Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1502 E. 2021/2018 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2018
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan )

KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … … … Sigorta Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, davalı sigorta şirketleri aleyhine Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… esas sayılı dosyasında davacıların destekten yoksun kalma zararlarının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle açtıkları davada, talebe rağmen faiz yönünden bir hüküm kurulmadığını ve hükmün temyiz incelemesinden geçmeden kesinleştiğini, hüküm altına alınan alacaklara kesinleşen bu davanın dava tarihinden karar tarihine kadar işlemiş faiz nedeniyle oluşan alacağın tahsili gayesi ile davayı açtıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; … … için 22.555,35 TL, … … için 5.099,06 TL, … … için 2.712,08 TL, … … için 1.485,13 TL alacağın davalı … … … Sigorta Şirketinden, … … için 4.187,14 TL, … … için 947,94 TL, … … için 504,19 TL, … … için 276,09 TL alacağın davalı … Sigorta A.Ş.’den, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile adı geçen davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, aynı konuda daha önce dava açılıp, karar verildiğimi, tazminat tutarlarının ödendiğini belirterek mükerrer talep nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … … Sigorta Şirketi, usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili ve davalı … … … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kesinleşen davada talebe rağmen faize ilişkin hüküm kurulmaması sebebiyle kesin hükmün varlığından bahsedilemeyeceğini ileri sürerek mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna süresi içinde vekil olarak itiraz ettikleri ve vekaletnamelerini sundukları halde, gerekçeli kararın asile tebliğinin usulsüz olduğunu, red sebebiyle lehlerine vekalet ücreti takdir edilmemesinde isabet bulunmadığını ileri sürerek mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında istenen alacaklara faiz yürütülmeden hükmedilmesi nedeni ile işlemiş faiz nedeniyle oluşan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
1) Davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde;
Mahkemece, davacının Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……. Esas sayılı davada faiz talebi ile ilgili olarak bir karar verilmemiş ise de, bu hükme karşı davacının kanun yoluna başvurmaması nedeniyle hükmün kesinleştiği, kesinleşen bu davadaki talep sonucu ile aynı konuda yeniden dava açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
818 sayılı eski Borçlar Kanunu’nun 113. maddesi “Asıl borç tediye ile veya sair bir suretle sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin ve sair fer’i haklar dahi sakıt olur. Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz…” hükmüne, 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 131. maddesi de “Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir…” hükmüne amirdir. Bahsedilen yasal düzenlemeler gereğince, faiz asıl alacağa bağlı fer’i bir haktır fakat bir kez doğmakla bir yan edim olarak varlık kazanır. Asıl alacak sona erdiğinde feri hak olan faiz borcu da sona ermiş sayılır. Faiz alacağı doğduktan sonra, bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklı zamanaşımı süresi içinde asıl alacaktan ayrı olarak her zaman dava ve takip konusu edilebilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-1628 Esas 2018/1098 Karar sayılı kararı). Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olması dahi daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmez. Ancak, faizin ayrı bir dava veya icra takibine konu yapılması anında, asıl alacağın ödenmemiş olması, ödenmiş ise ihtirazi kayıt konulması yahut durum ve koşullardan saklı tutulduğunun anlaşılması şarttır. Bir başka ifade ile alacaklı faiz talebinden açıkça vazgeçmedikçe ve asıl alacak tahsil edilene kadar faiz talep edebileceği gibi, alacak tamamen tahsil edilmiş bile olsa eğer tahsil sırasında ihtirazi kayıt konmuş ise yahut durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa faizi ayrıca talep edebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……Esas sayılı dosyasında, davacıların fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tazminat istemli olarak açtıkları davada, talebe rağmen faiz yönünden bir hüküm kurulmadığı, hükmün sigorta şirketi davalılarca temyizi üzerine davacılar vekilinin de katılma yolu ile temyiz başvurusunda bulunarak faiz talebi ile ilgili hüküm kurulmamış olmasını temyiz gerekçesi yaptığı, davalıların eksik temyiz harcını süresinde ikmal etmemeleri sebebiyle kararı temyiz etmemiş sayılmaları nedeniyle, katılma yoluyla temyiz eden davacıların da kararı temyiz etmemiş sayılmasına karar verildiği, hükmün 09/09/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Faiz isteğinin karar dışında bırakılmış olmasının faiz talebinden vazgeçildiği anlamına gelmeyeceği, HMK 297.maddesine göre; hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, kesin hüküm nedeniyle yeniden dava konusu edilemeyecek olanın, hüküm fıkrasında karara bağlanan husus olacağı, hüküm olmayan yerde kesinlikten söz edilemeyeceği, bu nedenle, olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış olan her iddia, yeni bir dava konusu yapılabileceğinden; böyle bir halde kesin hükmün varlığından söz etme imkanı bulunmadığı, açılan bir davada faiz isteği hakkında bir karar verilmediğinden sonradan faiz istemiyle dava açmasına engel bir durum olmadığı, hükmün kesinleşmesinden önce davacılar vekilince 08/06/2016 tarihinde davalılar aleyhine ilamdaki alacakların tahsili gayesi ile icra takibi başlatılmış olduğu, davalılardan … … … Sigorta A.Ş. tarafından 28/06/2016 tarihinde, … Sigorta A.