Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/149 E. 2021/619 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRES….
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın 31.10.2016 tarihinde olay yeri kavşakta kırmızı ışıkta geçerek davacıya ait araca çarptığı, aracın 7.068,00 TL değer kaybına uğramasına neden olduğu ve değer kaybı tazminatının ödenmesi için davalı sigortaya yapılan başvurunun 26.12.2016 tarihinde tebellüğ edildiğini belirterek 7.068,00 TL değer kaybının başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili davasını ıslah ederek dava değerini 8.280,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi, davanın kısmen kabulü ile 4.140,00 TL tazimatın temerrüt tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğinin tartışmasız olduğunu, trafik kazası tespit tutanağı uyarınca davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğini, bu aracın sürücüsü olan ve duruşmada tanık sıfatı ile dinlenen …’un “kırmızı ışık ihlalinde bulunmak” yazısına ait kutunun içine “…” işareti koyduğunu, yerel mahkemenin her iki sürücünün %50’şer kusurlu olduğu şeklindeki tespitinin, araç sürücüleri tarafından kazanın hemen ardından düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ve duruşmada tanık sıfatıyla dinlenen araç sürücülerinin beyanları dikkate alındığında gerçek durumu yansıtmadığını, yerel mahkeme tarafından tanık …’un ifadesinde yer alan çelişkili durumların değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunda kırmızı ışık ihlalinde bulunan aracın %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine açıkça aykırılık görülmemesi nedeniyle, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu olayda 31.10.2016 tarihinde davacıya ait araç sürücüsü… tarafından kullanılan araç ile davalı tarafça 05.09.2016 tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalanan aracın çarpışması neticesi kazanın meydana geldiği,kazayı takiben taraflarca düzenlenen tutanağa göre, davacı şirkete ait araç sürücüsü…’ın kendisine yeşil ışık yanmakta iken davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün, aracın sol yan kısmından çarptığını beyan ettiği, diğer araç sürücüsünün beyanında ise kendisinin orta refüjde kalması nedeniyle karşı yola geçmek amacıyla hareket ettiğinde davacıya ait araca sol yan taraftan çarptığını beyan ettiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’un olayda %50 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsü …’ın % 50 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 8.000,00 TL, Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise 8.280,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı gözetildiğinde, davalı sigorta şirketinin değer kaybı sorumluluğunun reel piyasa koşullarına göre 4.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre 4.140,00 TL olacağı, davacı taraf talebi 7.068,00 TL olmakla, kusur oranına göre davacının davalıdan talep edebileceği bedelin talebe bağlı kalınarak 3.534,00TL olacağının belirlendiği, yerel mahkemece bu raporun esas alınmasıyla hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
TBK.74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır. HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre hakim bu oranı belirlemede ihlal edilen kuralları gözönüne almalıdır.Haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır.
Davalı tarafça sigortalanan araç sürücüsü …’un imzasının yeraldığı kaza tutanağının B sütununda bulunan ve bir kısım ihlallerin yazılı olduğu bölümde, “kırmızı ışık ihlalinde bulunmak” yazısına ait kutunun içine “…” işareti koyduğu, tanık sıfatıyla mahkemede verdiği beyanında kaza esnasında sarı ışıkta ilerlediği sırada davacının yolda bulunan kamyon nedeniyle kendisini görememesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini söylemiştir.
Davalı tarafça sigortalanan araç sürücüsünün bu beyanları dikkate alındığında kazanın ani ve birden gelişen bir olay neticesinde gerçekleşmediği, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün trafik akışı içerisindeki olayları gözlemleyebilme ve görebilme imkanı olduğu, ani ve birden gelişen bir olay olmaması karşısında davalı tarafça sigortalanan araç sürücüsünün de kazanın gerçekleşmemesi için alabileceği önlemler olduğu,tutanak beyanına göre kırmızı, duruşmada alınan beyanlarına göre sarı ışıkta geçtiğini beyan etmesine karşın orta refüjde kalmakla karşı yola geçiş yapmak istediği anlaşılmakla geçişi esnasında kendisine yeşil ışık yanmadığı ve bu suretle kusurlu olduğu, davacının ise yeşil ışıkta geçmiş olmasına karşın meskun mahal içinde seyri sırasında daha dikkatli ve tedbirli davranması, gerektiğinde yavaşlaması, trafik emniyeti açısından kontrollü takiple seyretmesi gerekirken gerekli tedbirleri almayarak seyrine devam etmesi nedeni ile meydana gelen kazada kusurlu olduğu kanaati hasıl olmuştur.
Buna göre mahkemece kusur konusunda yeniden rapor aldırılmasına gerek bulunmayıp dosya kapsamında bulunan delillere göre, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 75, davacı sürücünün ise % 25 kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının belirtilen gerekçelerle kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesindeki kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25/10/2018 tarihli, ….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine,
Buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE 6.210,00 TL tazimatın temerrüt tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 424,20 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 120,71 TL peşin ve 20,69 TL tamamlama harcı toplamı 141,40 TL’nin mahsubu ile noksan olan 282,80 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 120,71 TL peşin harç, 20,69 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 141,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 98,35 TL tebligat/ posta/ müzekkere masrafı, 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 529,75 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 465,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kabul oranına göre davacı yararına hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, red oranına göre davalı yararına hesaplanan 858,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
II-İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan 70,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 51,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.