Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1434 E. 2021/1895 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 21/04/2016 tarihinde, müvekkiline ait ….. plakalı otobüsün, taşıt yolunda seyir esnasında, yol üzerindeki davalıya ait rögar kapağına çarpması neticesinde, otobüste hasar meydana geldiği, hasar bedeli, işçilik ve gelir yoksunluğu olarak 19.990,40 TL zarara uğranıldığını, kazanın meydana gelmesinde otobüs sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu, belirterek 19.990,40 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana geldiği yerde, rögar kapağının asfalt seviyesinde zarara neden olmayacak şekilde olduğu, kazanın meydana geldiği güzergahta arıza kaydının olmadığını, yeni rögar kapağının yapılmadığını, kırılmadan veya çatlamadan mütevellit her hangi bir baca değişimi yapılmadığını, davacının iddiası kabul edilse bile sorumluluğun….. İşleri’nde olduğunu, davacıya ait aracın hız limitlerine uyup uymadığının kaza tespit tutanağında belirlenmediğini, aracın muayenesinin yapılmaması halinde kazanın meydana gelmesinde davacıya ait araç sürücüsünün kusurlu olacağını, hasara ilişkin hesaplamanın uygun olmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacıya ait otobüsün, davalıya ait mazgal kapağına çarpması ile meydana gelen kaza nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin talep edildiği, kusur ve hasar bilirkişisinden alınan raporda;…… plakalı araç sürücüsünün, araç ile rögar kapağı üzerinden geçtiği esnada, kapaklardan birinin kalkması neticesinde, kırılan kapağın aracın alt kısmına çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kaza tespit tutanağından araç sürücüsünün 52/1-b maddesi gereğince kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu, rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu davalının ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği, kazanın oluş şekline göre araç sürücüsünün %50 oranında, davalının %50 oranında kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, araç hasarı yönünden ise davacının hasar bedelini 24.726,24 TL belirlendiği gelir yoksunluğu da eklendiğinde 24.818,53 TL zararı olduğu, %50 kusura göre talep edilebilecek miktarın 12.205,18 TL olacağının belirtildiği, raporun karar vermeye uygun olduğu, davacının davalının kusuru oranında zararını talep edebileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 12.205,18 TL’nin 21/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait araç sürücüsünün %50 kusurlu olduğunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, ayrıca bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı ve eksik olduğuna dair rapora itirazlarının reddedilmesinin de haksız olduğunu, şerit üzerinde bulunan rögar kapağının araçlar üzerinden geçerken yerinden çıkmayacak şekilde dizayn ve monte edilmesi gerektiğini ve taşıt trafiğine engel olacak şekilde olmaması gerektiğini, her hangi bir şekilde kapakların açılması durumunda, sürücülerin 150 m. önceden görebilecekleri şekilde etkili işaretleme yapılması gerektiğini, bu nedenle belirlenen kusur durumunu kabul etmediklerini, rapora itirazları değerlendirmeden taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 5126 Sayılı Yasanın 7-f maddesi gereğince, yolların bakım, onarım güvenilik vs konularında yetkinin …. olduğu, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, diğer yönden yapılan hesaplamada işçilik bedeli mahsup edilmeden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, işçilerin davacının kadrolu işçisi olup olmadığının belli olmadığını, davacının dışarıdan işçi temin ettiğini kanıtlaması gerektiğini, ancak mahkemece bu hususun göz ardı ediliğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle, onarım bedeli ve gelir kaybından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili idareye ait otobüsün taşıt yolu üzerinde bulunan ve davalıya ait olduğunu iddia ettiği rögar kapağının üzerinden geçtiği esnada yerinden çıkarak, müvekkile ait araca zarar verdiğini iddia ederek maddi tazminat talep etmiş olup, kaza tespit tutanağında; Sürücü … ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı araç ile … Caddesi Siteler istikametine olay yerinde orta refüj yanında seyrettiği esnada …….. kurumuna ait rögar kapağına basması neticesinde kapaklardan birisinin kalkması sonucu aracın alt aksamlarına çarpması ve 270 m. ileride duruşa geçmesi neticesinde maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü …… 52/1-b maddesindeki kuralı ihlal ile tali kusurlu sayılacağı, yol üzerinde bulunan rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu …. kurumunun ise asli kusurlu sayılacağının tespit ediliği görülmüştür.
