Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/154 E. 2021/602 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2018
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı birleşen davada davalı … … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26/02/2016 tarihinde, davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan ……., … … A.Ş tarafından ZMMS ile … … tarafından ise kasko poliçesi ile sigortalı ….. plaka sayılı süt tankerinin, seyir halinde iken, meydana gelen trafik kazasında araçta ikinci şoför olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın, 26/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile … şirketleri yönünden ise maddi tazminat ile sınırlı olarak poliçe tarihinden itibaren ve … limiti ile sınırlı olmak üzere … tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile; 1.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerini 329.639,55 TL olarak davacı …’den … tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline, … …’nın 235.255,53 TL’sinden … Sigortanın ise 5.000,00 TL sinden sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. (Eski ünvanı … … AŞ) vekili cevap dilekçesinde; 2918 Sayılı Yasanın 97. Maddesi gereğince, dava açılmadan önce müvvekiline müracaatın dava şartı olduğu, davacının müvekkiline müracaat etmeksizin dava açtığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, esas yönden ise müvekkilinin sorumluluğunun … limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının davasını, zararını ve maluliyetini kanıtlaması gerektiğini, hatır taşıması indirimi uygulanması, varsa müterafik kusur durumunun da değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca davada ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, belirterek davanın usul ve esas yönden reddini istemiştir.
Davalı … … Vekili; Müvekkili tarafından, … yapan aracın kasko poliçesi kapsamında … … …. ile sigortalı olduğunu, kazanın müvekkiline … tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ihbar edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin ödeme yapmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte, müvekkilinin sorumluluğunun … … sigortası genel şartlarına göre hesap edilmesi gerektiğini, sorumluluklarının da en fazla 5.000,00 TL olduğunu, geçici iş göremezlik zararlarının ise … teminatı kapsamında olmadığını, tedavi giderlerinin de … tarafından karşılanması gerektiğini, davacının araç içerisinde hatır için taşınması söz konusu ise hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, manevi tazminattan ise müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca temerrüt faizi de talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 3 davalı hakkında birlikte açılan davada … E. sayılı dosyasında yargılama yürütülmekte iken, davalı … … A.Ş. hakkında 2918 Sayılı Yasanın 97. Maddesi gereğince sigortaya müracaat edilmeden dava açılmayacağından bahisle, diğer davalılar hakkındaki davayı tefrik ederek, davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın, sigortaya müracaata ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin ….. K. Sayılı 31/10/2017 tarihli kararı ile, 6704 Sayılı yasanın yürürlüğünden önce meydana gelen kazalarda; dava kanunun yürürlüğünden sonra açılmış olsa dahi 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesindeki müracaat şartının uygulanmayacağı gerekçesi ile davalı … … A.Ş. hakkındaki ilk derece mahkemesinin ret kararını kaldırılması üzerine yeniden yapılan yargılamada, ilk derece mahkemesi tüm davalılar hakkındaki davaların birleştirilmesine karar vererek gördüğü davada; davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın, davacının ikinci şoför sıfatı ile içerisinde bulunduğu, davalı Sezai idaresindeki, davalı … … tarafından genişletilmiş kasko (… … Teminatı) ile sigortalı bulunan aracın, tek taraflı yaptığı … nedeniyle İstanbul ATK’dan alınan rapora göre davacının kazaya bağlı olarak %37 maluliyetinin meydana geldiği ve 9 aya kadar iyileşme süresinin uzayabileceğinin tespit edildiği, dava sırasında 10/05/2017 tarihinde … … tarafından 49.596,00 TL davacıya ödeme yapıldığı, hesap bilirkişisinden alınan rapora göre davacının bakiye sürekli ve geçici iş göremezlik zararlarının 329.639,55 TL olduğu, söz konusu bakiye zarardan … şirketlerinin limitleri ile sorumlu olmak üzere … … A.Ş. nin 235.255,53 TL sinden, davalı … … AŞ’nin ise söz konunu miktarın 5.000,00 TL’sinden sorumlu olduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise 20.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile; … E. sayılı dosyasındaki manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı Sezai’den … tarihi olan 26/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
Birleşen her iki dava yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile; 329.639,55 TL maddi tazminatın, davalı … … A.Ş. 235.255,53 TL’lik bölümünden, davalı … … AŞ 5.000,00 TL’lik bölümünden sorumlu olmak kaydıyla ve … şirketleri için 12/12/2016 dava tarihinden, davalı … için 26/02/216 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş hüküm davalı … … A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen davada davalı … … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, cevap dilekçelerinde belirtmelerine rağmen … tarafından yapılan ödemenin araştırılmadığını, …’dan yapılan ödemelerin tazminattan indirilmediğini, meydana gelen kazanın iş kazası olmasına ve %50 maluliyetinin bulunmasına göre davacıya … tarafından ödeme yapılmasının ve maaş bağlanmasının yüksek ihtimal olduğunu, Zira, mahkemeye de bildirdikleri üzere … tarafından davacıya ödenen toplam 154.463,56 TL’nin Eskişehir 1. İş Mahkemesi… E. sayılı dosyası ile müvekkilinden talep ediliğini, söz konusu miktarın tazminattan düşülmesi gerektiğini, ayrıca davacıya … tarafından aylık bağlanıp bağlanmadığının araştırılmadığını ve tazminattan indirilmediğini, sadece geçici iş göremezlik tazminatının indirildiğini, maluliyet miktarı nazara alındığında maaş bağlanmasının da muhtemel olduğunu, maaş bağlanmış ise ilk peşin sermaye değerinin tazminattan indirilmesi gerektiğini, ayrıca hükme esas alınan raporun, eksik fahiş ve gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, müterafik kusur ve hatır taşımasının değerlendirilmemesinin de hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Davacı, müvekkilinin işçi olarak çalıştığı ve ikinci şoför olarak bulunduğu aracın tek taraflı kazası neticesinde yaralandığından bahisle, araç sürücüsünden cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat, davalı … … A.