Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1465 E. 2021/2363 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/11/2013 tarihinde, davalı … idaresindeki…. plakalı araç ile dava dışı sürücü … idaresinde bulunan … plakalı araca arkadan çarpması ve her iki aracın savrularak yoldan çıkmak sureti ile bankette bisikleti ile seyir eden davacıya çarpmaları sonucu meydana gelen kaza nedeni ile davacının ağır şekilde yaralandığını, davalının kullandığı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, davacının kazaya bağlı yaralanması nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsilini, 75.000,00-TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’dan, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmasını, kazanın meydana gelmesinde kusurun ters yönde araç kullanan davacıda olduğunu, diğer aracı kullanan dava dışı …’ın da kusurlu olduğunu, kaza sırasında davalı sürücünün alkollü olmadığı gibi olay yerini terk etmediğini, davacının talep ettiği tazminat miktarının fahiş olduğunu zira çalışma gücünde azalma söz konusu olmadığını, kaza tarihinden faiz isteminin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan…. plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, kazanın oluşuna ilişkin ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, kaza sebebi ile davacıya yapılan ödemelerin belirlenmesini, davacının sürekli maluliyetinin bulunup bulunmadığının usulüne uygun belirlenmesini, tazminat hesabının aktüerya konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılmasını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının kask takmamasının ve uygun kıyafet giymemesinin müterafik kusur olarak değerlendirilmesini talep etmiş, kaza tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı …’nın idaresinde bulunan araç ile aynı yönde seyir halinde bulunan başka bir araca arkadan çarpması sonucu her iki aracın sağ tarafta bulunan boş alana savrulduğu sırada bisikleti ile seyir halinde bulunan davacı …’a çarpması ile meydana gelen kazanın oluşunda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, …. Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan 25/02/2015 tarihli rapora göre davacının kalıcı maluliyetinin %4.3 ve iş göremezlik süresinin 3 ay olduğunun belirlendiğini, itirazlar üzerine Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden alınan 01/07/2016 tarihli raporda ise davacının kalıcı maluliyetinin %20.2 ve iş göremezlik süresinin 4 ay olarak belirlendiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğuna dair olarak davalı … AŞ vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine çelişkinin giderilmesi bakımından rapor alınması için davalı tarafa kesin süre verildiğini ancak davalı tarafın kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmaması üzerine Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporun esas alındığını, talep edilecek tazminat miktarının ise aktüer bilirkişi raporu ile belirlendiğini ve rapor doğrultusunda davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 3.477,36-TL geçici iş göremezlik zararı ve 162.851,01-TL kalıcı iş göremezlik zararından oluşan toplam 166,328,37-TL maddi tazminatın davalı …Ş.’nin sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve dava tarihinden itibaren işleyecek davalılar … ile …’ için ise kaza tarihi olan 29/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermişti.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının maluliyetine ilişkin olarak … Başkanlığı’ndan alınan 25/02/2015 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden alınan 01/07/2016 tarihli rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için bilirkişi ücretinin yatırılması bakımından taraflara kesin mehil verildiğini, davalı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmaması üzerine raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, çelişkinin giderilmesine ilişkin ara karar ile davalının bilirkişi ücreti yatırması konusunda oluşturulan ara kararın hatalı olduğunu, davalı tarafından bilirkişi ücreti yatırılmamış olsa dahi bu çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini belirterek, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … AŞ vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak … Başkanlığı’ndan alınan 25/02/2015 tarihli rapora göre; davacının sağ humerus cisim kırığı ile sol humerus kırıklı çıkığına bağlı her iki omuzda meydana gelen hareket kısıtlılığı nedeni ile kalıcı maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre %4.3 ve iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu belirtilmiştir. Bu rapora davacı ve davalı … şirketinin yaptıkları itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden alınan 01/07/2016 tarihli raporda ise; davacının kalıcı maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ‘ne göre %20.2 ve iş göremezlik süresi 4 ay olarak belirlenmiş olup, her iki raporun da kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlendiği, ancak yaralanma derecesi ve maluliyet oranı bakımından birbirinden çok farklı tespitler yapıp, fahiş derecede farklı maluliyet oranı belirlediği dikkate alındığında, iki rapor arasındaki açık çelişkinin giderilmesi gerektiği gözetilmelidir. Raporlar arasındaki açık çelişki giderilmeden karar verilmesi, eksik inceleme niteliği taşımaktadır.
Her ne kadar, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden alınan 01/07/2016 tarihli rapora davalı … AŞ vekilinin itiraz etmiş olması nedeni ile çelişkinin giderilmesi bakımından alınması gereken bilirkişi raporunun masrafının bu davalı tarafından yatırılması için kesin mehil verilmiş olsa da; … Başkanlığı’ndan alınan 25/02/2015 tarihli ilk rapora davacı taraf da itiraz etmiştir. İlk rapora davacının da itiraz etmesi yanında, TBK 50. maddesi gereğince, zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olması karşısında; maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için alınması zorunlu olan bilirkişi raporu masrafının davacı taraftan alınmak sureti ile çelişki giderilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile verilen kesin mehile rağmen bilirkişi ücreti yatırılmadığı gerekçesi ile çelişki oluşturan ikinci rapora dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan hususlardaki eksiklikler ikmal edilerek, sonucuna göre karar verilmesi için HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 07/02/2019 tarih, 2014/1294 Esas 2019/132 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde istinafa gelen davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2019/3183 esasına yatırılan 310.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.