Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/151 E. 2021/793 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Ve Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/05/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/12/2013 tarihinde, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu, davalı … tarafından ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın şerit ihlali yaparak, müvekkilinin sürücüsü olduğu araca çarpması ile yaralanmasına ve maluliyetine neden olduğunu, bunun yanı sıra müvekkilinin aracının da hasara uğradığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, müvekkilinin yaralanması nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıların tamamından, araç mahrumiyeti nedeniyle nedeniyle gelir kaybı için 500,00 TL ve araçta meydana gelen değer kaybı için 500,00 TL tazminatın ve 120.000,00 TL manevi tazminatın sigorta harici davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile maluliyetten kaynaklanan maddi tazminat taleplerini 112.397,57 TL olarak, değer kaybına ilişkin zararlarını 30.000,00 TL olarak, çalışamadığı süre boyunca gelir kaybını ise 1.500,00 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının zararını kanıtlaması gerektiğini, ayrıca davacının avans faizi talebinin de haksız olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde; kaza tespit tutanağında belirlenen kusuru kabul etmediklerini, maddi tazminattan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, davacının talep ettiği manevi tazminatın ise fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararlarını talep ettiği, meydana gelen trafik kazasında alınan kusur raporuna göre davalı araç sürücüsünün %100 kurulu olduğunun anlaşıldığı, kaza neticesinde davacının aracının hasarlandığı ve davacının yaralandığı, makine mühendisinden alınan 23/06/2017 tarihli rapora göre davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle 30.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği ve araçtaki hasarların 20 günde giderilebileceği, davacının bu süre zarfında aracının çalışmaması nedeniyle mahrumiyetinin 1.500,00 TL olacağının belirtildiği, mahkemece toplanan delilere çerçevesinde aktüer bilirkişiden alınan rapora göre ise davacının geçici iş göremezlik zararının 63.244,89 TL, sürekli iş görmezlik tazminatının 49.152,68 TL olarak hesaplandığı, raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacının geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde yaralanması nedeniyle manevi tazminat da talep edebileceği ve 20.000 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile dava dilekçesindeki talepler ve ıslah dilekçesi nazara alınarak, 112.397,57 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … şirketinden 08/01/2014 dava tarihinden, diğer davalılardan 07/12/2013 kaza tarihinden itibaren avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL araç değer kaybı ve 1.500,00 TL kazanç kaybı olmak üzere 31.500,00 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın 07/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile sigorta haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin bilirkişi raporlarına itirazlarını değerlendirmeden karar verdiğini, bilirkişi tarafından davacının gelirinin asgari ücretin 3,71 katı üzerinden hesaplama yaparak tazminat belirlediğini, davacının kamyon şoförü olduğu, tespit edilen ücretin doktor, yeni atanmamış hakim ve orta tecrübeli avukat ücretlerine eşit olduğunu, TUİK verilerininde üzerinde bir ücret belirlendiğini, bilirkişinin Asgari Ücret miktarının ne şekilde tespit ediliğinin de anlaşılmadığını, vergi kayıtlarına göre asgari ücret dahi kazanamayan davacı için belirlenen ücretin uygun olmadığını, davacının bakiye ömrü PMF 1931 tablosuna göre 32 yıl olduğu halde TRH2010 yaşam tablosuna göre 39 yıl hesaplama yapılmasının da doğru olmadığını, davacının geçici iş göremezlik talebi olmamasına rağmen mahkemece geçici iş görmezlik tazminatına karar verilmesinin de hatalı olduğunu, davacının çalışan olmasına göre SGK kayıtlarında çalışma tarihi belli olacağından, buna rağmen ATK raporuna göre 18 ay üzerinden hesaplama yapılması uygun olmadığı gibi 05/05/2015 tarihli raporda geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olarak belirtiliğini, çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, faizin avans faizi olarak belirlenmesinin de hatalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle maddi tazminat ile cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından mahkemece hüküm altına alınan geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatlarına ilişkin olarak istinaf edilmiştir.
Haksız fiil nedeniyle ile açılan tazminat davalarında, tazminatın belirlenmesinde zarar görene haksız fiilden kaynaklanan yaralanması nedeniyle rücuya tabi ödeme veya bağlanan gelir ile ifa amacını taşıyan ödeme yapılması halinde tazminat miktarından indirilmesi gerektiğinden, zarar görene bu kapsamda ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir.
Mahkemece, davacının 07/12/2013 tarihinde geçirdiği kaza neticesinde yaralanması nedeniyle rücuya tabi bir ödeme veya gelir bağlanıp bağlanmadığı, çalışamadığı süre için geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın davanın esası hakkında karar verilmiş olup, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik ödemesi, rücuya tabi gelir bağlanması gibi ödemelerin bulunup bulunmadığı, araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Diğer yönden ise, geçici ve sürekli iş görmezlik zararının hesaplanmasında, kişinin olay tarihindeki gerçek gelirinin belirlenmesi önemlidir. Davacının kendisine ait tır ile nakliyecilik yaptığını belirtilmiştir. Mahkemece…. davacının emsal gelir bilgileri sorulmasına, ilgili kurumlardan şoför ve araç aylık kazançlarına ilişkin cevap verilmesine rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanları ve davacının kredi kartı harcamaları ve ödemeleri değerlendirilerek gelirinin asgari ücretin 3,71 katı olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Tazminat miktarının belirlenmesinde, davacının elde ettiği her türlü gelir değil, bedeni çalışması karşılığı elde ettiği gelir nazara alınır. Zarar görenin, farklı nedenlerle gelir elde etme imkanları düşünüldüğünde, sadece kredi kartı ekstrelerindeki giderleri veya ödemeleri üzerinden, davacının bedeni çalışması kapsamındaki gelirinin belirlenmesi elverişli bir yöntem değildir. Nitekim tanıklar da, davacının kendisine ait aracı ile yaptığı çalışması karşılığında elde ettiği gelirden bahsetmiş, davacı tarafından bizzat çalışılmamış olsa dahi aracı ile gelir elde etme imkanın bulunmasına göre gelirin, davacının giderleri yahut ödemeleri üzerinden belirlenmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama, “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Yöntemi” uygulanarak yapılmış, kaza tarihi itibariyle uygulanan yöntem Yargıtay tarafından benimsenen hesaplama yöntemine uygun olmadığı gibi, afaki olarak belirlenen %1 teknik faiz uygulaması da doğru olmadığından rapor bu nedenle de karar vermeye yeterli ve elverişli değildir.
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde önemli delillerin toplandığının ve değerlendirildiğinin kabulü mümkün olmadığından, davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda belirtilen deliller toplanarak, davacının şoför olarak olarak bedeni çalışması ile elde edebileceği gelir belirlenerek ve SGK tarafından yapılan ödeme bulunması halinde niteliği değerlendirilerek, Yargıtay 17. HD …Sayılı kararı ile tazminat hesabı yönünden içtihat değişikliğine giderek TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi belirlenerek, “Progresif Rant Yöntemi” uygulanarak tazminatın belirlenmesi gerektiğini benimsediğinden, hükmün sadece davalı … vekili tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesindeki usulü kazanılmış haklar korunarak, istinafa konu hükme esas alınan tarihteki verilere göre aktüerya konusunda uzman farklı bir bilirkişiden gerekçeli, dosya kapsamına uygun, denetlenebilir, hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmek üzere, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 13/11/2018 tarihli….Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından İstinaf peşin harcı olarak yatırlan 1.919,57 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf eden tarafından Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasına depo edilen 236.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.