Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1471 E. 2021/2590 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Hesabı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, 13.07.2016 tarihinde davalılardan …’ın işleteni, davalı …’ın sürücüsü olduğu zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan aracın, dava dışı … yönetimindeki bisiklete çarpması neticesi, …’nın yaralandığını, 6 yaşındaki davacıların oğlu …’nın öldüğünü, olayla ilgili ceza dosyasında davalı …’in ceza aldığını, anılan dosyada davalı sürücü tali, dava dışı …’ın asli kusurlu olduğu belirlenmiş ise de aslında davalı sürücünün tam kusurlu, … ve …’in kusursuz olduğunu, … Hesabı tarafından davacı anne …’ya 3.695,00 TL, baba …’a 2.507,00 TL ödeme yapılmış ise de ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik davacı anne için 500,00 TL, davacı baba için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (… Hesabı limitli sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 29.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı anne yönünden maddi tazminat talebini 91.701,61 TL’ye; baba yönünden 48.523,31 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …, davacılara daha önce … Hesabı tarafından ödeme yapıldığını, davacıların ceza dosyasında şikayetçi olmayacaklarını beyan ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ile vekili, kazaya karışan aracın anahtarının davalı … tarafından izinsiz alındığını, … ile davalı …’in oğlu arkadaş olduğu için hakkında şikayetçi olmadıklarını, …’in işleten sıfatı bulunmadığını, kusurun yolda bisikletle gezen davacının yeğeni ile oğlun da olduğunu, davalı … Hesabının davacıların tazminatını ödeyerek ibraname aldığını, …’in de … Hesabına 17.11.2016 tarihinde rücuu yazısı gereği 6.202,00 TL ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Hesabı vekili, davacılara 07.11.2016 tarihinde toplam 6.202,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediklerini, karşılığında makbuz ve ibraname aldıklarını sorumlulukları kalmadığından davanın konusuz kaldığını, aktüerden alınan rapor gereği ödeme yapıldığını, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini, aksi takdirde sorumluluklarının limitle ve kusur oranıyla sınırlı olduğunu, kusur konusunda rapor alınmasını, tazminat hesabının da yeni genel şartlara göre THR 2010 ve teknik faiz uygulanarak hesaplanması gerektiğini, faizin de dava tarihinden istenebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın tazminat davası olduğu, davacıların desteği olan …’nın vefatına neden olan olayda kusura ilişkin olarak alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 13/12/2017 tarihli raporu ile davacıların desteğinin olayda kusurunun olmadığının anlaşılması ve destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden ölenin kusurunun davacılara yüklenemeyeceğinin değerlendirilmesi ile bu oluşa uygun şekilde aktüer bilirkişiden alınan 21/11/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda, davacılara yapılan ödemede güncellenmiş ve davacı … için 91.701,61 TL, davacı … için 48.523,31 TL tazminat bedelinin hesaplandığı görülmüş olup, bu bedel üzerinden davacılar vekilinin 29/11/2018 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş olduğu ve talebinde haklı olduğu kabul edilerek bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve davalı … vekilinin hatır taşıması talebi yönünden de indirim yapılacak koşulların bulunmadığı dikkate alınmış ve böylece davanın kabulu ile, davacı … … için 91.701,61 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalılar … ile …’tan olay tarihi olan 13/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Hesabından temerrüd tarihi olan 07/11/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … … için 48.523,31 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalılar … ile …’tan olay tarihi olan 13/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Hesabından temerrüd tarihi olan 07/11/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı … Hesabı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … Hesabının sorumluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, sigortasız araç sürücüsü davalı …’in %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, davacıların itirazı üzerine ölenin kusursuz olduğu belirtilerek %100 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılmasının istenmesi üzerine bilirkişi tarafından tazminat hesaplamasının %100 kusur oranına göre yapıldığını, anılan rapora itiraz etmelerine rağmen bu rapor üzerinden karar verildiğini, … Hesabının sorumluluğunun sigortasız araç sürücüsünün %25 kusuruna isabet eden miktarla sınırlı olduğunu, 6704 Sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 26.04.2016 tarihinden sonra açılan davalarda ve başvurularda Genel Şartlardaki bu düzenlemelerin dikkate alınması ve uygulanması gerektiğini Genel Şartlarda açıklanan yöntem dışında başka yöntemlerle yapılan hesaplamaların Kanun gereği geçersiz olduğunu, açıklanan nedenle … Hesabının sorumluluğundaki aracın %25 kusur olduğu gözetilerek hesaplama yapılmasını ardından kurumun ödediği miktarın güncel halini düşülmesi gerektiğini emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ve İstinaf Mahkemesi kararlarının bu yönde olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı … Hesabı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemlerine ilişkidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 88. maddesinde zarar verenlerin birden fazla olması halinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi yapılmış, yine TBK 61. maddesinde; “Dış ilişkide, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” denilmiş, 62. madde de ise “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” düzenlemesi ile birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır.
Türk Borçlar Kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163. maddesinde; “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder” denilerek zarar verenlerin zarar görenlere karşı sorumluluğunun kapsamını düzenlemiştir. Buna göre, zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin hepsinden talep edebileceği gibi, bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir. Burada yasa koyucu zarar görene, tazminatın tamamının zarar verenlerden yalnız birine karşı ileri sürebilmesi imkanı sağlamıştır. Zarar verenlerden biri tazminatın tamamını ödediği takdirde borç ortadan kalkar dolayısıyla zarar gören öyle bir halde artık diğer zarar verenlerden tazminat talep edemez. Bu nedenle kusursuz zarar görenin zarardan sorumlu olanların birinden, bir kısmından ya da hepsinden zararın tamamını talep etmesi durumunda davalı zarar veren, tazminatın diğer zarar verenlerden talep edilmesi gerektiğini ya da kusuru kadar sorumlu olması gerektiğini ileri süremez. Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türü olup müteselsil sorumluların birinden talepte bulunan hak sahibinin, tüm ilgililer bakımından müteselsil sorumluluğa dayandığını ifade etmesine de gerek yoktur. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, araçta yolcu olarak bulunan davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmamasına göre, zararın tamamını, isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacılar vekilinin dava dilekçesinde bisiklette yolcu olarak bulunan davacıların oğlunun kusurunun bulunmadığını belirtmesine, davalı … Hesabının davacıların zararının tamamından sorumlu olmasına, kusur oranlarının rücu ilişkisinde değerlendirilecek olmasına, hükme esas 21.11.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda %1.8 teknik faiz uygulanmış olması, anne babadan ayrı ayrı yetiştirme gideri düşülmesi, davacıların destek payının aleyhlerine olması doğru olmamakla birlikte anılan rapor istinaf isteminde bulunan davalının lehine olmasına, davalı … Hesabı tarafından davadan önce yapılan ödeminin güncellenerek belirlenen tazminattan tenzil edilmiş olmasına göre davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Hesabı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.578,76 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 2.467,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.110,97 TL harcın davalı … Hesabından alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
5-Kararın taraflara usulüne uygun tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nun 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 29.12.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.