Davacı …..Başkanlığı tarafından düzenlenen olay yeri tutanağında da; Kaza tespit tutağına göre araç sürücüsünün 2/8 oranında, rögar kapağının bakımından sorumlu Kurumun 6/8 oranında kusurlu olabileceği belirtilerek tutanak tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan 06/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda, hasar bedeli ve gelir kaybının 24.410,34 TL olduğunun ve kazanın meydana gelmesinde davacıya ait araç sürücüsünün ve davalı kurumun eşit %50’şer oranda kusurlu olduğunun tespit edilmesi üzerine davacı vekili 15/12/2017 tarihli bilirkişi raporuna itirazında “sayın bilirkişinin hasar yönünden yapmış olduğu değerlendirmeye katılıyoruz, ancak kusur yönünden değerlendirme hatalıdır.” denilerek kusura itirazı üzerine, alınan ek raporda kazanın meydana geldiği anda otobüs sürücüsünün gidiş yönüne göre bulunmaması gereken en sol şeritte bulunduğu, rögar kapaklarının da yolun genişliğini belirleyen sarı çizginin dışında olduğunu, kaza anında aracın hızının normal olması halinde hem yol çizgileri dışında kalan rögar kapağına çarpmayacağını, hemde hasar oluşmadan durabileceğini, kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsün rögar kapağına çarptıktan 270 m. sonra sağa yanaşarak durabildiğini, muhtemelen önündeki aracı geçebilmek için normalde kullanmaması gereken en sol şeritte rögar kapağına çarptıktan 270 m. sonra aracını sağa çekebildiğini, bunun da hatalı şerit kullanması demek olduğunu belirterek, araç sürücüsü ile rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu davalının eşit kusurlu olduğunu raporda belirtilmiş, rapora davacı vekili tarafından bilirkişi tarafından kabul edilen değerlendirmelere itiraz ederek davanın kabulünü talep ettiği görülmüştür.
Trafik idari para cezasını gerektiren kural ihlalleri, meydana gelen kazada kusur olarak kabul edilebilmesi için, kural ihlali ile kaza arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir. Kaza ile kural ihlali arasında uygun illiyet bağının bulunmaması halinde, kural ihlali kusur oranının belirlenmesinde nazara alınamaz. Somut olayda kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün KTK’nın 52/1-b maddesi gereğince “hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumuna uydurmamak” kuralarını ihlal ettiğinden, tali kusurlu olduğu, rögar kapağının bakım ve onarımından sorulu olan kurumun ise asli kusurlu olduğu değerlendirilmişken, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda, davacıya ait araç sürücüsünün “hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumuna uydurmamak” kuralını ihlal ettiği ve en sol şeride girmemesi gerektiği halde kural ihlali yaparak en sol şeride girerek zararın meydana gelmesine neden olduğunu belirtilerek davacıya ait araç sürücüsü ve davalı kurumun eşit kusurlu olduğunu belirtmiştir. Kaza tespit tutanağındaki kusur durumu ile bilirkişi tarafından belirlenen kusur raporu arasında çelişki olup çelişki giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmiştir. Dosya içerisindeki fotoğraflar ve kaza tespit tutanağına göre rögar kapakları şerit çizgisi üzerinde kısmen şerit içerisinde, kısmen şerit dışında olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre taşıt yolu üzerinde bulunan rögar kapaklarının araç geçişlerinde tehlike arzetmeyecek şekilde sağlam malzemeden güvenli şekilde yapılması gerektiğinden, idareye ait rögar kapağının gereği gibi yapılıp yapılmadığı, kaza tespit tutanağı, dosya içerisinde araç ve kaza yerine ait görseller değerlendirilerek, ayrıca taşıt yolu üzerinden sol şeritten giden otobüsün, bu eylemi trafik kuralı ihlali olduğu kabul edilse dahi davalının yükümlülükleri karşısında sol şeridi kullanmış olması nedeniyle, meydana gelen kaza nedeniyle kusur izafesi gerekip gerekmediğinin gerekçeli olarak değerlendirildiği kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderildiği rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmadığından, davacı vekilinin kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Buna göre, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirmeden karar verilmiş olması nedeniyle yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına; kaza tespit tutanağı ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderildiği, taşıt yolu üzerinden sol şeritten giden otobüsün, bu eylemi trafik kuralı ihlali olduğu kabul edilse dahi davalının yükümlülükleri karşısında sol şeridi kullanmış olması nedeniyle, meydana gelen kaza nedeniyle sürücüye ayrıca kusur izafesi gerekip gerekmediğinin gerekçeli şekilde değerlendirildiği kusur raporu alınarak, sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 16/10/2018 tarihli ….. Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, Davacı vekilinin sair, davalının tüm İstinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından İstinaf peşin harcı olarak yatırlan 44,40 TL, istinaf eden davalı tarafından yatırılan 833,74 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.