Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1544 E. 2021/2173 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl dosya davalı … vekili ve birleşen dosyada davalı … ve … … (kendisi adına asaleten küçük … … …’a velayeten) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili asıl ve birleşen davada dava dilekçesinde; 06/06/2014 tarihinde davacının motosikletiyle seyir halindeyken, davalı … …’ın kontrolünde olan araçla çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi 49.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte asıl ve birleşen dava davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik tazminatı talebinin 2.646,00 TL, kalıcı işgöremezlik tazminatı talebinin 21.373,27 TL olarak arttırılmıştır.
Asıl davada davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı … … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; asıl dava ve aynı mahkemeye ait birleşen…..esas sayılı davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile geçici işgöremezlikten dolayı 2.646,00 TL, sürekli işgöremezlikten (maluliyet) dolayı 21.373,27 TL olmak üzere toplam 24.019,27 TL maddi tazminatın davalılar … … ile … … mirasçıları (… …, … …, …, … ve … … …) yönünden kaza tarihi olan 06/06/2014 den, davalı … … AŞ yönünden ise dava tarihi olan 27/04/2015’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı … … AŞ’nin sorumluluğunun ZMMS … poliçesi limitiyle sınırlı olması koşuluyla işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/06/2014 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ile … … mirasçıları (… …, … …, …, … ve … … …)’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının davalı … … AŞ hakkında istediği manevi tazminat talebinin ZMMS … poliçesi teminatı kapsamında olmadığından reddine karar verilmiş,karar asıl dava davalı … … A.Ş. vekili ve birleşen dosyada davalı … ve … …(kendisi adına asaleten küçük … … …’a velayeten)vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen dosyada davalılar … ve … … (kendi adına asaleten, küçük … … …’a velayeten) vekili istinaf dilekçesinde; gerek ilk açılan davada gerekse birleşen davada davalı olarak gösterilen … … …’ın karar tarihi ve istinaf tarihi itibarıyla da reşit olmadığını, buna karşın mahkemece yapılan yargılamada taraf olarak yer aldığını ve tüm tebliğlerin kendisine yapıldığını, diğer davalılardan …’a ilişkin vekalet sunulmuş olmasına rağmen kararda vekil olarak görünmediklerini, davacının maddi tazminat isteminin yerinde olmadığını, manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden kendileri lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl dosyada istinaf eden davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; maluliyet raporunu kabul etmediklerini, geçici işgöremezlik tazminatı talebinin teminat dışı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan tarafların istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece….. Esas numarasına davalılar … … A.Ş., … … ve … … mirasçıları aleyhine açılan davada, davalı … … A.Ş. yönünden davanın tefriki ile mahkemenin ayrı ve yeni esasına kaydına, davalılar … … ve … … mirasçıları aleyhine açılan davada Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, bu davalılar yönünden dava dilekçesinin usulden reddine karar verildiği, davalı … … A.Ş. aleyhine açılan davanın dosyanın tefriki ile mahkemenin …… Esas numarasına kaydedildiği, görevsizlik kararı üzerine ise dosyanın Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …..Esasına kaydedildiği, bu mahkemece karşı görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 20. H.D. Başkanlığının 13/06/2016 tarih ve …… Karar sayılı ilamı ile Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesiyle dosyanın anılan mahkemeye geldiği, davanın bu mahkemenin eldeki….. esas nolu dosyasının uzantısı olması nedeniyle her iki dosyanın birleştirilmesine karar verildiği, yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair karara yönelik olarak asıl davada davalı … … A.Ş. vekili, birleşen davada davalılar … ve … … (kendi adına asaleten, küçük … … … adına velayeten) vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, dairemiz esasına kaydı yapılan dosyada yapılan inceleme sonunda; birleşen Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin…… dosyasında davalı … …’ın 01.04.2015 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları olan …, … …, … … … ve … ……. davaya asıl dosyada yapılan yargılamada dahil edildiği ancak birleştirme kararının verildiği 07.11.2016 tarihinde, 05.08.2002 doğumlu dahili davalı … … …’ın henüz 18 yaşını ikmal etmemiş olduğu, asıl ve birleşen dosya karar tarihi olan 25.02.2019 tarihinde de reşit olmadığı, yasal olarak yargılama tebliğlerinin velisi sıfatıyla davalı … …’a yapılması gerekirken yargılama süresince yapılan tüm tebliğlerin küçüğün adına çıkarıldığı, bu suretle mahkemece usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan işgücü kaybı tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun amir hükmü gereğidir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 9. maddesinde, fiil ehliyetine sahip olan kimsenin, kendi fiilleriyle hak edinebileceği ve borç altına girebileceği, 10. maddesinde, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyetinin bulunduğu, 13. maddesinde, yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkesin, bu Kanuna göre ayırt etme gücünün bulunduğu, 14. maddesinde, ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetine sahip olmadıkları, 16. maddesinde, ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesinde, medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu, 51. maddesinde, dava ehliyetinin, medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanların davada yasal temsilcileri tarafından temsil edileceği, 114. maddesinde, tarafların dava ehliyetine sahip olmaları, dava koşulları arasında sayılmış, 115. maddesinde, mahkemenin, dava koşullarının var olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava koşulu eksikliğini belirleyen mahkemenin davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, eksikliğin giderilmesi olanaklı ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik giderilmemişse davayı usulden reddedeceği, 4721 sayılı TMK 335.maddesinde, ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altında olacağı, yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamayacağı, “çocuğun temsil edilmesi ” başlıklı 342. maddesi uyarınca da ana ve babanın, üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisi olduğu bildirilmiştir.
Buna göre, kişinin kendisi tarafından veya yetkili kılacağı temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usûl işlemlerini yapabilme yeteneği olarak tanımlanan dava ehliyeti, medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şekil olup ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar kural olarak dava ehliyetine sahip olmadıklarından davada yasal temsilcileri tarafından temsil edilmeleri gerekmektedir. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin niteliği ile 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup, mahkemece re’sen göz önünde tutulması gerekir.
Somut olayda, dahili davalı … … … dava tarihinde 18 yaşından küçük olup, yargılama sırasında ve mahkemece karar verildiği tarihte henüz reşit değildir ve tüm tebligatlar davalı küçük … … …’a yapılmıştır. ,,,, olmayan kimse, medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması itibariyle, husumet ehliyeti olmadığından, bu kişilerin taraf oldukları davalarda kanuni temsilcileri tarafından yada kanuni temsilcilerinin onun adına tayin edeceği vekil ile temsil edilirler.
Buna göre, yukarıdaki açıklamalar ve hukuki esaslar doğrultusunda husumetin davalı küçük … … …’ın velisi olan anne … …’a yöneltilmesi gerekirken davalı küçük aleyhine açılan davaya devam edilmesi suretiyle hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olup mahkemece resen dikkate alınması gereken taraf sıfatı hususunun gözetilmemiş olması yerinde görülmemiş olup; adı geçen küçüğün 05.08.2020 tarihinde reşit olması sebebiyle velayetin ve buna bağlı olarak velinin temsil görevinin sona erdiği ve kişinin bizzat kendisi fiil ehliyetini kazanmış olduğundan davanın velayeten sürdürülüp sonuçlandırılması da mümkün olmadığından, dava dilekçesi ve duruşma gününün reşit olan şahsa tebliği ile göstermesi halinde delilleri toplanarak yargılama yapılıp sonuçlandırılması zorunlu iken yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu gerekçeler ile birleşen dosyada davalı … ve … … (kendisi adına asaleten küçük … … …’a velayeten) vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK’nun 353/1-a-4.maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, mahkemece davalı … … …’a dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile göstermesi halinde delilleri toplanarak yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre istinaf eden tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … ve … … (kendisi adına asaleten küçük … … …’a velayeten) vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından düzenlenen 25/02/2019 tarih….. Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-4.maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kaldırma sebebine göre istinaf eden tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6- Kayseri 2. İcra Dairesi 19/04/2019 Tarih ve … sayılı dosyasına depo edilen 50.000,00 TL tutarındaki teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.