davalı … … yönünden kaza tarihinden, davalı … … A.Ş. yönünden 20/12/2016 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı … …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine, davacı … için 190,00-TL cenaze ve defin giderinin davalı … … yönünden kaza tarihinden, davalı … … AŞ yönünden 20/12/2016 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müteselsilen tahsiline, desteklerini kayıp eden davacıların manevi olarak zararı uğramaları nedeni ile; davacı … için 30.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … … için 10.000,00-TL, davacı … … için 10.000,00-TL, davacı … … için 10.000,00-TL ve davacı … … için 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’den tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç için 01/02/2016 tarihinde düzenlenen ZMMS poliçesinin aracın satılması nedeni ile düzenlenen zeyilname ile 30/04/2016 tarihinden itibaren iptal edilmiş olmasına ve kaza tarihi itibari ile davalı … nezdinde geçerli bir trafik poliçesi bulunmamasına rağmen davalı … şirketinin doğan zarardan sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde ve …’ın ölümünde davalının kusuru bulunmamasına ve kazanın müteveffanın kusuru ile meydana gelmiş olmasına rağmen, hatalı ve dayanaksız değerlendirmeler ile oluşturulan kusur raporlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, kazadaki kusur durumu dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarlarının zenginleşmeye yol açacak kadar fahiş olduğunu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … … A.Ş. vekili ile davalı … … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazanın; davalı sürücü … …’in hız sınırının 50 km/saat olduğu yerde, kendi beyanına göre 70-80 km/saat hızla, hız sınırının üzerinde seyir etmesi ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması; müteveffa yaya …’ın ise 44 metre geride bulunan ışıklı yaya geçidini kullanmaması nedeni ile meydana geldiği, kazanın oluşunda davalı sürücünün uyması gereken hız sınırlarına ve mahal şartlarına uymaksızın araç kullanması, müteveffa yayanın ise kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda, dikkatsiz ve kontrolsüzce yola girerek, ilk geçiş hakkını araca vermemesi nedeni kusurlu oldukları, oluş itibari ile müteveffanın daha ağır kusurlu olduğu, ancak davalı sürücünün de kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır. Nitekim, kazadaki oluş ve kusurun Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/527 Esas sayılı dosyasında da aynen benimsendiği görülmekle, mahkeme tarafından hükme dayanak yapılan 10/01/2018 tarihli bilirkişi raporundaki kusur tespiti ile kusur oranları oluşa, usul ve yasaya uygun bulunmuş, istinaf eden davalı … … vekilinin kusura yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı … … vekili tarafından mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarına da itiraz edilmiştir. Davacıların tazminat istemleri BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir. Tüm bu kriterlere göre belirlenecek tazminat -aynı anda- tarafların ikisini de memnun etmese dahi, adil olacağı için, hukuk tarafından kabul edilen ve uygulanan sistem haline gelmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davalı sürücü … … ile müteveffa …’ın kusuru ile meydana gelen kazanın oluşunda müteveffa yaya daha ağır kusurlu olsa da; kaza sonucunda davacı … eşini, davacılar …, …, … ve … … annelerini ve davacı … ise kızını kaybetmiştir. Kazanın davacılar için doğurduğu zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde önemli olan diğer etkenlerdir. Zira, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşımalıdır. Buna göre; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, davacılar tarafından duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde ve her iki tarafın mali ve sosyal durumlar uygun olduğu görülerek, davalı … … vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir.
Birleşen dosya davalısı … … A.Ş. vekili kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar zorunlu mali mesuliyet … poliçesinin davalı … şirketi tarafından yapılmadığını savunarak istinaf isteminde bulunmuştur. Mahkemece, kazaya karışan aracın … poliçesi olup olmadığı konusunda …’ne yazılan yazıya 11/04/2018 tarihinde verilen cevapta; … plakalı aracın 28/09/2015 – 28/09/2016 tarihleri arasındaki zorunlu mali mesuliyet sigortasının… adına, … … AŞ tarafından düzenlendiği bildirilmiştir.
Davalı … şirketi tarafından istinaf dilekçesi ekinde sunulan ….. sorgu kaydı dökümünde ise; aracın… adına olan ve 28/09/2015 – 28/09/2016 tarihlerini kapsayan ….. nolu poliçesinin davalı … … A.Ş. tarafından düzenlendiği, ancak bu poliçenin, satıştan dolayı, 01/02/2016 tarihinde düzenlenen zeyilname ile fesh edildiği ve fakat 01/02/2016 tarihinde düzenlenen ve 01/02/2016 – 01/02/2017 tarihlerini kapsayan 9530 189 poliçe nolu ZMMS poliçesinin ve … adına davalı … … AŞ tarafından düzenlendiği görülmüştür. Aracın satışı nedeni ile iptal edilen poliçeden sonra kaza tarihini kapsayan…… poliçe nolu yeni zorunlu mali mesuliyet … poliçesinin de davalı … … A.Ş. tarafından düzenlendiği anlaşılmakla, davalı … … AŞ vekilinin husumet yokluğuna dair istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, kusura ilişkin alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, istinafa gelen davalı vekillerinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı … … A.Ş. vekili ve davalı … … vekilinin istinaf başvurularının HMK.nun 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … AŞ vekili ve davalı … … vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … … yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.681,56-TL karar harcından peşin alınan 2.169,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.511,67-TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … … A.Ş. yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.214,76-TL karar harcından peşin alınan 2.169,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.044,87-TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ile harç mahsup ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…ı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.