Ş.’den ve davalı … … A.Ş.’den cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talep etmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı … … A.Ş.’den, … yapan aracı …ile sigortalandığından bahisle tazminat talep ettiğini belirtmiştir. Davalı … … A.Ş. tarafından davanın … …. … … sigortası kapsamında açılan dava olduğunu kabul edilerek sorumluluklarının 5.000,00 TL ile sınırlı olduğunu ileri sürmesi ve davacı tarafından bu hususta itiraz edilmemesi, aksine bilirkişi tarafından hesap edilen iş göremezlik zararının 5.000,00 TL ile sınırlı olarak davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmesi üzerine mahkemece talep doğrultusunda karar verilmiştir. … … Sigortası can sigortası olup, Genel Şartlarda belirlenen ölçüde yaralanmanın gelmesi halinde ödenecek bir meblağı içerir. Niteliği itibariyle, TBK’nın 54 maddesi kapsamındaki zararına karşılık bir ödeme olmadığından, davalı … … AŞ’nin … … … kapsamında Aktüer bilirkişi tarafından hesap edilen tazminattan, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması doğru değil ise de, bu hususta davacının ve davalı … Sigortanın ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olması, yapılan hatanın da kamu düzenine aykırılık mahiyetinde olmaması nedeniyle, yapılan hata kaldırma sebebi yapılmamıştır.
Davalı … … AŞ vekilinin kararın eksik inceleme ile verildiğine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde;
Davacının, 26/02/2016 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde yaralandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece … tarafından meydana gelen … nedeniyle davacıya yapılan ödeme olup olmadığı araştırılmamıştır.
… tarafından iş kazası nedeni ile yaralanan kişiye bağlanan aylığın niteliği ve bağlanan aylığın rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının belirlenmesi, zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir.
Nitekim, tazminatın hesaplanmasında ve belirlenmesinde esas alınan TBK’nın 55/1. maddesi “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” denilerek rücu imkanı olan ödemeler ile ifa amacı taşıyan ödemelerin zarardan mahsup edilmesini gerekli kılmaktadır.
Bu nedenle, cismani zarar nedeniyle açılan davalarda da, … tarafından, meydana gelen … nedeniyle geçici iş göremezlik ödemesi, rücuya tabi gelir bağlanması gibi ödemelerin bulunup bulunmadığı, uyuşmazlığın çözümünde etkili delil niteliğinde olduğundan toplanılmadan karar verilemez.
Mahkemece, … tarafından meydana gelen … nedeniyle geçici iş göremezlik ödemesi ve rücuya tabi gelir yahut ödeme yapılıp yapılmadığı ilgili kurumdan sorulmamış, Davalı … … AŞ vekili tarafından Eskişehir 1. İş Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası ile ….. tarafından, davacının işverenine ve araç sürücüsüne karşı rücu davası açıldığı bildirilmesine rağmen, davalının ileri sürdüğü hususlar değerlendirilmemiştir.
Mahkemece davacıya … tarafından bağlanan maaşın rücuya tabi olup olmadığının ve geçici iş görmezlik ödemesi olup olmadığının araştırılması, rücuya tabi ödemenin ve/veya geçici iş göremezlik ödemesinin olduğunun anlaşılması halinde, meydana gelen kazanın iş kazası olması nedeniyle bağlanan gelir/ödemenin rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi olması halinde 5510 Sayılı Yasanın 21. Maddesi kapsamında … tarafından bildirilen ilk peşin sermaye değerlerinin hesaplanan tazminattan ne oranda mahsubunun gerektiği değerlendirilerek ve varsa geçici iş göremezlik ödemesinin de mahsubu için ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Ayrıca, davalı tarafından kazanın meydana gelmesinde davacının müterafik kusuru bulunduğu iddia edildiğinden, olaya ilişkin soruşturma dosyası, Eskişehir İş Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası, dosyaya kazandırılarak davalının müterafik kusur itirazlarının değerlendirilmesi gerekirken, bu hususta da olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olması da doğru değildir.
Buna göre, yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanmaksızın ve değerlendirilmeksizin karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen deliller toplanarak, davalının müterafik kusura ilişkin itirazları ile … tarafından yapılan ödemeler açıklanan şekilde değerlendirilerek, Yargıtay 17. HD …… K. Sayılı kararı ile tazminat hesabı yönünden içtihat değişikliğine giderek…. Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi belirlenerek, “Progresif Rant Yöntemi” uygulanarak tazminatın belirlenmesi gerektiğini benimsediğinden, hüküm sadece davalı … …. A.Ş. tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesindeki usulü kazanılmış haklar korunarak, istinafa konu hükme esas alınan tarihteki verilere göre aktüerya konusunda uzman farklı bir bilirkişiden gerekçeli, dosya kapsamına uygun, denetlenebilir, hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmek üzere, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … AŞ (… … AŞ) vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 16/10/2018 tarih … Esas …. Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı … … A.Ş. tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 4.017,57 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalı … … AŞ’ye iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.