Ş. tarafından ise 13/07/2016 tarihinde icra dosyasına yapılan ödemeler ile icra dosyasının infazen kapatılmış olduğu, eldeki davanın ise anılan davalılara karşı 13/06/2016 tarihinde açılmış olduğu, davanın açıldığı tarih itibariyle asıl alacak ödenmemiş olduğu gibi, davacıların faiz alacağından açıkça vazgeçmesinin de bulunmadığı, halin icabından faiz hakkının saklı tutulduğu, asıl alacağın tahsili anında ihtirazi kayıt konmasına dahi lüzum olmadığı, zamanaşımı itirazı bulunmadığı gibi zamanaşımı süresinin de dolmadığı anlaşılmakla, dosya kapsamında tespit edilen anılan olgular ve yasal düzenlemeler kapsamında davacıların işlemiş faiz nedeniyle oluşan alacağa hak kazandığının kabulü gerekirken, mahkemece hatalı gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Davada davacılar için ayrı ayrı talep edilen alacağın miktarının tespiti yönünden yapılan değerlendirmede, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……Esas sayılı dosyasında davacıların destekten yoksun kalma zararı nedeniyle hüküm altına alınan maddi tazminat tutarlarına 16/12/2015 Karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı ve icra dosyasının infazen kapatılmış olduğu, eldeki davada anılan kesinleşmiş dosyada hükmedilen tazminat tutarlarına 21/08/2014 dava tarihinden 16/12/2015 karar tarihine kadar işlemiş yasal faiz tutarlarının ayrı ayrı hesaplanarak bulunan alacakların talep edildiği, mahkemece alınan hesap raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür.
Kural olarak, 818 sayılı BK’nun 104/son ( 6098 sayılı TBK’nın 121/son maddesi gereğince “Temerrüt faizine ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” Ne var ki, eldeki davada talep edilen işlemiş faiz nedeniyle alacak istemi, bu maddedeki kural kapsamından çıkarak, bir ana para (kapital) alacağına dönüşmüş ve müddeabih haline gelmiştir. Şu halde, ana para niteliği kazanan ve ödenmesinde gecikilen bu miktar yönünden faiz yürütülmesi de gerekli olup, faiz uygulaması BK’nın 104/son (TBK 121/son) maddesine aykırılık teşkil etmemektedir.
2) Davalı … … … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; gerekçeli karar tarihinden önce davalı … … … Sigorta Şirketi vekilinin UYAP sistemine 22/11/2017 tarihinde vekaletname ibraz ettiği, gerekçeli kararın mahkemece sehven davalı asile tebliğ olduğu, akabinde mahkemece anılan hatanın fark edilmesi ile davalı sigorta vekiline gerekçeli kararın tebliğ edildiği ve bu usuli eksikliğin giderildiği anlaşılmakla davalı sigorta vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, davalı … … … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda 1 nolu bentte belirtilen gerekçelerle kabulü ile kararın kaldırılması, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … … … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2018 tarih ve ……. Karar sayılı kararının HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
II- Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
1- … … … Sigorta Şirketi aleyhine açılan Davanın Kabulü ile;
a) … … için 22.555,35 TL, … … için 5.099,06 TL, … … için 2.712,08 TL, … … için 1.485,13 TL alacağın, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine,
b) Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.175,78 TL harcın, peşin alınan 129,00 TL harçtan bu davalıya yönelik davaya isabet 108,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.066,98 TL harcın, davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile Hazineye irad kaydına,
c) Davacılar tarafından ödenen peşin harcın 108,80 TL’sinin davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile davacılara ödenmesine,
d) Davacı… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
e) Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
f) Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.712,08 TL vekalet ücretinin davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
g) Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.485,13 TL vekalet ücretinin davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
2- … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan Davanın Kabulü ile;
a) … … için 4.187,14 TL, … … için 947,94 TL, … … için 504,19 TL, … … için 276,09 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine,
b) Karar tarihi itibariyle alınması gereken 404,08 TL harcın, peşin alınan 129,00 TL harçtan bu davalıya yönelik davaya isabet 20,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 384,60 TL harcın, davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irad kaydına,
c) Davacılar tarafından ödenen peşin harcın 20,20 TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacılara ödenmesine,
d) Davacı… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
e) Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 947,94 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
f) Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 504,19 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
g) Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 276,09 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
3- Davacılar tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 785,73 TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti masrafı olmak üzere toplam 819,23 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
4- Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA HARÇ VE GİDERLERİ
1- İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
2- İstinaf talebinde bulunan davalı … … … Sigorta Şirketinden tarafından yatırılması gereken 2.175,78 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.131,38 TL istinaf karar harcının davalı … … … Sigorta Şirketinden tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3- İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili tarafından yapılan 57,73 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4- İstinaf talebinde bulunan davalı … … … Sigorta Şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6- Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.